Görme engelli İOS kullanıcılarının 2014’de beklediği belki de en heyecan verici uygulama KNFB Reader olmuştu. Ha çıktı ha çıkacak derken uygulama eylül ayı civarında AppStore’daki yerini aldı. Nedir insanları bu kadar heyecanlandıran derseniz, mürekkep baskılı şeylere erişim engeline gelen pratik çözüm ihtimali diyebiliriz. Maalesef Symbian telefonlar sonrası bu alanda bir gerileme yaşanmış, İOS ve Android için görme engellilerin rahat kullanabileceği bir OCR yazılımı geliştirilememişti. KNFB sisteminin Nokia telefonlardaki başarısı bilindiğinden yıllardır bir beklenti devam ediyor, KNFB yetkilileri ise iPhone kamerasının henüz istedikleri kriterleri karşılamaktan uzak oluşu ve İOS sisteminin kameraya erişim iznindeki kısıtlamalarını gerekçe göstererek böyle bir uygulama geliştirmek için henüz erken olduğunu ifade ediyorlardı.
Yeni iPhone modelleri piyasaya çıktı, kameralar gelişti ve nihayet zamanı geldi. Önünüze gelen bir evrakı, lokantadaki bir menüyü, bir kitap sayfasını anında okuma hayali bütün görmeyenleri heyecanlandırmıştı.
Uygulamanın ilk sürümünde maalesef Türkçe dil desteği yoktu. Türkiye’deki körler olarak başlattığımız kampanyaya yüzlerce arkadaşımız katıldı ve kısa bir süre sonra çıkan sürümde Türkçe OCR ve arayüz desteği uygulamaya eklendi. Bunu takiben Türkiye’deki birçok kör iPhone sahibi, kâh tek başlarına, kâh diğer körlerle birlikte ödeme yaparak KNFB kullanıcısı oldu. Ancak uygulama beklentileri tam olarak karşılayamamıştı. Çoğu kimse bir sayfanın tamamını doğru biçimde okutamıyor, çok büyük veya çok boyutlu belgeler, parlak yüzeyli nesneler ve tabelalar üzerindeki yazıları okumak konusunda uygulama yeterince iyi değildi.
Bu sıralarda Elif EEEH Dergi’de,“Elif Emir Öksüz Ohio’dan Bildiriyor” başlıklı yazısında katıldığı NFB toplantısını anlatırken, bizim yaptığımız KNFB kampanyasından ve bunun olumlu sonuçlarından da bahsetmiş, Türkçe sürümün pek yakında geleceğini yazmıştı. Yazıya aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
http://engelsizerisim.com/eeeh/yazi/19/elif_emir_oksuz_ohiodan_bildiriyor
Geçenlerde, yazı yayımlandıktan 3 ay sonra, Elif bir mail aldı. Belçika’da KNFB uygulamasını geliştiren Sensotec NV yetkilisi Fons Verhelst, Elif’in yukarıda bahsettiğim yazısını görmüş. Herhalde bir Google Translate çevirisi yaptı ve KNFB kelimelerini görünce Elif’e ulaştı. Türkiye’deki kullanıcıların geri bildirimlerini almak için bir toplantı yapmak istediklerini yazıyordu. Elif bu iletiyi EEEH dergi grubuyla paylaşınca, ben de konuyu bizim Engelsiz iPhone grubuna yazarak insanların söylemek istediklerini toparladım.
Ve nihayet 26 Şubat günü, Belçika saatiyle saat 15.00, Türkiye saatiyle 16.00 ve ABD saatiyle saat sabah 09.00 civarı Elif, ben ve Fons Skype üzerinde toplandık.
Toplantının ikinci yarısına uygulama mühendislerinden bir yetkili de dâhil oldu. Önce bize lokalizasyon ve çevirilerle ilgili bir sorun olup olmadığını sordular. Bu konuda önemli bir sorun bulunmadığını, çevirilerin güzel yapıldığını aktardık. Ne zaman isterlerse yardıma hazır olduğumuzu da ekledik.
Sonrasında iPhone grubundan gelen geri bildirimleri aktarmaya başladım. Otomatik odaklamayla ilgili sorunlar olduğunu aktarınca, bunun iPhone kamerasıyla ilgili olduğundan çok fazla bir şey yapamadıklarını belirttiler.
Çok büyük boyutlu veya çok küçük boyutlu yazı tiplerinde okumanın güçleşmesi sorunundan haberdar olduklarını, bunu geliştirmek için uğraştıklarını söylediler. Ayrıca özellikle kola kutusu veya şişe tarz yuvarlak nesnelerin üzerindeki yazıların okunabilmesi yönünde de çalışmalar yaptıklarını bildirdiler.
Kimlik kartı gibi üzeri PVC kaplı noktalardaki yazıların da okunamadığını ilettik. Bununla ilgili olarak flaşı kapatmamızı önerdiler ama kesin bir çözüm de sunabildiklerini söyleyemem.
Buna ek olarak, kullanıcıların geliştirilmiş ses yerine sıkıştırılmış sesi tercih edebildiklerini, bu nedenle ses seçiminin isteğe bağlı olması gerektiğini anlatmaya çalıştık, bunu anlamakta epey güçlük çektiler. İnsanların geliştirilmiş ses yerine sıkıştırılmış sesi tercih etmelerini kavramakta güçlük yaşadılar hakikaten. “Nasıl yani” der gibiydiler. Hoş ben de böyle düşünüyorum ama ülkemizde önemli bir kesim sıkıştırılmış sesi tercih ediyor halen. Yine de sonunda durumu kavradılar ve sonraki güncellemelerde buna bakacaklarına söz verdiler.
Görüşme sonlarında, fotoğraf çekmek için iPhone kamerasında olduğu gibi neden ses açma düğmesini kullanmadıklarını sorduk. İlginç bir şekilde, sanki bunu yeni duymuşlar gibi tepki verdiler, fikir çok hoşlarına gitti ve sonraki güncellemelerde bunu da düşüneceklerini ifade ettiler.
Dışa aktarma problemleriyle ilgili olarak, bunların o sıralarda yayınlanan güncellemeyle giderildiğini, artık cihaz içindeki resimlerin de uygulamaya aktarılarak OCR yapılabildiğini anlattılar.
İleriki güncellemelerde, tanıma kalitesini arttırmak, belge dilinin otomatik tanınması, para tanıma desteği gibi geliştirmeler planladıklarını da görüşme sonunda öğrendik. Özellikle bir belgenin içinde hem Türkçe hem İngilizce metinler olduğunda otomatik dil tanıma desteği olmadığından uygulamanın metin bulunamadı uyarısı verdiğini bu nedenle de otomatik dil tanıma desteği konusunda çalışmalar yaptıklarını iletmeleri önemli bir gelişmeydi.
Görüşmemiz yaklaşık bir saat sürdü ve yeni güncellemeler sonrası tekrar bir araya gelme temennisiyle konuşmamızı sonlandırdık.
Kişisel fikrimi soracak olursanız, çok tatmin edici haberler aldığımızı söyleyemem açıkçası. Ama yine de bir uygulama geliştiricisinin doğrudan kullanıcılarla bir araya gelmek istemesi bence önemli. Uygulamanın genellikle beklentilerin altında kaldığını, daha fazla geliştirme yapmaları gerektiğini üstüne basa basa belirttik. Tüm sorunları olabildiğince açıklığıyla anlatmaya çalıştık. Bundan sonra neler olacağını birlikte göreceğiz.