, | Yıl: 2022, | Ay: Ekim
Editörler: Burak Sarı
Yazım Denetimi: Gülcan Altun, Canan Çam Yücel.
Web Sorumlusu: Can Deniz Balkaya, Ramazan Derin
104. Sayı, Ekim 2022 Sesli İndirmek İçin Tıklayın.
Editörler: Burak Sarı
Yazım Denetimi: Gülcan Altun, Canan Çam Yücel.
Web Sorumlusu: Can Deniz Balkaya, Ramazan Derin
İletişim Bilgileri
E-Posta:
eeehdergi@engelsizerisim.com
Facebook:
Twitter:
Özel sayımızdan herkese merhaba değerli EEEH Dergi okurları. Şöyle bir arşivi inceledik de ne çok şey yazılıp söylendi bu dergide bugüne kadar. Biz de birbirinden değerli bu yazılar içerisinden sizler için bazılarını seçtik bu aya özel. Gelin hep birlikte bakalım heybemizde neler var. Şimdiden keyifli okumalar.
Etrafımızda o kadar “sağlamcı” insan var ki. Bunu test etmek hiç de zor değil. Meral Sözen, 10 soruda sağlamcılığı nasıl test edebileceğimizi çok güzel özetlemiş yazısında.
Sağlamcılıkla ırkçılık birbirini nasıl besliyor ve sınıflara ve dolayısıyla sınırlara bölünmüş yeryüzünde göçmenler ve engelliler nasıl ayrımcılığa uğruyor? Burak Sarı’nın kaleminden dökülenler bize tüm şeffaflığıyla özetliyor yaşananları.
Ne zaman bir olay yaşansa, suçlu olan kişinin psikolojisinin bozuk olduğu dile getirilir. Peki suçlu olan kişiyi aklamak için öne sürülen bu bahane nöroçeşitlilere yönelik ayrımcılığı nasıl derinleştiriyor? Bu sorunun cevabını konuk yazarımız A_normal_norm’un yazısında bulabiliriz.
Engelsiz Erişim Derneği, Lambda İstanbul Derneği ve Engelli Kadın Derneği'nin ortaklaşa hazırladığı seminerde “normal” kavramı üzerine neler konuşulduğunu merak ediyorsanız, sizlere Ecmel Deniz’in deşifresini okumanızı şiddetle tavsiye ediyoruz.
Algımız bizi nasıl da yönetip tutsak ediyor kendisine? Engin Yılmaz, algının tutsaklığını bir yazı dizisinde ele alıyor. Bu yazı dizisinin ilkini bulacaksınız bu sayıda.
Elif Emir Öksüz’ün yazılarını çok özlemiştiniz değil mi? Elif üniversitede verdiği bir ders kapsamında öğrencilerine bir farkındalık etkinliği yaptırmış ve öğrencilerin deneyim ve gözlemlerini sıcacık bir dille anlatmış her zamanki gibi. Keyif alarak okuyacağınızdan eminiz.
Yaşamın içerisinde birçok kez bize yardım etmek istediğini dile getirenler olmuştur. Kimi zaman kabul ettiğimiz kimi zaman da reddettiğimiz bu yardımın sınırları ne? Gülcan Altun’un kaleminden okuyoruz.
Peki yardım alırken kendimizi nasıl koruyabiliriz? Eylem Yurtsever ise kendi yaşadığı deneyim üzerinden irdeliyor bu konuyu.
Konuk yazarımız Nuri Turhan, körlerin çevresini keşfetmesinin bir hak olduğunu savunuyor ve bunu engelleyip müdahale edenlere sesleniyor.
Çevreyi keşfetmek demişken yol arkadaşımız beyaz bastonu ve hayatımızdaki yerini hatırlamadan geçmeyelim. Konuk yazarımız Kadir Ahıska öyle güzel anlatmış ki bastonla olan yaşam yolculuğunu. Okuyunca siz de bize hak vereceksiniz.
Görme engelli bireylere yönelik muamelelerin yanı sıra bir de görme engelli ebeveyne sahip çocuklara yönelik toplumun müdahaleleri var. Konuk yazarımız Ramazan Akel durumu çok güzel özetliyor.
