Toplam Okunma 0
Günümüzde akıllı telefonlardan otonom araçlara, sağlık sektöründen finans dünyasına kadar pek çok alanda etkisini hissettiren yapay zekâ, kökenlerine bakıldığında adeta bir bilim kurgu romanından fırlamış gibi görünüyor. Ancak bu çığır açan teknolojinin serüveni, geçmişe doğru bir yolculuğa çıktığımızda oldukça sürükleyici ve çeşitli bir hikâyeye sahip.
Yapay zekâ ilk adımlarını 20. yüzyılın ortalarında attı. Bu dönemde bilgisayarlar hala büyük odalara sığan dev makinelerdi ve işlemler için genellikle delikli kartlar kullanılıyordu. Ancak bu devasa makinelerin bellek kapasitesi ve işlem hızı oldukça sınırlıydı. Yapay zekâ konsepti, bilgisayarların insan benzeri düşünme yeteneklerine sahip olabileceği fikrine dayanıyordu ancak teknoloji o dönemde henüz bu hedefe ulaşmaktan uzaktı.
1960'ların sonlarına doğru bilgisayarlar ve yazılım geliştikçe yapay zekâ alanında da önemli ilerlemeler kaydedilmeye başlandı. İlk uzman sistemler ortaya çıktı ve bu sistemler belirli konularda uzmanlaşmış bilgi tabanlarına dayanarak kararlar alabiliyorlardı. Ancak bu sistemler genellikle belirli görevlere odaklıydı ve genel zekâ seviyesine ulaşmaktan uzaktı. Günümüze geldiğimizde ise yapay zekâ derin öğrenme, sinir ağları ve makine öğrenmesi gibi alanlardaki devrim niteliğindeki gelişmelerle karşımıza çıkıyor. Büyük veri setleri ve güçlü bilgi işleme kapasitesi, yapay zekanın gerçek dünya problemlerini çözmekte daha etkili hale gelmesine olanak tanıdı.
Biz körlerin kullandığı Be My Eyes gibi uygulamalardan yapay zekâ destekli resim çizme uygulamalarına, diğer yüz tanıma sistemlerinden otonom araçlara kadar yapay zekâ artık günlük yaşantımızın bir parçası haline geldi. Bir zamanlar kör bireyler görsellerin içeriğine erişim konusunda çoğunlukla gören bireylere ihtiyaç duyarken yapay zekanın geldiği son noktada istenilen görsel hakkında detaylı betimleme almak mümkün hale geldi.
Peki başka neler yapıyor bu yapay zekâ? Günümüze gelirken sadece yüz tanıma ya da görsel betimleme özelliğine mi sahip oldu?
Hayır, değerli okurlar. Yapay zekâ gelişme sürecinde birçok alana evrildi ve aşağıda bu alanları yazımızda kısa kısa sizlere anlatacağım.
PDF İşleme
Yapay zekâ belge işleme konusunda oldukça etkilidir. Pdf dosyalarındaki metinleri algılamak, belge içeriğini anlamak ve belirli bilgileri çıkarmak gibi işlemleri gerçekleştirebilir. Bu, büro işlerini hızlandırabilir ve belge yönetimini kolaylaştırabilir. Birden fazla pdf ile ilgili yapay zekâ aracı vardır fakat en bilineninin adını ve bağlantısını aşağıya bırakıyorum. Bu aracı kullanarak pdf dosyalarınızı özetleyebilir, büyük pdf dosyalarında arama yapabilir ya da chat özelliği ile sormak istediğiniz soruyu sorup pdf dosyanız ile ilişkili cevabı alabilirsiniz.
Slayt Oluşturma
Yapay zekâ, içeriği analiz ederek otomatik olarak slayt sunumları oluşturabilir. Bu, kullanıcıların içeriğe odaklanmalarına ve sunumlarını daha etkili bir şekilde hazırlamalarına yardımcı olabilir. Bu konuya örnek olarak da Plus.AI platformundan bahsedebilirim fakat en az 10 adet yapay zekâ destekli slayt oluşturma platformu olduğunu da eklemem gerekiyor.
