Ev aramak… Kafamda farklı kelimelerle “ev aramak” dolaşıyor. “Ev arıyoruz, ev arıyorduk, ev aramalıyız, daha çok ev aramalıyız, bir de şu mahallede ev arayalım, internetten ev arayalım, gezerek de ev bakalım, şu özelliğe de mutlaka bakalım…” Bu sonsuz gibi görünen, gönlümüze göre “işte budur!” diyeceğimiz bir ev bulamayacakmış gibi hissettiğimiz günler bitti, en sonunda zevkle taşınmak için geri saydığımız günlerde bu yazıyı kaleme alıyorum.
Bu süreçte çokça gören birileriyle ev bakmamız, kör olduğumuz için kandırılabileceğimiz salık verildiğinden ve biz son noktaya kadar gören birini her an yanımızda gezdirmeye mecbur hissetmediğimizden deneyimlerimizi paylaşalım dedik.
Biz satın almak için ev aradık, sevgili eşim Hasan ve ben de tamamen körüz, bir de küçük bebeğimiz var. “Bu koşullarda nelerle karşılaştık ve erişilebilir yöntemlerimiz neydi?” sorularını cevaplayacağım.
Öncelikle kriterlerimizi belirledik. Bu kriterlere göre “Sahibinden” uygulaması üzerinde filtreleme yaptık, ilgili aramayı kaydettik ve bize her gün bildirim gelecek şekilde ayarladık. Bu arada ikimiz de iPhone kullanıyoruz. Uygulama kısmen erişilebilir diyebilirim. İlan, arama listesi veya favori ilan/aramaları paylaşma kısmı erişilebilir değil. Paylaş butonuna basınca paylaşım yapılabilecek ögeler listelenir, erişilebilir olmayansa bu ögelerin görünme biçimi. Ögeler birkaç üyeli küme gibi okunuyor. Örneğin, WhatsApp, Messenger ve Facebook tek bir uygulamaymış gibi okunuyor ve hiçbirine ekran okuyucu açıkken tıklanmıyor. Ekranın sol ortası civarlarına denk düşüyor WhatsApp’ın yeri, tabii telefonda bulunan uygulama sayısına göre değişebilir, ekran okuyucuyu kapatıp bu alana tıklayınca gerisi problemsiz çalışıyor. Diğer uygulamalar veya sadece bağlantı kopyalama kısmını başaramadık, genel anlamda bu yöntem ile WhatsApp paylaşımları işimizi gördü.
Hepsi Emlak diye bir uygulama da mevcut ancak oradaki ilan sayısı oldukça düşük olduğundan ve bizim gördüğümüz ilanların çoğuna orada da rastladığımızdan sadece Sahibinden uygulamasını kullandık. Başka yerlerde veya başka arama koşullarında durum farklı olabilir.
Uygulamada bir de ilandaki iletişim bilgisinden ilgili kişiye ulaştıktan sonra iletişim mönüsünü kapatıp ilan bilgilerine dönme kısmı sorunluydu. Yine ekran okuyucuyu kapatıp sol üstte bir yerlere dokunarak çözdük bu işi de.
Uygulamanın erişilebilir olmadığı, genellikle bilişim erişilebilirliği alanında lüks sayılan bir nokta da var. İlanların fotoğraf ve videoları hiçbir şekilde erişilebilir değil. Dolayısıyla bir ilanı kendi kendimize görselleri açısından değerlendirmemiz mümkün olmuyor. Uygulamanın politikası gereği Chat GPT veya Be My Eyes gibi uygulamalar da işe yaramıyor. Sadece fotoğraf uzantılı olduğunda yanıt veriyorlar. Bu durumda da göz kararı ile anlaşılır sorularla yönlendirmek gerekiyor. Örneğin salonda kaç pencere var, mutfak dolabı kaç kapaklı, mutfak dolabının kapakları çitalı ve penceremsi gibi mi yoksa düz bir zemin üzerine mi modelli, çocuk odasına nasıl eşyalar sığmış, yatak odasında kalan boş alanın büyüklüğünü yordamak için “buraya bir şifonyer sığabilir mi tarzında sorular. Soracağınız, evle ilgili öğrenmek istediğiniz bilgiler de zamanla netleşiyor. İlk kriterler zamanla gelişiyor ve bazen mecburen değişebiliyor.
