Meral Sözen Hakkında

E-posta Adresi:

1983 İstanbul doğumlu yazarımız, 2006 yılında İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü’nden mezun oldu. Zihinsel mesaisinin çoğunu tutarlı ve bütünsel bir yaşam felsefesi/dünya görüşü oluşturma çabalarına ayırıyor. Disiplinler arası ilişkilerden duyduğu hazzın da etkisiyle 2019 yılında Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi. Yazarlığın yanı sıra 2018-2021 yılları arası EEEH Dergi’nin editörlüğünü yaptı. Eşit, erişilebilir, engelsiz bir hayatın umuduyla ve sağlamcılık karşıtı söylemleriyle her an bir yerlerde karşınıza çıkabilir.

 

Yazara,

meralsozen1@gmail.com

e-posta adresinden ulaşabilirsiniz.

Meral Sözen Tarafından Yazılan Yazılar


Aşağıdaki ifadelere ne kadar katılıyorsunuz?

 

-Bile bile engelli çocuk doğurmak bencilliktir.

-Engellilere özel yaşam alanları, tatil köyleri ve onlara özel okullar tasarlanmalıdır.

-Toplumdaki sakat kişilerin yaşamlarını kolaylaştırmak her şeyden önce vicdani bir meseledir.

-Engelli çocuklar, aileleri için bir sınavdır.


Aşağıdaki ifadelere ne kadar katılıyorsunuz?

 

-Bile bile engelli çocuk doğurmak bencilliktir.

-Engellilere özel yaşam alanları, tatil köyleri ve onlara özel okullar tasarlanmalıdır.

-Toplumdaki sakat kişilerin yaşamlarını kolaylaştırmak her şeyden önce vicdani bir meseledir.

-Engelli çocuklar, aileleri için bir sınavdır.


“Açılma” kavramı; LGBTİ+’ların cinsel kimlik ve yönelimlerini kendi istekleriyle, uygun gördükleri kişilere veya herkese ilan etmeleri anlamına geliyor. İngilizce, “Coming out closet” dolaptan yani saklandığı yerden çıkmak anlamı taşıyor. Peki sonradan kör olanlar ile -tıbbi söyleyişle- “az gören” kişiler de benzer bir açılma süreciyle karşı karşıya değil mi? Bu iki açılma hali arasındaki müthiş benzerliklere yakından bakalım.

 


Geçenlerde, evimin yakınındaki sağlık ocağına gidiyordum. Bildiğim yer olduğu için navigasyon açmadım. Sabah serinliğinde boş sokaklarda tıngır tıngır ilerliyordum. Bir an için, “Bu aralıktan mı girecektim yoksa bir sonrakinden mi?” diye küçük bir tereddüt yaşadım. “Anlarız şimdi” diyerek önümdeki ilk sağa döndüm. Üç beş adım gittikten sonra yanlış sokak olduğunu fark ettim ve hemen geri döndüm. Az ileriden gelen okul zilinin sesi bana yeterli bilgiyi vermişti. Sağlık ocağı okulun olduğu sokakta değildi. Buraya kadar sizce var mı bir sorun? Bence… Devamını Oku...


Avuç avuç sağlamcılık toplayıp klozete atıyorum. “Gitsinler” diye ne zaman sifonu çeksem tuvalet tıkanıyor. Şimdi burada bunu tekrar deneyeceğim. Belki de elimi klozet deliğine sokup açmam gerekir.

 

Vorteks, yönetmen ve senarist Gaspar Noe’nin “yüreklerini yitirmeden önce akıllarını yitiren tüm insanlara” adadığı filminin adı. Vorteks sözcüğünün Türkçe karşılığı ise girdap.

 


Güney sahillerimizden birinde sakin bir plajdayız. Kalabalık deniz kenarları çoğu kez bana kaotik gelir. Çocukların bağırışları, çalan müzikler, dalga sesleri, sohbet eden insanlar derken bir sürü uyaran arasında çevreyle iletişimimin kısıtlandığını hissederim. Bu defa pek de kalabalık olmayan güzel bir plajda şezlongumuzda uzanıyoruz. Denize girmişiz, çıkmışız. Güneşli bir öğle vakti…

 


Aşağıdaki ifadelere ne kadar katılıyorsunuz?

