Toplam Okunma 0

El-kol işaretleriyle bir şeyler anlatılmasına dair yazıya kaldığımız yerden aynen devam edelim…

 

DUYGU, DAVRANIŞ VEYA YÖNLENDİRME ANLAMI İÇEREN EL-KOL İŞARETLERİ

 

Okey: "Tamam" anlamına gelen el işaretidir. Başparmak havada, diğer parmaklarsa içeri kapanık biçimde yapılır. "Tamam, oldu", "Tamam, anladım", "Anlaştık" gibi anlamlara gelir. Kullanım alanı hayli geniştir. Örneğin kokpit içinde uçuşa hazır bekleyen savaş pilotu, yer görevlisinden bir emir geldiğinde anladığını ifade etmek için de yapar, bir konuda konuşurken karşı tarafın anlaşıldığını ifade etmek için de.

Otostop: Otostop çekerek seyahat eden kişilerin araç durdurmak için kullandığı işarettir. "Okey" işareti ile aynı şekilde yapılır. Ancak kol hareketlidir ve başparmak dik bir açıyla gökyüzüne değil, "saat 2" yönünü gösterir. Yol kenarında eli bu şekilde sabit tutarak da araç durdurulabilir. Ancak genelde araç yaklaşırken el saat 2-saat 7 yönünde hareket eder. Kimi zamanda aracın yandan geçişine uygun biçimde trafiğin akış yönüne doğru kol da hareket ettirilir.

In-out/yukarı-aşağı: "Okey" işareti ile aynı şekildedir. Bir davranışın trende uygun olduğunu ifade etmek için başparmak yukarı doğru bakarken el de yukarı aşağı hareket eder. Keza bir şeyin popüler olmadığı ifade edilmek istendiğindeyse başparmak zemine doğru bakacak şekilde el yukarı-aşağı hareket eder.

Tehdit/uyarı: İşaret parmağı dik biçimde açık, diğer parmaklar avuç içinde kapalıdır ve el sallanır. Genelde kızgın veya sinirli olunduğu zaman yapılır. Kişinin tarzına göre el gövde hizasında karşıdaki kişiye de sallanabilir baş hizasının hemen yanından da sallanabilir. Anneler, küçük çocuklarını bir konuda uyarmak için veya kızdıklarında, "Bana bak… bir daha yaparsan…" cümlesiyle birlikte bu işareti bolca yaparlar. "Parmak sallayarak konuşma bana!" cevabı ise bu şekilde parmağı sallayarak konuşan kişilere layık görülen bir cümledir.

Kes: Başparmak hariç tüm parmaklar birbirine bitişik olarak uzatılır, el, boğaz hizasına kaldırılır ve yataylamasına soldan sağa veya sağdan sola hareket ettirilir. Bu işaret de birden fazla anlam taşır. Birisini tehdit etmek amacıyla yapıldığında, "Boğazını keseceğim" ifadesi verirken medya ortamında yapıldığındaysa, "Artık bitir" anlamı taşır. Özellikle radyo ve televizyon stüdyolarında sunucuya konuşmasını bitirmesini söylemek amacıyla yapılır.

Para: Serçe ve yüzük parmağı kapalıyken, başparmak ile işaret ve orta parmağın uç kısmına ileri geri sürtülerek yapılan bir işarettir. Kimi zaman orta parmak da kapalı olur.

Yumuşak: "Para" anlamını veren el hareketiyle aynı şekilde yapılır. Türkiye'de popüler olup "yumuşak" anlamını kazanmasını sağlayan "Solo" marka ürünlerin reklamıdır. Reklamın son anlarında ekranın altından iki el yukarı doğru uzanır. Önce sağ el bu hareketi yaparken, "Hem yumuşak…" anonsu geçilir; sol el aynı hareketi gerçekleştirdiğindeyse, "Hem hesaplı" sesi duyulur.