Gelelim görmeye karar verdiğiniz evi incelemeye. Burada bizim bütün kriterlerimizden ve incelerken dikkat ettiğimiz tüm detaylardan bahsetmeyeceğim. En belirgin olarak görsel yolla kendini belli eden; bizim erişilebilir yöntemler bulabildiğimiz veya bulamadığımız ayrıntılardan söz edeceğim.
Öncelikle apartmanın durumu. Bakımsız apartmanların rutubet veya başka ağır kokular içerebileceği aklımızda olsun. Koku; boyanın eski mi yeni mi, duvarlar kirli mi temiz mi, duvarlarda nem ve benzeri nedenlerle kabarma var mı yok mu gibi konularda önemli bir ipucudur. Böyle bir durum varsa apartman yönetimi iyi olmayabilir veya bina sakinleri uyumlu olmayabilir. Bina eskiyse ama bakımlıysa yüksek olasılıkla kokusu temiz hissettirir. Eski yapılı, yani duvarları boyalı apartmanların bakımsızlığı ise kendini boya nedeniyle daha kolay ele verir. Mermer duvarlı apartmanlar genellikle iki binler öncesinin modasıdır ve özellikle kalabalık binalarda halen devam etmektedir. Daha sağlam, yanmaz ve temizliği kolay olması sebebiyle tercih edilir. Bu özellikler, devam eden süreçte de binaya iyi bakılacağı izlenimi verebilir. Granit veya fayans duvarlar ise daha yeni zamanların tercihleridir, sanırım daha ucuz diye. Bunlarda şık bir görüntü verir. Duvarlara dokunmak, girişin genişliğini anlamak, varsa sığınak gibi yerleri de incelemek iyi olur.
Evin büyüklüğü ise en önemli kriterlerdendir genellikle. Bizim için de öyleydi. Sayı olarak iyi bir büyüklük ifade edilse de önemli olan hangi odanın nasıl bir şekil ve büyüklükte olduğudur. Evin genişliği ve odaların durumunda sizin ihtiyaç ve istekleriniz devreye girer. Bu noktada telefonlarımız ile kullanabileceğimiz ölçüm uygulamaları iyi iş görüyor. Biz iPhone’un Ölçüm uygulamasını kullandık. Öncelikle ölçmek istediğimiz uzunluğun bir ucunda düz bir zemine odaklanıp daha sonra yavaşça diğer uca telefonu götürmek gerekiyor. Götürdükçe mesafe güncellenir. Doğrusal ilerlemek daha doğru bir ölçüm verir. Alan hesaplama ise uzun ve kısa kenarın birbiriyle çarpılmasıyla elde edilir. Kabaca hesaplarken kolon ve kiriş alanları göz ardı edilir. Duvar kenarlarını takip etmek, evin çap olup olmadığını anlamak için de bilgi verir. Çünkü emlakçı veya ev sahipleri söylemeyebiliyor. Evin çap olması da herhangi bir odanın düzgün bir kare veya dikdörtgen değil de yamuk gibi olmasıdır. Çarpık kentleşme nedeniyle çok daha ilginç yamuklukta şekillerle karşılaşabilirsiniz. Bir odanın tüm duvarlarını kontrol etmek, şekli anlayana kadar üzerinde durmak gereklidir. Bir evin odalarını, sizin o odaya koymayı düşüneceğiniz eşyaların sığıp sığmaması gözüyle değerlendirebilirsiniz. Sizin evinizdeki veya kafanızdaki şekle uyan bir odayla karşı karşıyaysanız, mevcut yerleşim veya kafanızdaki yerleşim üzerinden ölçüm tahmini yapmak gerekir. Bizim salon şu kadar metre karelik alana sığar gibi… Eğer başka şekilde bir oda alanı söz konusuysa eşyalarınızın kapladığı alanı öngörüp tahmini yerleşimler üzerinden hesaplayabilirsiniz. Örneğin biz mutfak masamız için sandalyelerle birlikte kapladığı alanı, bu alandan mutfak tezgahına kadar ne kadar boşluk kalmasını istediğimizi hesaplamıştık.
