Toplam Okunma 0

Biz kimiz? Kör, görme engelli veya görme özürlü, görmeyen ya da âmâ. Bunlardan hangisi olarak görüyorsunuz kendinizi? Ya da başka türlü sorayım: Bunlardan hangisi size söylenirse kızgınlık belirtileri gösteriyor, öfkeleniyor, saldırganlaşıyorsunuz, hangisi karşısında olumlu tavır takınıyorsunuz?

Bana sorarsanız “Sen bunlardan hangisisin?” diye, ben “kör” derim. Evet evet, kör. Açın Türk Dil Kurumu sözlüğünü, bakın “kör” sözcüğünün anlamına. Tam yedi adet anlam çıkıyor “kör” sözcüğünden.

Aslında ne denirse denilsin, hepsinin ortak noktası, görme eksikliğini ya da yoksunluğunu dile getiriyor. Ama “kör” sözcüğünün ayrı bir değeri var: Hem söylemesi rahat, hem de farklı anlamlarıyla bir kelime zenginliği. Hiç “Görme engelli talih.” denildiğini duydunuz mu? Ya da “âmâ bıçak” denildiğini? Yani sadece bizdeki görme eksikliğini ya da yoksunluğunu tanımlamıyor. Bıçağın kesmesindeki bozukluğu ya da talihin kötülüğünü de anlatabiliyor. Belki bazı dostların bu sözcüğe soğuk bakmalarının nedeni biraz bu. Ama en bilinen yaygın anlamı “görmeme durumu” ise, diğerlerine takılmanın anlamı ve gereği yok inancındayım.

Kısacası, bizi tanımlayan en iyi söz kör sözüdür bence. Diğerleri zorlamadır. Hele şimdi bir de “yetersizlik” sözünü ortaya koydular. Engelli olma durumunu tanımlıyormuş. Daha az rencide edici ve daha kibarmış. Dağıttık konuyu belki ama buna da ucundan ortasından değinmek de istedim.

Şimdi tekrar soruyorum: Biz kimiz? Bana sorarsanız biz körüz.


Sesli Dinle

Yorumlar

Bu yazı için henüz yorum yok.