Gel: Birkaç farklı şekilde yapılır. İşin özü, el veya parmağın yapanın bedenine doğru çekilmesinden ibarettir. Ancak hangisinin seçileceği ortama göre belirlenir. İlkinde el açık ve başparmak hariç parmaklar birleşik ve avuç içi yapanın bedenine dönükken havada sallanarak birisi çağrılabilir. İkincisini de anlatacağım ama öncesinde bir uyarı yapayım. Kültür Bakanı olmayı arzuladığını bir ara sık sık dile getiren ve namı-ı diğer Afrodit; yani Banu Alkan bu hareketi filmlerde yapar idi. "Kime ve neden?" diye sormanızın bir anlamı yok. Kumsalda ayak parmak uçlarının üstünde yaylana yaylana yürürken dudaklarını büzüşünün anlamı nasıl yoksa bu şekilde aktörü yanına çağırmasının da bence bir anlamı yok. Belki de kültürel derinlikle anlam kazanan bir şeydir… Anlamı olsa bile bir erkek olarak ben asla kabul etmiyorum… Her neyse; elin pozisyonu şöyle: Orta, yüzük ve serçe parmak avuç içine kapalı; başparmak kapalı olan parmakların üstünde; avuç içi havaya doğru bakarken işaret parmağının orta ve uç eklem yerleri içe doğru kıvrılarak karşı tarafa ifade edilir.

Git: Hareketin temel mantığı elin yapan kişinin bedeninden dış yöne doğru başlayıp geri çekildikten hemen sonra tekrar dışa itilmesinden oluşur. Hızlı ve seri şekilde dış-iç yapıldığında, "Git hadi, git" benzeri bir anlam verirken bir seferde sert bir şekilde ve hızlıca yapıldığındaysa, "Def ol git!" anlamı taşır.

Otur: Avuç içi aşağıya doğru dönükken başparmak harici parmaklar birbirine bitişiktir. Bu şekle büründüğünde bilekten aşağı-yukarı doğru sallanır. "Oturun çocuklar" demekten bıkmış öğretmenlerin favori hareketlerinden olmakla birlikte mütevazı yöneticilerin de odaya girdiğinde ayağa kalkan personele sık sık yaptığı bir el işaretidir. Böyle bir durumdaysa hareketin anlamı, "Kalkmanıza gerek yok" olur.

Kalk: Avuç içi havaya doğru bakarken başparmak hariç diğer parmaklar bitişikken bilek kısmının yukarı-aşağı hareket edilmesiyle yapılır.

Selam: Kızılderililer tarafından kullanıldığı iddia edilen bir selamlama hareketi vardır. Nasıl ki Japon kültüründe iki kol yanlardan aşağı sarkarken kırk beş dericilik bir açıyla gövdenin öne doğru eğilmesi bir selam verme biçimiyse, avuç içi öne doğru bakacak şekilde açık ve bitişik parmaklar da benzer bir anlam taşır. "Selam Dünyalı!" repliğine eşlik eden hareketin de ta kendisidir.

Tai selamı: Laf arasında Japonların selamlama biçiminden bahsetmişken bunu da araya sıkıştırayım dedim. Adından tam emin değilim; "tai" de olmayabilir. Sol el parmaklar bitişik ve parmak uçları havayı gösterecek şekilde tutulurken yumruk yapılmış sağ el, sol el avuç içine konur. Sağ elin üst kısmı havayı gösterir.

Ninja selamı: Bunun da adından emin değilim. Çin-Japon-Kore kültürlerinden birine ait. Parmaklar açık ve bitişikken avuç içleri birbirine yapıştırılarak göğüs hizasında tutulur ve bu esnada omuzdan kaynaklanacak şekilde öne doğru hafifçe eğilir.

Reverans: Ortaçağ ve sonrasında çoğunlukla saraylarda sergilenen bir selamlama biçimidir. Hangi ayak arkada oluyor ya da bir kuralı var mı, hiçbir fikrim yok. Ama işin özü şu: Sağ ayakucu, sol ayağın topuğuna gelecek şekilde yerleştiriliyor ve sonrasında dizler kırılarak on on beş santim kadar eğiliyor.

Mösyö selamı: Tabii ki böyle bir tanım kesinlikle yok! Atış menzilini geniş tutayım dedim. Ortaçağ'dan itibaren Avrupa kültüründe baş göstermiş bir selam verme biçimi. Filmlerdeki sahnelerden yola çıkarak bunun tamamen burjuvalar tarafından yapıldığı kanısına varabiliriz. Genellikle erkeğin, kadınla tanışması anında yapılırmış. Sol el yumruk biçiminde bele yerleştirilir; kadının eli hafifçe tutulur ve parmaklarının orta eklemine denk gelecek şekilde bir öpücük konulur. Bu aşamada kadının eli fazlaca kaldırılmaz; erkek yaklaşık kırk beş derecelik bir açıyla öne doğru eğilerek öper.

