Toplam Okunma 0
Koyu mavi bir fon üzerinde, spor giyimli çizgi bir adam elindeki çok büyük bir sarı fosforlu kalemle sağdan kendine doğru yere sarı şerit çiziyor.

Nihayet yasal düzenlemeyle mahrem oy kullandığımız ilk seçim ama yapmış olmak için yapılan, üzerinde ne Braille ne başka gösterge olan şablonlar, eğitimsiz sandık görevlileri. Bunun adı bir ileri iki geri.

 

14 Mayıs 2023 seçimleri on yıllık mahrem oy mücadelesinde önemli bir dönüm noktası aslında. Bu işe başladığımız ilk zamanlarda körlerin tek başına oy kullanmasının mümkün olamayacağını söyleyenlerden yasal olarak tek başına oy kullanma hakkımızın güvence altına alındığı bir dönemin ilk seçimiydi 14 Mayıs.

Hepimizin malumu 2017 referandumundan beri şablonlarla oy kullanmayı pratiğe geçirdik Engelsiz Erişim ve GETEM olarak. Ve her seçimde şablon tasarımımızı geliştirdik. Örneğin 2018 milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimleri şablonlarında hem Braille alfabesiyle parti ve aday adları hem de numaraları yazılı. Bunlar aynı zamanda büyük puntolu olarak da şablonların üzerindeydi. 2019 mart yerel seçimlerinde bir kaza yaşadık. Çünkü, her seçim bölgesinin pusula ebatları elimizde yoktu. Temel bir ölçüyü hesaplamak zorunda kaldık. Ancak haziran ayındaki İstanbul seçimlerinde bizzat oy pusulasını incelediğimiz için birebir tutan mükemmel bir şablonu hayata geçirebildik. Yani elimizde bu şablonların nasıl hazırlanması gerektiğine ilişkin hem bilgi birikimi hem de deneyim oluştu.

 

Tabi bu süreçte Seçim yasasına mahrem oy hakkının girmesi için türlü kampanyalar, lobi çalışmaları, gösteriler devam etti. Sonunda 2022 seçim yasası değişikliği meclise geldiğinde, yine taleplerimizin taslak yasada yer almadığını görünce. Körler federasyonunun da desteğiyle büyük bir gösteri tertiplendi ve partiler sesimizi duymak zorunda kaldı. Böylece 2022 yılı YSK’nin şablon hazırlamasını yasal zorunluluk haline getiren bir yıl oldu.

 

Sonrasında da boş durmadık. 2022 haziran ayında pusula ve şablon hazırlayacak YSK ekibiyle bir toplantı gerçekleştirerek söz konusu şablonda nelerin olması gerektiğine ilişkin kapsamlı bir rapor sunduk kendilerine. Belki bunun sonrasında yetkililere güvenip süreci beklemek bir hataydı. Daha yakından, gerekirse her ay bilgi almak için daha yoğun bir baskı kurabilirdik.

 

Biz bunu Seçimlerin 14 Mayıs’ta yapılacağı kesinleşince yapmaya başladık. YSK’ye gönderdiğimiz bilgi edinme başvurularıyla süreci sorguladık. Ama muallak, net ve somut olmayan yanıtlar aldık. Sonunda şablon üzerinde Braille alfabesi olmayacağını öğrendik.

 

Seçimlere iki hafta kala Ankara’da YSK ile yaptığımız görüşmede de hazırlanan şablonu bizzat gördük. Pusula ile ebatların birebir tutması ve her seçim bölgesi için ayrı şablonlar hazırlanması çok olumlu olmakla birlikte, şablon üzerinde delikleri sayma dışında hiçbir ek erişilebilirlik çalışmasını görememek tam bir hayal kırıklığıydı açıkçası. Anlaşılan yine sadakat liyakatin yerini almış konuyla ilgili hiçbir kör sivil toplum kuruluşundan bilgi alınmadan bir şablon hazırlanmıştı.

 

Yine de söz konusu toplantıda en azından şablonların isteyen körlere veya STK’lere gönderilmesi, sandık görevlilerine eğitim verilmesi gibi hususları tekrar dile getirdik. Sonrasında Olgun Yılmaz tarafından bizzat örnek şablon üzerinde bir eğitim filmi dahi hazırlandı.

