Nurşen Korkmaz Hakkında

E-posta Adresi:

İstanbul’da doğdu. İlköğretimi Mehmet Ali Yılmaz İlköğretim Okulu’nda, ortaöğretimini Nevzat Ayaz Lisesi’nde tamamladı. Eskişehir Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun oldu. Bir kamu kuruluşunda çalışmaktadır. Evli ve bir çocuk annesidir. Engelsiz Erişim Derneği'nin dördüncü genel kurulunda başkan seçilmiş ve derneğimizin ilk kadın başkanı olmuştur.

 

Yazara,

nsunarkorkmaz@gmail.com

e-posta adresinden ulaşabilirsiniz.

Nurşen Korkmaz Tarafından Yazılan Yazılar


Çocuk deyip geçmeyin. O kadar güzel gözlem yapıyor, etraflarında olup biteni o kadar güzel inceleyip analiz ediyorlar ki ağzınız açık kalır. Aman ha “Ne de olsa çocuk, davranışlarımla, neyden söz ettiğimle ilgilenmez, ne demek istediğimi kavrayamaz, bana kulak vermez” demeyin. Hem mimiklerinizi hem jestlerinizi hem de ağzınızdan çıkan her sözü dikkatle izliyorlar ve zamanı geldiğinde bunu gayet güzel ve net bir biçimde ifade ediyorlar.

 


Bu zamana dek görme engellilerle ilgili pek çok projeye ve tez çalışmasına katıldım. Bu çalışmaların çoğunda görme engelli anne olmakla ilgili sorulara rastladım. “Nedir farklar ve zorlukları nelerdir?” diye fikirler edinilmek için hazırlanmış konular ve sorular yer alıyordu. Ben de bu yazımda size bu farklardan ve benzerliklerden söz etmek istiyorum sevgili dostlar.

 


Telefonunda yanlışlıkla TolkBack’i açan ve eli ayağı birbirine dolanan gören bir arkadaşım, soluk soluğa yanıma koştu. “Bana yardım et, telefonum kilitlendi” dedi. “Ne oldu, nasıl yani, ben ne anlarım senin telefonundan, niye kilitlendi?” diye olayı öğrenmeye çalışırken, kilitlenen telefonu elimde buldum. “Neresine dokundum, hangi tuşuna bastım bilmiyorum, sesli programı açmışım. Kapatmaya çalıştım ama kapatamadım. Üstelik şifresini de bu işlemleri yapmaya çalışırken yanlış girmişim. Ne olur yardım et bana. Aç şu telefonu” dedi telaşlı arkadaşım… Devamını Oku...


Sevgili dostlar, az sonra anlatacağım olayı eminim çoğunuz hayatınızda en az bir kez yaşamışsınızdır. Gelin birlikte düşünelim, neden böyle davranışlara maruz kalıyoruz, ne hissediyoruz ve ne yapabiliriz. “Haydi anlat artık” dediğinizi duyar gibiyim.


Geçtiğimiz günlerden birinde çoğunluğu kör olan bir arkadaş grubuyla minik bir kutlama için toplandık. Gruptaki evli çiftlerin en az bir çocuğu vardı ve yanlarında getirmişlerdi çocuklarını. Çocuklar kendilerine ayrılan masada güle eğlene keyifli vakit geçirirken, biz de uzun zaman sonra görüşmüş olmanın coşkusuyla koyu bir sohbete dalmıştık. Derken kendisi de az gören bir arkadaşımız, kör olan diğer arkadaşımıza, “Aaa senin kızın neden gözlük takıyor?” diye büyük bir merakla sordu.


Sevgili EEEH Dergi okurları. Bu yazıma size bir soru sorarak başlamak istiyorum. “Sır” nedir? Yakın bir arkadaşınız ya da bir akrabanız size “Bir sır vermek istiyorum” dediğinde aklınıza nasıl bir şey gelir? Bir şeyi sır yapan nitelik nedir? Sırlar neden herkesle paylaşılmaz? Paylaşılırsa ne olur? Ya da şöyle sorayım, sırlar paylaşılır mı? “Şimdi bunları bize neden soruyorsun?” diye söylendiğinizin farkındayım. O halde anlatayım.


Sevgili dostlar, çoğumuz sosyal medyayı farklı amaçlar için takip ediyor ve sıkça kullanıyoruz. Kimi zaman gündeme dair haberleri, kimi zaman eğitim haberlerini, seminerleri, yeni çıkan kitapları ve kitap önerilerini; kimi zaman bir tartışmayı veya ilgi duyduğumuz konuya ilişkin olup bitenleri sosyal medya aracılığıyla takip ediyoruz. Sosyal medya platformlarından da çoğunlukla Twitter’ı kullanıyoruz. Ancak Twitter paylaşımlarındaki görsellere açıklama eklenmediğinde ilgili paylaşım körler tarafından takip edilemiyor.


Sevgili dostlar, çoğumuz sosyal medyayı farklı amaçlar için takip ediyor ve sıkça kullanıyoruz. Kimi zaman gündeme dair haberleri, kimi zaman eğitim haberlerini, seminerleri, yeni çıkan kitapları ve kitap önerilerini; kimi zaman bir tartışmayı veya ilgi duyduğumuz konuya ilişkin olup bitenleri sosyal medya aracılığıyla takip ediyoruz. Sosyal medya platformlarından da çoğunlukla Twitter’ı kullanıyoruz. Ancak Twitter paylaşımlarındaki görsellere açıklama eklenmediğinde ilgili paylaşım körler tarafından takip edilemiyor.