Diyelim ki kör bir çocuğunuz var. Çocuğunuza yeti farklılığı olduğunu nasıl anlatırsınız? Canan Çam Yücel bu konuda ebeveynlere önemli ipuçları veriyor.
Peki körler dünyanın güzelliğinin derinliklerini nasıl deneyimliyor? Gelin Ali Çolak çevirisiyle okuyalım.
Biliyorsunuz körler olarak yıllardır tek başına, gizli ve mahrem oy kullanma mücadelemiz sürüyordu. Bu uzun soluklu mücadele meyvesini verdi ve körlerin tek başına oy kullanmasına ilişkin madde Seçim Kanunu’nda yerini aldı. Bu mücadeleye ilişkin yaşanan deneyimleri Nurşen Korkmaz’ın kaleminden okuyoruz.
Kazanımların yanı sıra hala yol kat edilemeyen durumlar da var. Örneğin körler hala noterlerde, bankalarda iki tanık olmadan resmi işlemlerini yapamıyor. Körlerin iki tanık dayatmasındaki mücadele sürecini konuk yazarımız Turhan İçli’nin analizlerinden okuyoruz.
“Engelli” olmanın yanına bir de “kadın” olmak eklenirse, sonuç ne olur? Sevgi Mart Göcen çok önemli bir konuyu irdeliyor bu yazısında ve çok çarpıcı tespitler yapıyor.
Engelli hayvan sahipleri neler yaşıyor? Engin Yılmaz’ın öğrencilerinin bu konuda yaptıkları röportajın ikincisini bulacaksınız bu sayıda.
Özgürce ve doya doya e-kitap mı okumak istiyorsunuz? QRead tam size göre bir program. Program hakkındaki tüm ayrıntılı bilgiyi Can Deniz Balkaya’nın yazısında bulabilirsiniz.
Körlerin günlük hayatlarında kullandıkları birçok erişilebilir yöntem var. Bunlardan birisi de teknolojiyi ve uygulamaları kullanmak. Be My Eyes bu uygulamalardan bir tanesi. Dilek Başar Açlan uygulamaya ilişkin deneyimlerini anlatıyor.
Teknoloji demişken bilgisayar hepimizin hayatında önemli bir yere sahip. Peki bilgisayarımız var ancak İngilizce bilmiyorsak ne yapacağız? İngilizce bilmesek de neleri bilmemiz gerekiyor? Tüm bu soruların cevabı Ramazan Derin’de.
Gördüğünüz gibi değerli okurlar, yine dopdolu bir içerikle karşınızdayız. Daha yazacak çok şeyimiz, söyleyecek çok sözümüz var. Gidip bir an önce Kasım ayı hazırlıklarına başlayalım.
Etrafımızda o kadar “sağlamcı” insan var ki. Bunu test etmek hiç de zor değil. Meral Sözen, 10 soruda sağlamcılığı nasıl test edebileceğimizi çok güzel özetlemiş yazısında.
Sağlamcılıkla ırkçılık birbirini nasıl besliyor ve sınıflara ve dolayısıyla sınırlara bölünmüş yeryüzünde göçmenler ve engelliler nasıl ayrımcılığa uğruyor? Burak Sarı’nın kaleminden dökülenler bize tüm şeffaflığıyla özetliyor yaşananları.
Ne zaman bir olay yaşansa, suçlu olan kişinin psikolojisinin bozuk olduğu dile getirilir. Peki suçlu olan kişiyi aklamak için öne sürülen bu bahane nöroçeşitlilere yönelik ayrımcılığı nasıl derinleştiriyor? Bu sorunun cevabını konuk yazarımız A_normal_norm’un yazısında bulabiliriz.
Engelsiz Erişim Derneği, Lambda İstanbul Derneği ve Engelli Kadın Derneği'nin ortaklaşa hazırladığı seminerde “normal” kavramı üzerine neler konuşulduğunu merak ediyorsanız, sizlere Ecmel Deniz’in deşifresini okumanızı şiddetle tavsiye ediyoruz.
Algımız bizi nasıl da yönetip tutsak ediyor kendisine? Engin Yılmaz, algının tutsaklığını bir yazı dizisinde ele alıyor. Bu yazı dizisinin ilkini bulacaksınız bu sayıda.