Asker selamı: Tüm parmaklar bitişik ve gergindir. Avuç içi aşağı doğru bakarken el, kaşın hemen sağ tarafına bilek kısmı "saat 4"ü gösterecek konumdadır. Askerlik yaparken, selam verme anında başparmağını eklem yerinden hafifçe kırmadığı için çavuştan dayak yediğini iddia edenler de yok değildir.

Güle güle: Avuç içi, "Güle güle" dediğimiz kişiye dönük olacak şekilde parmaklar açık olarak el sağa sola doğru sallanır.

Baş baş: Bebekler için kullanılan bir hareket olmakla birlikte yeri geldiğinde "Eyvallah, h ben gidiyorum" benzeri anlamlar da taşır. İşaret, orta ve yüzük parmağın alnın sol veya sağ üst kısmına birkaç kez vurulmasıyla yapılır.

Merhaba: "Güle güle" anlamını veren el hareketinin aynısıdır; aradaki tek fark bu işaret o an uzaktan görülen bir arkadaşınızın, sizi fark etmesi amacıyla el sallamanızdan ibarettir. Yani eli sallarken de bir nevi, "Merhaba, selam!" dediğiniz varsayılır.

Yemin: Çoğunlukla Batı kültüründe kullanılan bir işarettir. Dini bir anlamı olmasına rağmen yeri geldiğinde, "Söz veriyorum" anlamı da taşır. İslam kültüründeki Kuran'ı Kerim'i üç kez öpüp alna koyma hareketinin Hristiyanlıktaki karşılığıdır. Yanlış hatırlamıyorsam sol el İncil'in üzerine konurken sağ el "selam" anlamına gelen işareti yapar.

Vatansever: Aslında tam olarak "vatansever" anlamı taşıdığını söylemek yanlış olur. Yeri geldiğinde "gönül", "kalp", "aşk" ifadeleri de taşır. Amerikan filmlerinde stat veya benzer sahnelerde milli marşlar söylenirken kişilerin sağ elini kalp üstüne koymasından dolayı milliyetçi bir hareket olarak algılanmaktadır.

İşaret: Bir şeyleri işaret etmek amacıyla yapılır. İşaret parmağı dışındaki tüm parmaklar avuç içine alınır. İşaret parmağı ise gösterilmek istenen şeye doğru bakar.

Sıra sende: Bu da bir tür işaret ediş. Ancak parmakla göstermek yerine elin bütünüyle yapılır. Parmaklar bitişik ve el açık pozisyondadır. El, yapan kişinin kendi bedeninden karşısındaki kişiye doğru bir kez açılır. Kimi zaman göğüs hizasından yapılırken kimi zamanda serbest biçimde gerçekleştirilir.

Sessizlik: Hâlâ kullanılıyor mu, hiçbir fikrim yok; eskiden hastanelerin tüm koridorlarında en az bir tane, "Sessiz ol" anlamına gelen fotoğraf olurdu. Hemşire başlığı takmış ciddi suratlı bir kadın fotoğrafıydı. Diğer tüm parmaklar kapalıyken işaret parmağının ucu havaya dönükken dudağın üstüne konulmasıyla yapılır. Bu işareti yaparken aynı zamanda dudaklarınızı büzerek öne doğru uzatmanız hâlinde, "Sen benim tahtımı elimden almaya mı çalışıyorsun!" diye çığlık atarak üzerinize sıçrayan Banu Alkan tarafından linç edilebilirsiniz.

Konuşma: Avuç içi dudağın üzerine örtülerek ifade edilir.

Oh olsun: Parmaklar açıkken elin göğüs hizasından aşağı doğru sürtülmesiyle anlam kazanır. "Oh olsun", "canıma değsin" gibi ifadeleri işaretle anlatmak için kullanılır.

Çevir: İşaret parmağı hariç tüm parmaklar kapalıdır. İşaret parmağı havayı gösterirken kendi çevresinde döndürülür.

