135. Sayı, Mayıs 2025

Mayıs sayımızdan merhaba.  “Engelliler haftası” olarak adlandırılan sağlamcılığı derinleştirme haftasını bu yıl da geride bıraktık. Her sayının ayrı bir dosya içeriği olmuyor bizde ama kolektif düşünmenin bir kazanımı olarak, birbirimizden habersiz sağlamcılığın farklı yönlerini ele almışız bu sayımızda. Fiilen bu ay bir dosya konusuyla çıkmışız yani. Bakalım “Sağlamcılığı Derinleştirme” haftasında neleri not düşmüşüz tarihe.

Nedendir bilinmez bazı kişiler engelliler söz konusu olduğunda bir anda şair ceketini giyiveriyorlar. Sanki karşılarındaki sıradan hayatına devam eden bir kişi değil Leyla’nın Uğruna kendini çöllere vuran Mecnun. Tabi ilham da bu ortamı kaçırmıyor. Durup dururken şiir sosuyla harmanlanmış sağlamcılık zorlama bir kafiyeyle kendini dışa vuruyor. Şeyma Büyükurvay Şatay, böyle bir şiir denemesini analiz ediyor.

Dedik ya, bize temas edene bir haller oluyor. Bir anda bize dokunan derviş oluveriyor. Öyle ya, şair ceketi doluysa derviş hırkası var. Burak Sarı, yolda bir köre yardımcı olduktan sonra isyan duygularını yitiren bir yurttaşın düşündürdükleriyle sağlamcılığı sorguluyor.

Herkese şairlik, dervişlik düşerken bize de çanta muamelesi görmek düşüyor. Elif Emir Öksüz de bir çanta olarak pardon çanta muamelesi gören bir kör olarak sağlamcılıkla hesaplaşıyor.

Peki bu kadar kötü bir şey olan sağlamcılığa susarak destek verenler? Zarife Uysal bu nedenlerin peşine düşüyor. Sağlamcılığın sessiz tanıklarıyla hesaplaşıyor.

Sevgi Mart Göcen bu ay sağlamcılıkla kavga etmeye ara verip oyuncak müzesi gezmiş. Çağan’ı bahane etse de oyuncak müzesine giderken daha çok kendi çocuk ruhunu tatmin etmeye çalışmış. Yoksa durup dururken niye topaç çeviremesin pardon çevirmeyi deneyimlemesin. Dergi ekibinin tamamı çocuk ruhlu olduğu için yazılanlar bile bizi keyiflendirmeye yetti. Bakalım siz ne hissedeceksiniz.

10 Mayıs 2025’te Selen Özel Bilgi Yarışması Eskişehir’de gerçekleştirildi. Dergi ekibimizin bir kısmı da Eskişehir’i gezmek pardon yarışmaya katkı sunmak için orada yerini aldı. Kadir Ahıska, yarışmayı ve kulis haberlerini sizlere sunuyor. Gençlerin magazinsel yönü gelişkinse biz ne yapalım? Herkesle birlikte biz de öğreneceğiz Kadir’in zihninde birikenleri.

Mayıs ayı anneler gününü de heybesinde getiriyor. Gülcan Altun duygusal olduğu kadar eğlenceli de olan bir yazıyla anneler gününü sayfalarımıza taşıyor.

“Kimi insan ezbere sayar yıldızların adını”, Murat Kefeli de selamlaşma yöntemlerini. Dünya halkları selamlaşma adına ne kadar yöntem üretmişse Murat onları betimlemek istiyor. Ne yapalım, herkesin hayattan keyif aldığı şey farklı. Korkmayın ama. Sözünü aldık, bu son. Son kez selam verip bundan sonra yazılarına bile selamsız sabahsız başlayacakmış.

Evet dostlar, sağlamcılığın yan etkisi olan şamatanın doruğuna çıktığımız bir sayıyla geldik bu ay. Haziran sayımızda görüşmek üzere.

Editörden Yazarı: Burak Sarı