Toplam Okunma 0
Engelsiz Erişim Derneği dediğimizde akla gelen şeylerden bazıları da gelenekselleşmiş etkinliklerimizdir, değerli okurlar. Dile kolay, 18 yıl sürmüş desem aklınıza hangi etkinliğimiz gelir, bir düşünün bakalım? Sizleri fazla düşündürmeden hemen hatırlatalım: Selen Özel Bilgi Yarışması.
18 yıl önce bugünlerde temelini atarken, "Bu etkinlik geleceğe ulaşacak" dedik. O inançla yola çıktık ve on sekizincisini gerçekleştirdik. Kırkıncısını yapacağımıza olan inancımız bizi bu günlere getirdi ve geçen hafta sonu yani 10 mayısta gerçekleştirdiğimiz 18. Selen Özel Bilgi Yarışması bu satırları yazmama vesile oldu.
Geçtiğimiz yıl Selen Özel Bilgi Yarışması’nın on yedincisini İstanbul Üniversitesi’nde gerçekleştirmiş, dolu dolu bir hafta sonunu birlikte geçirmiştik. Bu yıl ise “Farklı bir şey yapalım” dedik ve Anadolu’ya açılmak istedik. Haftalar öncesinden Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ve ilgili kişilerle yoğun, heyecanlı bir şekilde temaslar kurarak planlamalar yaptık. Başvuru formumuzu da sizlerin doldurabilmesi için açtık. Sizler de Anadolu’ya açılmamızı heyecanla bekliyordunuz ki, formumuzu çok kısa sürede doldurarak tüm kontenjanları tükettiniz. Her gün farklı şehirlerden başvuru aldıkça, ne kadar doğru bir karar verdiğimizi bir kez daha anladık. Çünkü bu yıl, başvuru listemizdeki şehir çeşitliliği İstanbul’a kıyasla çok daha fazlaydı.
Artık zaman, heyecanımızı gidereceğimiz 10 mayısa doğru akmaya başlamıştı değerli okurlar. Hazırlıklarımızı yaptık, biletlerimizi kaptık, Eskişehir yollarına düştük. Biraz erken gittik çünkü hem sizin için oraları ayarlamamız gerekiyordu hem de azıcık gezelim, vakit geçirelim istedik. Yer Eskişehir, ortam neşeli, ekibimiz harika... Gezilecek yer çoktu ama hepsini gezmek elbette zordu.
Bir gün önceden ulaştığımız bu güzel şehirde “Nerede yemek yemeliyiz?” sorusunun cevabını tabii ki Eskişehirli dostlarımızdan aldık. Önerilen yerleri denemeden durur muyuz? Hemen 9 mayıs akşamı önerileri denemeye çıktık.
Bizde hep olur bir gün öncesi heyecanı değerli okurlar. Bir yanımız mekanları denemek için meraklı olsa da diğer yanımızda hep 10 mayısın heyecanı ile doluydu. Bir anda mekân sohbetinden yarışma hazırlıklarına geçiyoruz. Hele sunucularımız… O kadar heyecanlılar ki, seslerine yansıyan neşeyle bizler de o heyecanı yaşıyoruz. Baktık fazla heyecan oluştu, ortamdaki heyecanı azaltmak için konudan konuya geçerek birbirimizi biraz daha sakinleştirmeye çalışıyoruz.
Dediğim gibi değerli okurlar; dile kolay, on sekizinci kez yapılan bir yarışmada heyecan olmaz mı hiç? Üstelik Eskişehir gibi yepyeni bir bölgede! "Bu akşam erken uyuyalım" diye düşünürken saatin nasıl geçtiğini anlamıyoruz bile. Her yıl “Bu kez erken yatalım” diyoruz ama ortam o kadar güzel ki, 18. yılımızda bile bunu başaramadık. Muhtemelen önümüzdeki yıllarda da başaramayacağız. Neyse ki artık dinlenmemiz gerektiği konusunda hepimiz hemfikir olunca kalacağımız yerlere çekildik. İyice dinlenmek şarttı çünkü ertesi gün sabah başlayacak yarışmada akşama kadar koşuşturacak, dinlenme fırsatı bulamayacaktık. Peki, “Hadi dinlenelim” dedikten sonra doğrudan kalacağımız yerlere mi gittik? Tabii ki hayır. Eğer kalacağımız yerler birbirine yakınsa veya aynı ortamda bir grup olarak kalıyorsak mutlaka iki üç bardak çay eşliğinde küçük bir “ekip toplantısı” yapmadan uyuyamayız. O gece de mutlaka bir yerlerde küçük grupların oluşturulduğuna ve biraz daha sohbet edildiğine eminim.