Elif Emir Öksüz’ün yazılarını çok özlemiştiniz değil mi? Elif üniversitede verdiği bir ders kapsamında öğrencilerine bir farkındalık etkinliği yaptırmış ve öğrencilerin deneyim ve gözlemlerini sıcacık bir dille anlatmış her zamanki gibi. Keyif alarak okuyacağınızdan eminiz.
Yaşamın içerisinde birçok kez bize yardım etmek istediğini dile getirenler olmuştur. Kimi zaman kabul ettiğimiz kimi zaman da reddettiğimiz bu yardımın sınırları ne? Gülcan Altun’un kaleminden okuyoruz.
Peki yardım alırken kendimizi nasıl koruyabiliriz? Eylem Yurtsever ise kendi yaşadığı deneyim üzerinden irdeliyor bu konuyu.
Konuk yazarımız Nuri Turhan, körlerin çevresini keşfetmesinin bir hak olduğunu savunuyor ve bunu engelleyip müdahale edenlere sesleniyor.
Çevreyi keşfetmek demişken yol arkadaşımız beyaz bastonu ve hayatımızdaki yerini hatırlamadan geçmeyelim. Konuk yazarımız Kadir Ahıska öyle güzel anlatmış ki bastonla olan yaşam yolculuğunu. Okuyunca siz de bize hak vereceksiniz.
Görme engelli bireylere yönelik muamelelerin yanı sıra bir de görme engelli ebeveyne sahip çocuklara yönelik toplumun müdahaleleri var. Konuk yazarımız Ramazan Akel durumu çok güzel özetliyor.
Diyelim ki kör bir çocuğunuz var. Çocuğunuza yeti farklılığı olduğunu nasıl anlatırsınız? Canan Çam Yücel bu konuda ebeveynlere önemli ipuçları veriyor.
Peki körler dünyanın güzelliğinin derinliklerini nasıl deneyimliyor? Gelin Ali Çolak çevirisiyle okuyalım.
Biliyorsunuz körler olarak yıllardır tek başına, gizli ve mahrem oy kullanma mücadelemiz sürüyordu. Bu uzun soluklu mücadele meyvesini verdi ve körlerin tek başına oy kullanmasına ilişkin madde Seçim Kanunu’nda yerini aldı. Bu mücadeleye ilişkin yaşanan deneyimleri Nurşen Korkmaz’ın kaleminden okuyoruz.
Kazanımların yanı sıra hala yol kat edilemeyen durumlar da var. Örneğin körler hala noterlerde, bankalarda iki tanık olmadan resmi işlemlerini yapamıyor. Körlerin iki tanık dayatmasındaki mücadele sürecini konuk yazarımız Turhan İçli’nin analizlerinden okuyoruz.
“Engelli” olmanın yanına bir de “kadın” olmak eklenirse, sonuç ne olur? Sevgi Mart Göcen çok önemli bir konuyu irdeliyor bu yazısında ve çok çarpıcı tespitler yapıyor.
Engelli hayvan sahipleri neler yaşıyor? Engin Yılmaz’ın öğrencilerinin bu konuda yaptıkları röportajın ikincisini bulacaksınız bu sayıda.
Özgürce ve doya doya e-kitap mı okumak istiyorsunuz? QRead tam size göre bir program. Program hakkındaki tüm ayrıntılı bilgiyi Can Deniz Balkaya’nın yazısında bulabilirsiniz.
Körlerin günlük hayatlarında kullandıkları birçok erişilebilir yöntem var. Bunlardan birisi de teknolojiyi ve uygulamaları kullanmak. Be My Eyes bu uygulamalardan bir tanesi. Dilek Başar Açlan uygulamaya ilişkin deneyimlerini anlatıyor.
Teknoloji demişken bilgisayar hepimizin hayatında önemli bir yere sahip. Peki bilgisayarımız var ancak İngilizce bilmiyorsak ne yapacağız? İngilizce bilmesek de neleri bilmemiz gerekiyor? Tüm bu soruların cevabı Ramazan Derin’de.
Gördüğünüz gibi değerli okurlar, yine dopdolu bir içerikle karşınızdayız. Daha yazacak çok şeyimiz, söyleyecek çok sözümüz var. Gidip bir an önce Kasım ayı hazırlıklarına başlayalım.
Sesli Dinle
Editörden