Merhaba dostlar, bu ay dikkatinizi tartışılmaz bir ortak noktaya çekmek istedim. Hadi, yazıyı okumaya başlamadan önce bir düşünün bakalım; toplumda kendini normal addedenlerin hemen tamamının bir ortak noktası var. Ne olduğunu bulabilecek misiniz?
1981 yılında Konya'da, görme engelli olarak doğan yazar; ilkokul dâhil hiç körler okuluna gitmedi. 2003 yılında Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni hem mezun olduğu yıl hem de o döneme kadarki en yüksek ortalamayla, birinci olarak tamamladı. Aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde yüksek lisans yaptı. Halen Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Sosyal Hizmet Ön Lisans Programı öğrencisidir. Engelsiz Erişim Derneği, Eğitimde Görme Engelliler Derneği ve Altınokta Körler Derneği Denizli Şubesi’nde aktivizm çalışmalarına devam etmektedir. En büyük hedefi, Hak Temelli Yaklaşım ilkesini tüm beyinlere kazımaktır. Hayatının en büyük kazanımlarının Çağan’ın annesi olmak ve dergimizde yazmak olduğuna inanıyor. Anneliğin her noktasının erişilebilirliğini oğluyla birlikte çözmeye çalışıyor
Yazara,
e-posta adresinden ulaşabilirsiniz.
Merhaba dostlar, bu ay dikkatinizi tartışılmaz bir ortak noktaya çekmek istedim. Hadi, yazıyı okumaya başlamadan önce bir düşünün bakalım; toplumda kendini normal addedenlerin hemen tamamının bir ortak noktası var. Ne olduğunu bulabilecek misiniz?
Ben kadın. Siz, tarih boyu beni yanlış anlayan ya da anlamak istemeyenler; size kendimi anlatmaya geldim.
Merhaba dostlar, şiddet sizce nedir? Birisine hakaret etmek, tekme tokat girişmek, küfürler savurmak, yok saymak, hayatına müdahale etmek, iyilik yapıyormuş gibi görünüp düzenini karıştırmak… listeyi uzatabiliriz. Bunlardan bazıları doğrudan şiddet olarak nitelendirilip, tespit edilmesi kolayken, bazılarının ise anlaşılması ve değerlendirilmesi çok daha zordur.
Merhaba dostlar, “Bu ay evlat edinme konusuna bir bakalım” diye düşündüm.
Toplaşın dostlar, size harika bir hikâyem var. Aslında bu ay bambaşka bir konu yazmak istiyordum. Hatta bunun için editörüme de bilgi vermiştim. Zira kendileri yazı konusunda bizleri daraltmaktan çok haz alıyor. Ama konu için araştırmaya başladığımda öyle bir durumla karşılaştım ki, “Bunu konuşmazsak çok şey kaçırırız”” diye düşündüm.
Merhaba dostlar, nereden başlayıp, nasıl anlatacağımı bilemediğim bir konuyla geldim bu kez.
Merhaba dostlar. Bu ay sizlere biraz güzelliklerden bahsetmek istedim. Aslında güzellik değil olması gereken şeyler. Ama her zaman rastlamayınca insana farklı geliyor.
Merhaba dostlar, bu ay biraz birlikte yaşadığımız insanlara en başta da ebeveynlerimize seslenmek istedim. Son dönemlerde karşılaştığım birkaç olay sonrası arşivimizde bir de bu konu olmasında fayda olacağını düşündüm.
Merhaba dostlar, azıcık dertleşmeye geldim sizlerle. Zira gerçekten içim şişti. Yoruldum. Sıkıldım. Malum burada kalem özgür. Eh o halde azıcık derdimi dökeyim size.
Geldik yine bir Engelliler Haftasına. Eh, kutlamalar son hız devam ederken ben eksik kalmayayım ve dergimizin sayfalarından yapayım kutlamalarımı.
Merhaba dostlar. Uzun zamandır ortaya karışık bir yazı yazmamışım. Bu ay böyle bir şeyler yazasım geldi. Malum kürsü bizim, kalem özgür.
Merhaba dostlar. Bu ay sizlere biraz güzelliklerden bahsetmek istedim. Aslında güzellik değil olması gereken şeyler. Ama her zaman rastlamayınca insana farklı geliyor.
Ben bir yazar ve bir anneyim. İki çocuğum var. Birisi bu ay 10’uncu yaşını kutluyor, birisi henüz 34 aylık. Bir çocuk büyüttük biz, nasıl mı?
Merhaba sevgili dostlar. Bu ay sizlerle kişisel bir deneyimimden yola çıkarak “sağlamcılık” kokan tıp dünyasını biraz evirip çevirelim istedim.
Merhaba dostlar. Öncelikle bir kadın olarak sizlere bu sayfalardan seslenebilmemi sağlayan, beni kafesler ardındaki bir çift gözden, toplum hayatındaki bir insana dönüştüren Cumhuriyetimizin 100. yılı hepimize kutlu olsun. Daha aydınlık, daha eşit, daha erişilebilir ve engelsiz nice 100 yıllarımız olsun.
Merhaba sevgili dostlar, yine dertleşmeye geldim sizlerle. Evet, bizim adaletimiz nerede?
Merhaba sevgili dostlar, yine dertleşmeye geldim sizlerle. Evet, bizim adaletimiz nerede?
Ayşe 28 yaşında genç bir annedir. Henüz 3 aylık bebeğinin gelişimini öğrenmek için bebeğiyle birlikte yola çıkar. Bin bir zorlukla indiği metro istasyonunda beklerken, bebeğine almış olduğu kıyafetlerin daralmaya ve boylarının kısalmaya başladığını, bebeğinin planlanan tepkileri verdiğini, hafiften yüzünde gülümseme gördüğünü, tüm bu işaretlerin bebeğinin sağlıklı olduğunu gösterdiğini düşünmektedir. Metronun yaklaştığını fark eder. Kalabalıktan sıyrılıp, bir an önce metroya binebilmek ümidiyle öne doğru yaklaşır.… Devamını Oku...
Aşağıda okuyacaklarınız bir hayal ürünü olmayıp tamamen gerçektir.
Merhaba dostlar. Bu ay annelik tecrübelerimden hareketle seslenmek istedim sizlere. Gerek sosyal medya üzerinden gerekse arayarak birçok anne ya da anne adayı bebeğini nasıl banyo yaptırabileceğini soruyor. Bu ara bu sorular çok sıklaşınca, dilimin döndüğünce kendi yöntemlerimden bahsetmek istedim.
TelifHakkı © 2014 - 2025, EEEH Dergi Tüm Hakları Engelsiz Erişim Derneği'ne aittir.
Eşit, Erişilebilir, Engelsiz Hayat dergisi internet sayfasında yayımlanan tüm yazıların telif hakları dergimize ve Engelsiz Erişim Derneğine aittir.
İzin alınmadan ve kaynak gösterilmeden herhangi bir şekilde kullanılamaz veya çoğaltılamaz.