Toplam Okunma 0
Derece kürsüsü çizimi. Üçüncülük kürsüsünde kucağında diz üstü bilgisayarı ile tekerlekli sandalyesinde oturan bir erkek çizimi ve kafasının hemen üzerindeki kutucukta bir çarpı işareti yer alıyor. İkincilik kürsüsünde elinde dizüstü bilgisayarı ile ayakta duran ve yanında ofis çantası bulunan bir kadın yine kafasının üzerindeki kutucukta bir çarpı işareti ile görülüyor.

Sevgili okurlar, eminim ki birazdan değineceğim konu çoğunuzun dikkatini çekmiştir. Çalıştığınız kurumları, izlediğiniz filmleri ve hatta okuduğunuz kitapları şöyle bir gözden geçirin; yönetici ve idareci konumundaki kişilerin, patronların, holding yöneticilerinin büyük bir çoğunluğu erkek ve onların sekreterleri kadın. Peki, neden? Hatta şöyle bir detay daha vereyim: Özel kalem müdürleri erkek ama hiyerarşik yapıda alt kademe olarak görülen sekreterler çoğunlukla kadın. Üst düzey yöneticilerin çoğunun erkek olduğu da ayrı bir tartışma konusu tabii. Neden bu yöneticilerin sekreterleri erkek değil? Erkekler neden sekreter olarak tercih edilmiyor? Acaba sekreter olarak çalışmak kadınların mı talebi? Yani kadınlar sekreter olarak çalışmayı çok mu seviyor, seviyorsa neden? Erkekler hiç mi istemiyor bu pozisyonu veya yöneticiler mi erkek sekreterlerle çalışmak istemiyor? 

Sekreter olarak çalışan kadınların ortak özellikleri ne? Her kadın bu pozisyonda çalıştırılıyor mu mesela?

 

Son zamanlarda bu konu radarıma çok fazla takıldı. Uzun boylu, zarif, ince vücutlu, güzel yüzlü, mini etek giymeyi seven, bakımlı kadınlar iş yerlerinde genellikle sekreter olarak çalışıyor. Şişman, makyaj yapmayı sevmeyen kadınlar bu alanlarda yer alamıyor. Diksiyonu düzgün olmayan, tekerlekli sandalye kullanan, kör olan veya çok kısa boylu olan kadınlar da eleniyor. Eğer bu özelliklere sahip bir kadın işe alındıysa veya başka bir şubeden veya şehir dışından atandıysa hemen erkek yöneticilerin kadrajına giriyor. Özellikle kamu sektöründe zorla çalıştırılmıyorlardır ama özel sektörde itiraz etme şansları çok da olmuyordur bence. Zaten iş ilanına çıkıldığında da bu pozisyon için özellikle yaratılmış güzellik normuna uygun kadınlar tercih edildiği belirtiliyor olmalı. Neden peki? Aslında cevabı çok basit. “Sağlamcı” bakış açısı burada da karşımıza çıkıyor. “Normal” olarak tanımlanan kesimin dışında kalan herkes, engelli, şişman, kısa boylu, diksiyonu diğerlerine göre farklı olan kadın çalışanlar ve erkekler sekreter olamıyor. Kime göre “normal”?” Tabii ki toplumun “sağlamcı” algısı ve bakış açısına göre. Bu bakış açısı kadınları tek bir kalıba girmeye zorluyor. Kendi kalıplarına uygun görmediğini “eksik, kusurlu, çirkin” olarak niteliyor. Yaratılmış normun dışında kalanlara daha eşitsiz koşullar dayatıyor. Bu durum şekilciliğin ve sağlamcılığın hangi kökten beslendiğine dair yeterince ipucu veriyor.

 

 Tabiri caizse kadınların vitrin gibi değerlendirildiği bu pozisyonlarda engelli, ortalama güzelliğe sahip, şişman, kekeme veya diksiyonu ortalama düzeyde olanların yeri yok. Varsın olmasın, bizim yaşamımızda da “normal” diye bir şey yok.


Sesli Dinle

Yorumlar

Bu yazı için henüz yorum yok.