 

Nihayet seçim günü gelince, sandığa ilk gidenlerdendim sanırım. Saat 8 civarı Sevda ile oy kullanacağımız okuldaydık. Bizim sandığımızda görevliler şablonu biliyordu. Ama Sevda ve benim aynı şablonla oy kullanmamız gerekti. Şablona mührün bulaşabileceği, bu nedenle herkesin farklı şablonlarla oy kullanmasının önemini üzerine basa basa dile getirdiğimiz halde, bu da dikkate alınmayan bir başka talep olmuştu belli ki. Her neyse yine de Oy pusulası ve şablonların uyumu, yerleştirilmesi ve kullanım bizim için sorunsuzdu. Ancak burada da eğitim eksiklikleri hemen göze çarpıyordu. Örneğin bizzat kabin içinde pusulaların şablona yerleştirilmesi çok daha güvenli olacakken, içeri sizinle giremem bahanesiyle bunu da sağlayamadık.

 

Bu arada YSK’nin meseleyi ne kadar önemsemediğini gösteren bir başka nokta da seçim bölgelerindeki parti ve adayların sıralamalarının erişilebilir bir formatta yayınlanmamasıydı. Resmi gazete yayını tamamen resim tabanlı bir PDF dosyasıydı ve bunun erişilebilir formatına ben ulaşamadım. O konuda da GETEM olarak hemen İstanbul Gönüllüleri ekibiyle iş birliği yaparak tüm seçim bölgelerindeki parti ve adayları pusula sıralarına göre seslendirdik. Biz bunu zaten yapabiliriz. Ama işi seçimleri güvenli ve herkese uygun biçimde yapmak olan bir kurumun böylesine basit bir işi bile üzerine alınmaması gerçekten çok   düşündürücü. He mevcut şablona hiçbir işaret koymayın, hem de kişilerin aday listesini  erişilebilir olarak  öğreneceği mekanizmayı oluşturmayın. Sonra da seçim engelsiz diye palavra atın. Ne hoş değil mi?

 

Her neyse yine de bizim oy kullanmamız sorunsuz geçti. Sonrasında yaptığımız   Youtube canlı yayınında aldığımız geri bildirimler ise iki taraflıydı. Kimi arkadaşlar Sevda ve ben gibi sorunsuz oy kullanmışlardı, sandık görevlileri bilgili ve duyarlılardı. Kimi yerlerde ise şablonu bile bulamayan sandık görevlileri olduğunu öğrendik. Şablon durumundan tamamen bihaber olan ama sözde eğitim almış bir sandık görevlisi. Hatta bazı yerlerde milletvekili şablonunu bulmuşlar, cumhurbaşkanlığı yok   demişler vs. Bazı arkadaşlar da pusula ve şablonun birebir uyuşmadığını belirtiyorlardı, ama ben buna pek ihtimal vermiyorum açıkçası. Çünkü aynı matbaada birbiriyle ilişkili basılan iki şeyin nasıl olup da tutmadığını anlamak kolay değil. Bence görevliler doğru yerleştiremediler bu pusulaları şablonlara. Öğle değilse bile hazırlık esnasında mutlaka bunların kontrol edilmesi ve olası durumların raporlanması gerekirdi ama çok büyük bir beklenti galiba şablondan bile habersiz olanlar için bu.

 

Her neyse. Ben yine de büyük resme baktığımda 14 Mayıs’ı yasal güvenceyle mahrem oy kullandığımız ilk gün olarak görüyorum. Tarihe asıl bu geçecek. Süreçte elbette pek çok eksiklik var ama bunlar giderilemez değil. Bence var olan eksikliklere karşın en temel noktalardan biri de bazı arkadaşların yaşadıkları psikolojik durum. Pek çok kişi şöyle şeyler söylüyorlar: bu seçim çok önemli. İşimi şansa bırakamam. Sanki Türkiye’de önemsiz bir seçim varmış gibi.   İşin garibi benzer şeyleri 2017 referandumunda da duyuyorduk. Halbuki sadece iki tercihin olduğu, şablon olmasa bile rahatlıkla tek başına oy vermenin mümkün olabileceği bir seçim. Tıpkı ikinci tur gibi. O zaman da türlü gerekçeler öne sürüp yine biriyle oy kullanmayı tercih eden bir sürü arkadaşım olmuştu.  Yazının sonunda daha erişilebilir bir şablon için neler yapılması gerektiğini   sıralayacağım maddeler halinde. Fakat biliyorum ki bazı arkadaşlarımız için dünyanın en   erişilebilir sistemini de uygulasak, yine de tek başlarına oy kullanmak bir sıkıntı olacak. Haksız da değiller bir tarafıyla. O kadar fazla kör olmayanların, aman dur, sen yapamazsın, düşürürsün, kırarsın, çarparsın, ben iki dakikada yapayım dayatmalarına maruz kalıyoruz ki, o zinciri kırmak, kendimize güvenebilmek hepimizi çok zorluyor. Benim düsturum ise, kaybedecek tek şeyin üzerimdeki sağlamcılık ve kanıksanmış sağlamcılık zinciri olduğu gerçeği. Sonuçta bizler daha erişilebilir bir seçim için her türlü çabayı harcamalı ve sonrasında tercihi kişilere bırakmalıyız. O vesileyle dilim döndüğünce daha erişilebilir bir tek başına oy kullanım deneyimi için yapılması gerekenleri sıralayarak bitiriyorum yazımı. Erişilebilir günler.