 

-Bile bile engelli çocuk doğurmak bencilliktir.

-Engellilere özel yaşam alanları, tatil köyleri ve onlara özel okullar tasarlanmalıdır.

-Toplumdaki sakat kişilerin yaşamlarını kolaylaştırmak her şeyden önce vicdani bir meseledir.

-Engelli çocuklar, aileleri için bir sınavdır.


Aşağıdaki ifadelere ne kadar katılıyorsunuz?

 

-Bile bile engelli çocuk doğurmak bencilliktir.

-Engellilere özel yaşam alanları, tatil köyleri ve onlara özel okullar tasarlanmalıdır.

-Toplumdaki sakat kişilerin yaşamlarını kolaylaştırmak her şeyden önce vicdani bir meseledir.

-Engelli çocuklar, aileleri için bir sınavdır.


Bugüne kadar çok büyük bir olay olmadıkça hiçbir körü hedef almadım. Dilencilik yapanlar, sokaklarda acıklı şarkılar söyleyenler, dergi satanlar da dahil. Onu da öyle davranmaya iten koşullarla derdim oldu hep. Hala da böyle düşünüyorum.


Biz bu satırlarda, farklılığı engele dönüştüren fiziksel ve toplumsal bariyerleri çokça anlattık. Asıl sorunun körlük veya herhangi bir yeti farklılığı değil, erişilebilir olmayan fiziksel çevre ve toplumsal önyargılar olduğunu sonsuz örnekle açıkladık.


Biz bu satırlarda, farklılığı engele dönüştüren fiziksel ve toplumsal bariyerleri çokça anlattık. Asıl sorunun körlük veya herhangi bir yeti farklılığı değil, erişilebilir olmayan fiziksel çevre ve toplumsal önyargılar olduğunu sonsuz örnekle açıkladık.


Göçmenleri istemiyorlar. “Neden?” Bir kısmı cevap olarak bazı fotoğraflar paylaşıyor. Bu fotoğraflarda denize giren mülteciler var. Yiyor, içiyor, sohbet ediyor, belki eğleniyor, iyi vakit geçirmeye çalışıyorlar. Sorun ne peki? Sorun tam da bu. Acımamız gereken bir grubu hiç de acınacak halde görmüyoruz. O halde nefret edelim!


Biz bu satırlarda, farklılığı engele dönüştüren fiziksel ve toplumsal bariyerleri çokça anlattık. Asıl sorunun körlük veya herhangi bir yeti farklılığı değil, erişilebilir olmayan fiziksel çevre ve toplumsal önyargılar olduğunu sonsuz örnekle açıkladık.


Biz bu satırlarda, farklılığı engele dönüştüren fiziksel ve toplumsal bariyerleri çokça anlattık. Asıl sorunun körlük veya herhangi bir yeti farklılığı değil, erişilebilir olmayan fiziksel çevre ve toplumsal önyargılar olduğunu sonsuz örnekle açıkladık.


Twitter ekibine!

Size EEEH Dergi adına Türkiye’den yazıyoruz. (EEEH Dergi yayın aşamalarının hemen hepsinde körlerin yer aldığı; eşit, erişilebilir ve engelsiz hayatı hedefleyen bir dergi.)

Twitter’ın “erişilebilirlik” ile ilgili sunduğu imkanları yakından takip ediyor / kullanıyor ve tüm kullanıcıların Twitter’da eşit koşullarda yer almalarını amaçladığınız için teşekkür ediyoruz.


Bu ay size küçük bir çocuğun zihninden dökülen biraz komik ama daha çok çarpıcı bir durumu anlatacağım. Yakın bir aile dostumuzun bebeği, detaylarına çok da hakim olmadığım bir hastalıkla dünyaya gelmişti. Bu hastalık nedeniyle bazı organları beklendiği gibi çalışmıyordu ve bu durum da onun çişini yapmasına engel oluyordu. Henüz küçücük bir bebekken pipisine sonda takıldı. Neyseki bu geçici bir durumdu. Birkaç yıl sürecek olan tedaviler sonuç verirse her şey normale dönebilecekti. Küçük dostumuz üç yaşına geldiğinde beklenen güzel haber de geldi.Devamını Oku...