Geçtiğimiz gün iş yerimdeki yemekhanede bir süredir karşılaşmadığım mesai arkadaşımı görünce, “Uzun zamandır görünmüyordun. Yıllık izinde miydin?” diye sordum. “Evet” dedi. “Nasıl da tanıdın sesimden?” “Niye tanımayayım ki, tek duyu organımız göz değil ya” diye yanıtladım ben de. “Kör olmam, sizi tanımamın önünde bir engel değil ki. Ayrıca görüyor olmak ve diğer yeti ve becerileri yok saymak, gözü tüm bunların üzerinde tutmak çok anlamsız bence.


Merhaba sevgili EEEH Dergi okurları. Yazılarımı takip edenler bilir, ben bu satırlarda çoğunlukla günlük yaşamda karşılaştığım ayrımcılık hikâyelerine, “sağlamcı” tutumlara, mikrosaldırganlıklara, kısacası tanık olduğum yaşanmışlıklara ve kendi deneyimlerime yer veriyorum. Yine öyle yapacağım ve yakın zamanda gözlemlediğim bir olayı sizinle paylaşacağım.


Merhaba sevgili EEEH Dergi okurları. Aslında bu yazımda farklı bir konuya değinecektim ancak kulaklarım öyle bir “sağlamcı” sohbete tanık oldu ki hemen sizinle paylaşmak istedim.


Sevgili okurlar biliyorsunuz EEEH Dergi ekibi olarak Radyo Engelsiz Erişimde EEEH Dergiden Yansımalar adlı bir program yapmaya başladık. Programımız her ayın son Perşembe akşamı yayınlanacak. Her ay bir yazıyı belirleyip o yazının konusu üzerine yazarıyla söyleşeceğiz. Tabii konuklarımız da olacak.


Sevgili dostlar, çoğumuz sosyal medyayı farklı amaçlar için takip ediyor ve sıkça kullanıyoruz. Kimi zaman gündeme dair haberleri, kimi zaman eğitim haberlerini, seminerleri, yeni çıkan kitapları ve kitap önerilerini; kimi zaman bir tartışmayı veya ilgi duyduğumuz konuya ilişkin olup bitenleri sosyal medya aracılığıyla takip ediyoruz. Sosyal medya platformlarından da çoğunlukla Twitter’ı kullanıyoruz. Ancak Twitter paylaşımlarındaki görsellere açıklama eklenmediğinde ilgili paylaşım körler tarafından takip edilemiyor.


Sevgili dostlar, çoğumuz sosyal medyayı farklı amaçlar için takip ediyor ve sıkça kullanıyoruz. Kimi zaman gündeme dair haberleri, kimi zaman eğitim haberlerini, seminerleri, yeni çıkan kitapları ve kitap önerilerini; kimi zaman bir tartışmayı veya ilgi duyduğumuz konuya ilişkin olup bitenleri sosyal medya aracılığıyla takip ediyoruz. Sosyal medya platformlarından da çoğunlukla Twitter’ı kullanıyoruz. Ancak Twitter paylaşımlarındaki görsellere açıklama eklenmediğinde ilgili paylaşım körler tarafından takip edilemiyor.


Merhaba Sevgili EEEH Dergi okurları. Engelsiz Eğitim Projemiz kapsamında düzenlediğimiz “Mutfakta Erişilebilir Yöntemler” adlı söyleşilerimizi takip edenler hatırlayacaktır, oturumlarımızdan birini mutfak kazalarına ayırmıştık. Oturumda Elif Ünver Çırpan, Dr. Ertan Yardımcı danışmanlığında çok verimli ve bilgilendirici bir sunum yaptı. Ben de oturumun çıktılarını yazıya dökerek sizinle paylaşmak istedim.


Sevgili okurlar, eminim hepinizin dikkatini çekmiştir yeti farkı olanlar hakkında yapılan genellemeler. Aynı yeti farkına sahip olmamız bizi tek bir kalıba sokarmış gibi düşünülür. Yaşadığımız çevre, ailemizden ve okuldan aldığımız eğitim, karakteristik özellikler, doğuştan getirdiklerimiz ve daha pek çok şey görmezlikten gelinir ve genellemeler yapılır. İşte bu bakış açısının yarattığı tuhaf çıkarımlardan birine, sıradan bir iş gününde rastladım.


Sevgili okurlar merhaba. Bu yazımda size yeni keşfettiğim bir uygulamadan söz edeceğim. Uygulamanın adı Konuşan Kitaplık. “Milli Kütüphane Konuşan Kitaplık mı?” dediğinizi duyar gibiyim. Evet, doğru bildiniz arkadaşlar. Milli Kütüphane, Konuşan Kitaplık Birimi için mobil uygulama çıkarmış ve ben de bu haberi öğrenir öğrenmez uygulamayı telefonuma indirip incelemeye başladım. İzlenimlerimi sizinle de paylaşmak istiyorum.