Baş dönmesi: Başı dönen kişi konuşmadan karşısındaki kişiye durumu anlatmak için kullanır. "Çevir" anlamına gelen el işaretinin baş hizasında yapılanıdır.

Karıştır: İşaret parmağı hariç tüm parmaklar kapalıdır. İşaret parmağı zemini gösterirken kendi çevresinde döndürülür. Yeri geldiğinde "kaşık" anlamını da verir.

Baş ağrısı: İki elin işaret ve orta parmakları şakaklara yerleştirilip hafif daireler çizilerek ifade edilir.

Pişmanlık: İki elin avuç içleri alnın üstüne yerleştirilip parmaklar başa doğru açık bırakılır. "Ben ne yaptım ya!" benzeri anlam ifade ettiği gibi bazen baş ağrısı olarak da yorumlanır.

Düşünceli/yorgun: başparmak şakaktayken elin diğer parmaklarını alında sürtmek görsel olarak yorgun veya düşünceli ifadesinin verilmesinde kullanılır.

Tokat: Parmaklar açık ve birbirine bitişikken havada hafifçe sallanır. "Geliyor beş kardeş…" cümlesini duyduysanız o an bu işaretin yapıldığından emin olabilirsiniz.

Çenebaz: Çok konuşan kişilere bunu ifade etmek için yapılan bir harekettir. Avuç içi zemine bakarken dört parmağın uçları başparmağın ucuyla birleştirilir ve tıpkı çene hareketi gibi bu iki grup yukarı aşağı kıpırdatılarak birbirine vurulur. "Bıdı bıdı konuşma" "çaçaron" gibi ifadeleri karşılar.

Başlamaya hazırım: Genelde klavye veya el ile yapılan ya da süreye bağlı olan işlere başlamadan önce yapılır. Birazdan girişilecek olan iş için egzersiz yapar edasıyla parmaklar hayali bir klavyenin üzerinde gezdiriliyormuş gibi birbirinden ayrı biçimde ileri geri hareket ettirilir.

Ayrı ayrı: İki elin başparmakları ortadaki eklemler üzerinden birleştirilir. Başlangıçta işaret parmaklarının uçları da bitişiktir. Daha sonra sol elin işaret parmağı sola, sağ elin işaret parmağı ise sağa doğru çekilir. "Hayır", "Ayrı ayrı takılalım" benzeri anlamlar taşır.

İki kişinin arasını yapma/flört teklifi: Her iki elin avuç içi yere bakarken işaret parmağı harici parmaklar kapatılır. Ardından işaret parmaklarının yan tarafları birbirine sürtülerek ileri geri hareket ettirilir. "Aramızı yap", "Sen ve ben hı?" gibi anlamlarda kullanılır. Osmanlının son dönemlerini anlatan filmlerde veya tiyatrolarda yer bulan bir flört teklifi işareti olarak da bilinir. Özellikle kadın ve erkek konuşamayacak kadar uzaksa; erkek, işaret parmağıyla önce kendisini, ardından kadını gösterir ve sonrasında iki işaret parmağını birbirine sürterek flört teklifini bildirir. Sonra ne olur? "Hıh, seninle işim olmaz" anlamına gelen bir yüz ifadesi ile karşılaşılır.

Küsme: Orta parmağın ucu, işaret parmağının uç kısmının üstüne bindirilir. Çocukların sıkça yaptığı bir el hareketidir. "Küstüm işte" anlamına geldiği gibi "Boz hadi, boz da küseyim!" diyerek üst üste binmiş parmaklar öne doğru uzatıldığı da olur.

Üşüme: Kollar, dirseklerden gövdeye yapışıkken parmakların hepsinin açık olduğu el birbirine sürtülerek yapılır. Bu hareket esnasında omuzlar da yukarı kaldırılabilir.

Titreme/korkma: Yapıldığı yere göre anlamı değişir. "Çok üşüyorum", "Titriyorum", "Ürperdim", "Tüylerim diken diken oldu", "Korktum" gibi anlamları verir. Kollar dirsekten kırılır ve gövdenin yanlarına iyice yapıştırılır. El, yumruk şeklindedir. Bu pozisyondayken senkronize bir biçimde yumruk şeklindeki eller göğüs hizasında birkaç kez sağa-sola sallanır.

