Hani bilimkurgu filmlerinde ya da kitaplarında vardır, bir robot, şarj ünitesine gitmeden önce elektronik bir gürültüden sonra nötr bir ses tonuyla: "oo olamaz, kendimi şarj etmeliyim," der ve gidip kendisini şarj eder.
İşitme cihazı kullanan birisi olarak ben de aylık ortalama onar lira vererek tanesi beş gün dayanan, içinde altı pil bulunan kutular almaktayım. Her ne kadar beni küçük çapta rahatsız eden bir konu olsa da, daha önceki cihazımın pilleri on beş günde bitiyordu, bu duruma alıştığımı söyleyebilirim. Eh, insan neye alışmıyor ki...
Bu duruma alıştım alışmasına da; aldığımız pillerin bazen boş gelmesine, bazen bir-iki gün sonra nasıl oluyorsa hiç sinyal vermeden ansızın boşalmasına alışamadım bir türlü. Yanımda iki tane kutu taşıyorum; ama bir defa kutudaki pillerin tamamen boş olduğuna dahi şahit olmuşken; bu bana güven veremiyor bir türlü.
Üstelik ben hem körüm hem de işitme cihazı kullanıyorum. Aniden biten bir pilin resmen hayatıma kastı olabilir. Eminim benim gibi düşünen bir sürü işitme cihazı kullanıcısı vardır. Buna bir dur denmesi gerekiyor. Bir önlem alınması, şarjlı pillerin satılması, bu şarjlı pillerin bin beş yüz-bin altı yüz lira gibi uçuk fiyatlarda ve yalnızca bir yıl şarj olabilir olmaması gerekiyor. Gerekiyor ha gerekiyor...
Peki bu durum için ne yapmalı? Dava mı açmalı? Kime? Kaza yaptıktan, elimizde somut bir delil olduktan sonra mı dava açmalı? Hangi delili somut olarak kabul edecekler bu insanlar? Son zamanlarda bir körün bastonunu kullanmayı körden daha iyi bildiğini iddia eden raporlar çıkarılıyor, deliller önemsizleştirilip ölen bir kör ihmalkâr ilan ediliyorken benim haklarım korunabilecek mi? Hiç sanmıyorum.
Sözün kısası değerli okurlar, ben sırf duymadığım için yolunacak kaz muamelesi görmekten bıktım. El insaf! Hem fiyat fazla, hem ürün dayanıksız...