 

  • Hazırlanan şablonlar üzerinde tercihen aday ve partilerin sıra numaraları ve adları Hem Braille Hem de büyük puntolu olarak yazılmalıdır. Eğer Dikey olarak şablon kullanılırsa Braille alfabesi ilgili sütuna rahatlıkla sığabilir. Şablonun yeterince geniş hazırlanması yeterli olacaktır.
  • Eğer aday ve parti isimleri Braille olarak yazılamıyorsa bile her deliğin üstünde sıra numarası mutlaka Braille olarak yazılmalıdır. Bu tarz Braille basım ilgili yazı tipleriyle   matbaalarda ek maaliyet ve çaba gerektirmeden kolayca yapılabilir.
  • Bir başka çözüm şablonların üzerine hissedilebilir kare kodların konulması olabilir. Kişiler her deliğin üzerindeki kare kodu okutarak oradaki parti veya adayları öğrenebilir. Özellikle   yerel seçimlerde bu çözüm de düşünülmelidir.
  • Şablon kağıtları eğer mümkünse aşağısındaki pusulanın kapatıldığında da görülebilmesi için şeffaf kağıtlardan seçilmelidir.
  • Sandık alanlarına pusula şablona yerleştirildiğinde kaymamasını sağlamak için ataç benzeri şeyler de gönderilmelidir.
  • Hazırlanan şablonlar sandık   alanlarında yine bulundurulmalı, ama seçim öncesinde isteyen görme engellilere veya derneklere de gönderilmelidir. Böylece    kişiler önceden şablonu tanıma ve hazırlık yapma şansına sahip olacaklardır.
  • Şablonlarda yaşanan en büyük sorun mührün şablona bulaşması olmakta. Bu da kullanılan oyun belli olması ihtimalini beraberinde getiriyor. Bunu engellemenin en kolay yolu. Şablonun oy kullanan kişide kalması olacaktır. O yüzden her sandığa 1 değil en az 4 5 adet şablon gönderilmeli. Fazla kullanıma karşın binalarda da ek şablonlar bulundurulmalıdır.
  • Bulaşın önlenmesinin bir başka yolu ise, mümkünse mühür basılacak delik çaplarının daha büyütülmesi olacaktır. Bu mümkün değilse, oy kullanımı başlamadan önce şablondaki her deliğin olduğu yere mühür basılıp kuruması beklenerek   sonraki bulaşmaların belli olması önlenebilir.
  • Her ne kadar YSK buna bir türlü razı olmasa da oy pusulasının baş tarafının belli olması için her pusulanın sol üst köşesinde minik bir kesit bulunmalıdır.
  • Tüm bunlardan çok daha önemlisi Şablonların hazırlığı, kontrolü, sandık görevlilerinin   eğitimi süreçlerinde mutlaka bu işi bilen körler de bizzat yer almalı ve tüm sürecin doğru işlediği bu şekilde garanti altına alınmalıdır. Biz olmadan bizim için asla ilkesi kesinlikle amasız fakatsız burada   uygulanmalıdır.
  • Sandık görevlilerine verilen eğitimlerde ve yazılı yönergelerde şablonla oy kullanmak konusu çok daha detaylı, somut ve tartışmaya yer bırakmayacak şekilde anlatılmalıdır.

 

14 Mayıs seçimlerinde 1 Milyon oyun   geçersiz olduğu açıklandı. Esasında şablonu bir tek körler için değil, oy kullanmakta güçlük çeken herkes için planlamak emin olun bu geçersiz oyları birkaç kat azaltır. Burada geçersiz oyların n- hangi sebeple geçersiz olduklarını bir analiz etmek faydalı olacak. Ancak tahmin ediyorum ki, çoğu mührün yan sütunlara bulaşması, iki yere birden basılması gibi sebeplerle olmalı.  Şablon bunların tamamını önleyebilir. O yüzden şeffaf bir kağıda hazırlanmış şablon evrensel tasarım olarak herkesin işine yarayabilir.

 


Sesli Dinle

Yorumlar

Bu yazı için henüz yorum yok.