Çok sıcak: El parmakları açık ve bitişiktir. El, yüzün yakınında tutulur ve yelpaze gibi sallanır.

Tetikçi/sıkarım: Tabanca tutan elin tetiği çekmesine benzeyen harekettir. "Sıkarım" derken yapılır ya da bir işte maşa olan kişi ifade etmek için de kullanılır. İşaret parmağı dışındaki parmaklar yumruk şeklindedir. İşaret parmağı orta eklemden kırıkken ileri geri hareket eder.

Yok/bilmem/ne yapayım: Başlıktan da anlaşılacağı üzere birçok anlamı olan bir imgedir. İki el öne doğru avuç içleri birbirine bakacak şekilde tutulur ve sonrasında avuç içleri havaya bakacak şekilde çevrilir. Çevirme anında da omuzlar yukarı doğru kaldırılır. "Ne bileyim?", "Bilmiyorum", "istediğin şey bende yok" gibi anlamları ifade eder.

Çakarım: Yumruk yapılmış el omuz hizasına kaldırılarak orada tutulur. "Akıllı ol, bir çakarsam görürsün", "Kodum mu oturturum ha" gibi ifadeleri verir. Genelde ağız dalaşı esnasında olayın fiziksel şiddete dönüşmesi öncesinde uyarı amaçlı veya tamamıyla artistlik olsun diye yapılır. Riskli bir harekettir. Hareketi yaptığınız kişinin refleksleri güçlü, kontrolü yavaşsa aynı şekilde karşılık verir ama o kaldırdıktan sonra omuz hizasında tutmaz, direkt geçirir.

Didişmek: İki çenebazın gereksiz yere birbiriyle ağız dalaşına girdiğini veya iki kişinin çok konuştuğunu ifade etmek için yapılır. Parmak uçları birleştirilir ve her iki elin birleşmiş parmak uçları birbirine birkaç kez vurulur.

Iıınh olmaz: "İstemiyorum", "Olmaz!" benzeri anlamları ifade eder. Elin tüm parmakları ortadaki eklem yerinden kırılarak yarım yumruk yapılır. Avuç için zemine doğru bakarken başparmak dışındaki dört parmak yukarı doğru bir veya birkaç kez hareket ettirilir.

Ah ah: Benim en sevdiğim hareketlerden biridir bu. Hele ki yapan kişi yaşlı bir teyze olursa çok eğlenceli bulurdum. Bir el açıkken diğer elin sırtı, açık olan elin avuç içine üç dört kez vurulur. O esnada da "Ah ah! Sorma neler oldu?", "Vah vah, çok kötü olmuş" tarzı cümleler dile getirilir.

Teslim ol: Filmlerde de sıkça kullanılır. Kollar omuz hizasında havaya kaldırılır. Eller açık, parmak uçları havayı, avuç içi ise karşıyı gösterir. "Silahını bırak" benzeri uyarıdan sonra kişi bu hareketi yaparak ellerinin boş olduğunu karşı tarafa gösterir. Bunun dışında normal gündelik hayatta da kullanıldığı olur. Bir arkadaşla konuşulurken karşı taraf söylenenleri yanlış anlayıp ona saldırgan bir ifadeyle yaklaştığınızı düşündüğünde bu hareket yapılarak, "Sakin ol. Kötü bir şey söylemedim" anlamı taşıması sağlanır.

Kış kış: "Git" anlamını veren el işaretinin daha seri şekilde tekrarlamasıyla oluşur. Bu hareketin tam anlamıyla hakkını vererek yapan ve aynı zamanda da yakışan tek kişi Adile Naşit'tir. Çünkü hareketi yaparken "kış kış" demek dışında bir de ek olarak yüz imikleri hareketin anlamını arttırır. Ne güzel derdi Adile Teyze, "Kış Kış git! Gelme!" diye.

Hey gidi günler hey: El, "tokat" işaretinde olduğu gibi açık, parmaklar bitişiktir. Avuç içi sola veya sağa bakacak şekilde dururken el bilekten birkaç kez çevrilir.

 


Sesli Dinle

Yorumlar

Bu yazı için henüz yorum yok.