Gelelim ev sıfır da olsa, ikinci el de olsa tadilat durumuna. Açıkçası en zor bölüm bizce burası. Ev ikinci el veya beklemiş bir sıfır ev de olsa; rutubet yapmış boyaları kabarmış olabilir. Bunu gören biri olmadan anlamak zor. Yapay zekâ ile duvarları tanımlamak bir yöntem olabilir ama güvenilir gelmiyor. Emlakçıların bütün bir binadaki rutubet kokusunu gizlemeleri zordur ama bir dairedeki kokuyu gizleyebilirler. Camları sürekli açık duran bir ev rutubetli olsa da kokmayabilir. Bizim gittiğimiz bir ev, ilk gittiğimizde kötü kokmuyordu ama birkaç gün sonraki gidişimizde kokuyordu.
Kapıların durumu genellikle daha kolay. Burada ne tip kapıların daha eski ne tip kapıların daha yeni olduğunu bilmek yeterli. Daha önce belli bir tipte kapıları incelememiş olabilirsiniz ama kapıların olası özelliklerini bilmek ipucu verebilir. Lake kapı, Amerikan kapı gibi tipleri… Örneğin kapının kapandığı alanda yüksek ses çıkarmasını engelleyecek slikonumsu bir yapı genellikle yeni kapılarda bulunur. Eski kapılarda, ki galiba Amerikan kapı diye biliniyor, pürüzlü ve girintili çıkıntılı; şekil olarak sanki bir pencerenin içinde dikdörtgen var gibi hissettiren şekiller olabilir. Belli bir modelin olduğu alan değil, tüm kapı pürüzlüdür. Bu bahsettiğim türden kapılar, iki binli yılların başında çok yaygındı. Oradan hala çok uzaklaşmadığımız için bu şekilde temiz kapılara da rastlanabilir. Gerisi ise zevke kalmış oluyor. Yeni tip kapıların görünümü ise genellikle daha pürüzsüz, kapı kulpu ve anahtarlık alanı bir tasarım içeren biçimde olur. İnce veya hafif kavisli olabilir, tokmak gibi olanlar genellikle eski kapılarda görülür. Fakat eski ya da yeni görünümlü olsun, kapı yıpranabilir. Bunu anlamak için kapının alt kısımlarına, duvarla birleştiği alanlara dokunmak bilgi verir. Tabi kapıları mutlaka değiştirmeli mi, yoksa boyatmak yeter mi gibi bir detay için gören ve güvenilir birinden fikir almak gerekebilir. Bu arada sıfır bir evse bile kapılara iyice dokunmak önemli. Denk geldiğimiz sıfır bir evin kapısındaki cam kırıktı. Karşılıklı rüzgâr esen yerler yoğun bir rüzgârda çarpıp kırılmış. Tabii bunun sebebini bilmek de önemli.
Banyo ve mutfak dolapları da eski olup olmadıklarını en kolay hissettiren detaylardan. Banyo dolaplarının altları direkt kendini belli eder. Yıpranmışsa, dolapların altları kabarmış olur. Dolap kapılarının köşeleri de önemlidir. Dolaplarda da hangi tarz dolabın nasıl anlaşıldığına, eski ve modern görünümün nasıl olduğuna hâkim olmak gerekir. Yeni tarzlarda çitalı, pencereli gibi duran şekiller yerine; daha pürüzsüz veya düz çizgili biçimler vardır.
