Engin Albayrak Hakkında

E-posta Adresi:

Engin Albayrak Tarafından Yazılan Yazılar


17. sayı, Temmuz 2015

 

Görme engeli olmayanlar, bilgisayarı genellikle ekrandan ibaretmiş gibi algılıyorlar.

Görme engellileri yakından tanımayan bir görene “Sizce körler bilgisayar kullanabilir mi?” diye sorduğunuzda alacağınız ilk yanıt büyük olasılıkla, “Nasıl kullansınlar, ekranı göremezler ki!...” şeklinde olacaktır.

Sahi, biz körler nasıl kullanıyoruz bilgisayarı? Ekran okuyucu yardımıyla. Pekiyi, nedir bu ekran okuyucu?

Bu sayıda biraz bu konuyu yazmak, merak eden görenler için konuya açıklık getirmek istiyorum.


Değerli dostlar, 1981 Sakatlar Yılı sonrasında, 1982 yılından 1992 yılına dek 10 yıl boyunca tüm dünya 10 – 16 Mayıs arasını Sakatlar Haftası olarak değerlendirdi. 1992 yılından sonra bu hafta, yerini resmî olarak 3 Aralık Sakatlar Günü’ne bırakmış olsa da, Türkiye gibi bazı ülkelerde hâlen 10 – 16 Mayıs arası Sakatlar Haftası olarak değerlendirilmeye devam ediliyor.

Bu haftanın amacı, engellilik alanında yapılan ve yapılmayan işlerin, çözülmesi gereken sorunların tartışılması ve çözüm yollarının gösterilmesi gibi etkinlikleri gerçekleştirmek.


Sanırım başlıktan çoğunuz bir şey anlamadınız.
Bu ifadeler, Microsoft firmasının, tüm bilgisayar kullanıcıları tarafından bilinen, Windows işletim sisteminin son sürümlerine verilen isimler.


Görme engeli olmayanlar, bilgisayarı genellikle ekrandan ibaretmiş gibi algılıyorlar.

Görme engellileri yakından tanımayan bir görene “Sizce körler bilgisayar kullanabilir mi?” diye sorduğunuzda alacağınız ilk yanıt büyük olasılıkla, “Nasıl kullansınlar, ekranı göremezler ki!...” şeklinde olacaktır.

Sahi, biz körler nasıl kullanıyoruz bilgisayarı? Ekran okuyucu yardımıyla. Pekiyi, nedir bu ekran okuyucu?

Bu sayıda biraz bu konuyu yazmak, merak eden görenler için konuya açıklık getirmek istiyorum.


Merhaba,

10 – 16 Mayıs sakatlar haftasını henüz geride bıraktığımız şu günlerde, ülkemizdeki kör örgütlerinin durumundan ve körlerin bu örgütlere nasıl yaklaştığından söz açmak istiyorum.


Merhaba. Bu yazımda size ilginç ve tümüyle gerçek bir öykü anlatacağım.

Ben çocukken, 1970’li yıllarda, babam sık sık eve elinde bir gazete kesiğiyle gelirdi. “Körlük tarih oluyor! Amerika’lılar pilli gözlük yaptı, tüm körler ışığa kavuşacak…” şeklinde haberler olurdu bu kesiklerde. Yaklaşık 45 yıldır bekliyorum ama ne pilli gözlük çıktı, ne de körlük tarih oldu. Bu gün de, Google’a “körlük tarih oluyor” yazdığınızda, en az on beş yirmi farklı haberle karşılaşırsınız.


Bu yazımda, Özgecan vahşetinin bana düşündürüp, duyumsattıklarını paylaşmak istiyorum. Bu olayın sızısını iliklerine dek duyumsamayı sürdürenlerin acılarını tazeleme pahasına, bilmeyenlerin de olabileceğini düşünerek, anımsatmam gerekiyor. Vikipedi’de konu ile ilgili bulduğum bilgileri özetleyerek alıyorum:

19 yaşında, Çağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü 1. sınıf öğrencisi olan Özgecan Aslan, 11 Şubat 2015 tarihinde okuldan çıktıktan sonra, ikamet ettiği Mersin'e gitmek için şehirlerarası sefer yapan minibüse bindi.


Merhaba.

Geçenlerde İzmit’te engelliler için düzenlenen, AB proje fonlarından yararlanma konusunda bir seminere katıldım. Seminer, engelli ve yaşlı hizmetleri genel müdürlüğü tarafından düzenlenmiş. Avrupa Birliği’nin on milyon TL tutarında bir bütçe ile desteklediği büyük bir proje kapsamında il il gezerek, ülkemizdeki engelli örgütlerine seminerler veriyorlar. Kocaeli’nde bu seminerlerin sekizincisini verdiler.


Herkese iyi yıllar diliyorum.

Dergimizin üçüncü sayısında Mürşide Vural; konuşan para çekme makinelerinden söz eden, bu makinelerin hangi ülkelerde ne kadar yaygın olduğu, kullanılabilirlik durumları gibi bilgileri de içeren Konuşan ATM’lerin Geleceği başlıklı güzel bir yazı yazmıştı. Aslında ben de uzun zamandır bu konuyu düşünüyorum. Kendi görüşlerime geçmeden önce, Mürşide’nin yazısından birkaç alıntı yapmak istiyorum:


Merhaba değerli okurlar,
Sizlerle Eeeh Dergisi sayfalarında buluşmak benim için anlatılmaz bir coşku kaynağı.
Bu güzel derginin, yazılarını severek ve heyecanla okuduğum yazarları arasında bana da yer verilmiş olmasından çok mutluyum. Umarım ben de diğer tüm yazar arkadaşlarım gibi hepinize aynı duyguları yaşatabilirim.