Nihayet gece tüm dinlenme imkanlarını sundu ve sabah sakin kafayla uyanmayı başardık. Herkes hızlıca kahvaltısını yapmalıydı çünkü bir an önce salonda olmamız gerekiyordu. Biz yarışmacı ve seyircilerimizden önce salona gitmezsek ev sahibi nasıl oluruz? Hemen kahvaltılarımızı yaptık ve salona geçtik. Salon içinde daha erişilebilir bir ortam için her yıl olduğu gibi bu yıl da çeşitli kolaylaştırıcı düzenlemeler yaptık. Hissettiğiniz kılavuz yol da bu çalışmalardan biriydi. Evet evet! gelenekselleşmiş erişilebilirlik çalışmalarımızı Eskişehir'de de elbette gerçekleştirdik değerli okurlar.
Yer ilk defa yarışma yapacağımız bir salondu ve kısa sürede adapte olduk. Cumartesi sabahı, hep birlikte o salona dolduk. Yeni yeni tanıyacağımız izleyicilerimiz ve yarışmacılarımız vardı. Geleneğimiz üzere önce coşkuyla erişilebilirlik sözümüzü söyledik, ardından açılış konuşmalarımızı yapıp birbirimizi tanıdık. Herkes artık “Yarışma başlasa da izlesek” derken, sunucularımızın heyecanlı sesi mikrofonlardan duyulmaya başlandı ve yarışma kuralları açıklandı. Kurallar açıklanıyorsa yarışmaya çok az kalmış demektir değil mi? Kısa sürede kuralları ve bilgilendirmeleri açıkladık ve artık yarışmaya başlama zamanı kesinlikle gelmişti.
Ekranlar açıldı, sorular okundu, aynı anda soruların görsel halleri de perdeye yansıtıldı. Artık yarışmacılarımız hazırdı, cevaplar verilmeye başlandı. Her oturumda kıyasıya mücadele yaşanan bir yarışma oldu. Öyle oturumlar yaşandı ki kimse pes etmiyordu. Tüm sorular soruldu, yedek sorulara geçecekken eşitlik bozuldu ve oturum birincilerini belirleyebildik. 1. Oturum, 2. Oturum, 3. Oturum derken finalistler belirlendi ve günün sonunda final oturumuna geçtik.
Finalde “Kör Nokta”, “Mavi Gül”, “Yan Etki”, “Patronlar”, “Şen” ve “Persona” olmak üzere 6 grup yarıştı. Sonuçta;
🏆 1. Yan Etki,
🥈 2. Patronlar,
🥉 3. Kör Nokta oldu.
1. grup üyelerine 7500’er TL, 2. grup üyelerine 5000’er TL, 3. Grup üyelerine 2500’er TL değerinde hediye çeki verildi. Yarışma ödüllerimize Altı Nokta Körler Vakfı sponsor oldu. Bu vesileyle başta Altı Nokta Körler Vakfı olmak üzere tüm sponsorlarımıza teşekkür ediyoruz.
Evet, değerli okuyucular, küçük bir yazıya koca bir günü sığdırdık ama yaşarken hiç öyle olmuyor. “Keşke gün hiç bitmese” diyorsunuz. “Şunu da yapsaydık” derken bakıyorsunuz ki yarışma sona ermiş.
Peki, yarışma bitti, muhabbet bitti mi? Tabii ki hayır. Yarışma sonrası Eskişehir’de kalan ekibimizle tekrar bir araya gelip öneriler doğrultusunda yeni bir plan yaptık. Heyecan yerini tatlı bir yorgunluğa bırakmıştı. Soruları değerlendiriyor, yaşanan anıları tekrar tekrar anlatıyorduk. Her detaya girmesek de “Neyi daha iyi yapabilirdik?” konuları da masaya yatırılmıştı. Çünkü bizde bir etkinliğin bitmesi, bir sonrakine hazırlığın başlaması demek.
Yavaş yavaş bu güzel şehirden ayrılmak gerekiyordu artık. Herkesin dönmesi gereken bir evi, işi, okulu vardı. Heyecanla geldiğimiz Eskişehir’den yarışmamızı başarıyla tamamlamış olmanın mutluluğuyla ve güzel anılarla ayrılıyorduk değerli okurlar.
Seneye nerede oluruz, heyecanı kim bilir hangi şehrin ortasında buluruz bilmiyoruz. Siz de bu heyecanın bir parçası olmak isterseniz, “Bu yıl kaçırdım” demeyin. Gelecek yıl yine buralarda olacağız, sakın unutmayın.
Son olarak bu güzel organizasyonun arka planındaki büyük emeğe teşekkür etmeden geçmek istemiyorum elbette:
• Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ne, yarışmamızı gerçekleştirmemiz sürecinde tüm imkânlarını paylaştığı için,
• Altı Nokta Körler Vakfı’na, yarışma ödüllerimize sponsor olduğu için,
• Selen Özel Yarışma Komitesi’ne ve Engelsiz Erişim Derneği’nin tüm üyelerine, organizasyonun sağlıklı ilerlemesi için gösterdikleri emek ve özveri için…
•Sunduğu erişilebilirlik desteği için GETEM’e…
•Organizasyonumuzu sorunsuz yürütebilmemiz için bizlere omuz veren gönüllü öğrenci ve dostlarımıza tüm çalışmaları için
Gönülden teşekkür ediyorum.
Sağlıcakla kalın.