Parkeleri anlamak daha zordur. Çünkü hem kirli olduğu hem de tüm yere dokunmanın mümkün olmayışından gören birine daha fazla ihtiyaç duyulur. Burada kontrolün görmeyen kişide olması önemlidir. Gören kişiye neleri sormak gerektiği belirleyicidir. Örneğin parkelerin şekli nasıl, daha büyük mü yoksa uzun dar parçalar mı? Her yerde renk aynı mı, değişkenlikler var mı? Yine pürüz durumu her yerde aynı mı, değişkenlik var mı? gibi… Bu sorulardaki ilk seçenekler genellikle daha yeni modellere işaret eder. Tabii çiziklik veya yıpranma olup olmadığını sormak, yürürken ki gıcırtıları fark etmek de gerekir.
Evin nasıl adlandıracağımı bilmediğim süslemelerini de bilmek gerekir. Mesela kartonpiyerin ne olduğunu bilmeyen biri, içinde ledler olan bir kartonpiyeri canlandıramaz. Evin köşelerine sütunlar yapılmış olabilir, ilk düşünüşte evin kolonlarından bahsediliyor zannedilebilir. Kartonpiyer evin duvarı ile tavanı arasındaki çizgi geçişini sağlayan, hatta buradaki keskinliği yumuşatan, çoğu zaman evin boyasına göre daha koyu veya hafifçe kontrast oluşturacak şekilde seçilen, genellikle düz tasarımlı ama hafif çizgilerle de yapılabilen alandır. Kartonpiyer led ışıklarla süslenebilir. Buralar kornişin yerini de belirleyebilir. Sütunlar ise genellikle büyük ve L salonlarda tercih edilen oymalı veya çizgili olabilen ve bu şekillerinde hissedilebildiği yapılardır. Bazen bu yapıları Be My Eyes ile incelediğimiz oldu, genellikle gören birinden daha iyi detay anlatıyor. Bu yöntemin dezavantajı ise, sadece bizim fotoğrafını çektiğimiz kadarla kısıtlı olması.
Evin aydınlığı, komşu binalara yakınlığı, evin cephesi oldukça önemli. Aydınlık konusu hiç görmeyenlere pek hitap etmediğinden doğrudan gören birinin desteğini gerektiren bir konu. Birtakım uygulamalarla evin cephesini anlamak mümkün ama cephe tek belirleyici olmadığından bu konu için bizim bulduğumuz erişilebilir bir yöntem yok.
Gelelim bizim son olarak ele aldığımız ama en önemli noktalardan olan bahçe/site ve ev çevresi özelliklerine. Biz bebeğimiz olduğu için site içinde bir ev almayı önceledik. Dış mekânı yürüyerek gezmek önemlidir. Oyun parkı, otopark gibi alanların kapladığı alanı iyice kafada oturtmak, bunun için emlakçı veya ev sahibi ile mesai harcamaktan çekinmemek gerek. Bizim ev sahibi ile evin yakınındaki durağa birlikte yürüdüğümüz de oldu.
Bu yazıda ev aramakla ilgili tüm önemli bilgileri aktarmak gibi bir iddiamız yok elbette. İstediğimiz; çok fazla detay olduğunu, bunların bazen önemli kriterlere dahil olduğunu, detaylara hâkim olmak ve erişilebilir yöntemler bulmak gerektiğini ifade etmekti. Biz gören birine muhtaç hissetmedik. Aldığımız destek daha çok, bebeğimizi ev ev gezdirmek yerine aile büyüklerine bırakmak şeklinde oldu.
Ev almak isteyen pek çok çift gibi evleri eledik ve son göz için destek aldık. Son aşamadaki gören desteğimiz ise bizim hâkim olamadığımız kısımlarla ilgili oldu. Baktığımız tüm evlere de gören biriyle bakmaya ihtiyaç duymadık, kendimize yakın hissettiğimiz evlerle ilgili destek gerekti. Özetle ev ararken evi körcül biçimde incelemekten kaçınmamalı, erişilebilir yöntemlerin peşine düşmeli ve gerektiğinde görenlerden destek almalı ama asla gören biri olmadan ev seçilemeyeceği düşüncesine kapılmamalı.