Ayrıca ek olarak belirtelim, Chat GPT 4 kullanıyorsanız eklentileri ile slayt düzenlemeniz ya da oluşturmanız da mümkün. Plus.AI Google dokümanlar ya da Google slaytlar üzerinden çalışan bir platform ve Google ile entegre halde dosyalarınızı oluşturup güncelleyebiliyorsunuz. Daha fazla detay için aşağıdaki bağlantıdan Plus.AI platformuna hızlıca ulaşabilirsiniz:
Ses Düzenleme
Yapay zekâ, ses dosyalarını analiz ederek gürültüyü azaltabilir, ses düzeyini dengeleyebilir ve hatta konuşma metinlerini yazıya dönüştürebilir. Bu, ses düzenleme işlemlerini daha hızlı ve etkili hale getirebilir. Bu bölümde de fazlaca işimize yarayabilen platformlardan iki öneri bırakacağım. Önerilerden ilki içerisinde barındırdığı sesler ile metin seslendirmesi, dublaj ve daha birçok şey yaptırmaya yararken diğeri de bir ses kaydındaki konuşmayı yazıya çevirme süreçlerinde kullanılabiliyor:
Haber Özeti Oluşturma
Yapay zekâ büyük miktardaki haber makalelerini analiz ederek özetler oluşturabilir. Bu, haber takibi yapanlar için büyük bir kolaylık sağlar ve önemli bilgileri daha hızlı erişilebilir hale getirir. Bu durum için de Chat GPT temel olarak kullanılabilir fakat oluşturulan özetlerin kontrol edilmesi gerekebilir çünkü Chat GPT 3 sürümünde özetleme kısmi tekrarlara yol açabilir.
Yazım Denetimi ve Düzeltme
Yapay zekâ tabanlı dil işleme algoritmaları, yazım hatalarını tespit edebilir ve dilbilgisi düzeltmeleri yapabilir. Bu, yazıları düzeltmek ve profesyonel bir dil kullanmak isteyenler için faydalıdır. Bu konu için bir özel yapay zekâ platformu bulamasam da yine Chat GPT platformu ile yazılar hakkında fikir sahibi olmak mümkün. Düzenlemek istediğiniz yazıyı Chat GPT ile paylaşın, fikir alarak yazınızı şekillendirin. İmla önerileri, cümle düşmeleri ve daha birçok konuyu Chat GPT ile sohbet ederek çözüme kavuşturabilirsiniz.
Öneri Sistemleri
Yapay zekâ kullanıcıların geçmiş davranışlarını analiz ederek alışveriş önerileri, film tavsiyeleri veya diğer kişiselleştirilmiş önerilerde bulunabilir. Bu konu için bir araç önermeme gerek yok çünkü her kullandığımız teknolojik ve internet tabanlı cihaz öneri sistemleri ile entegre çalışabilir. Örneğin telefonda, bilgisayarda, tabletimizde ve benzeri teknolojik aletlerde yapay zekanın öneri sistemleri ile karşılaşmanız pekâlâ mümkün olacaktır.
Çevirmenlik
Google Translate gibi zamanın popüler platformları, yapay zekâ daha fazla hayatımıza girince biraz geride kalmış olabilir. Çünkü Google Translate gibi platformlar belirli veriler doğrultusunda çeviri yapabilirken yapay zekâ algılama ve yorumlama sistemlerini de devreye sokarak sizleri daha doğru çeviri sonucuna ulaştırabilir. Bu konuya yönelik verebileceğim en iyi platform önerisi ise Deepl sitesidir. Bu platform uzun yazıları cümle bütünlüğüne göre değerlendirip yine aynı cümle bütünlüğünde çevrilmiş şekilde size aktarabilir. Kullanımı fazlaca kolay ve ücretsiz olan platforma hızlıca ulaşmak için aşağıdaki bağlantıyı kullanabilirsiniz:
Sonuç olarak yapay zekâ, kökenlerinden günümüze kadar geçirdiği evrimle adeta bir bilim kurgu hikayesini gerçeğe dönüştürdü. Bilgisayarlarımızın dev makinelerden günlük hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelmesine uzanan bu hikâye, teknolojinin sınırlarını zorlayarak insan yaşamını daha akıllı, etkili ve erişilebilir hale getirdi. Görsel algıyı iyileştiren uygulamalardan finans dünyasının stratejik analizlerine, eğitimde kişiselleştirilmiş öğrenmeye kadar birçok alanda karşımıza çıkan yapay zekâ sadece bir teknolojik gelişme değil, aynı zamanda hayatımıza dokunan bir yardımcı oldu.
Belge işlemeden slayt oluşturmaya, ses düzenlemeden haber özetlemeye kadar birçok alanda kullanılan yapay zekâ iş süreçlerini hızlandırarak zaman tasarrufu sağlıyor. Ancak teknolojinin bu denli gelişmiş olduğu bir dönemde, etik sorumlulukları ve güvenlik endişelerini göz ardı etmemek de önemlidir. Yapay zekâ gelecekteki potansiyelini daha da genişletecek gibi görünüyor. Ancak bu süreçte insanlık olarak bu güçlü teknolojiyi bilgece yönetmeli, etik standartlara uygun kullanmalıyız. Yapay zekanın getirdiği değişimleri izlerken insan odaklı çözümler üretmeye devam etmeli ve teknolojiyi insanlığın hizmetine sunmalıyız. Bu sayede gelecekteki yapay zekâ hikayemiz daha aydınlık ve sürdürülebilir bir yola evrilecektir. Gelişen teknolojiyi faydalı kullanabilmek, her alanda gelişebilmek dileği ile…...