Adım Eşit Erişilebilir Engelsiz Hayat Dergisi. Düşünüyorum da bana bundan daha güzel bir isim verilemezdi herhalde. Neden mi? Bir kere, adımı oluşturan her kelime o kadar dolu ki; inancın ayak izlerini, umudun dokunuşlarını ve sevgi ile barışın sarılmalarını barındırıyor içinde. Eşitlik olmadan, Dünyanın anlamsızlığını; erişilebilirlik olmadan, gerçek paylaşımın olamayacağını ve engellerle dolu bir Dünyanın yaşanamaz olduğunu anlatıyor. Bir de biz toplum olarak kısaltmayı severiz; adımı kısaltınca ortaya çıkan ifade ‘EEEH’ ise, yeter artık deyip; başkaldıran, Dünyayı güzelleştirmek için ayağa kalkan ve her türlü eşitsiz, erişilemez ve engelleyici uygulama ile baş etmeyi amaçlayan herkesin sloganı. Peki, ben nasıl mı Doğdum? Anlatayım.
Yüreği umut, heyecan dolu birkaç güzel insan var etti beni. Her biri eşitlik mücadelesinin en ön saflarındaydılar; erişilebilirlik yolunun en usta yürüyüşçüleriydiler; engelsiz hayat düşünün en sadık ziyaretçisiydiler. Ancak, hayallerini, umutlarını, mücadelelerini başkaları ile de paylaşmalarının, bu yolculuğu beraber yapıp hayata beraber omuz vermenin tutkusunu hissettiler. Bunu yapabilmenin en güzel yöntemi; bu tutkuyu herkese aşılamanın en kısa yolu olarak da beni oluşturmayı buldular.
Ben bugün tam 5 yaşındayım. Bu Beş yılda neler anlatmadım ki okurlarıma. Kimi zaman erişilebilirlik ipuçlarını paylaştım, kimi zaman bir mücadeleye çağırdım okurlarımı, kimi zaman bir hüzne ortak ettim onları, kimi zaman deneyimler paylaşıp hayatı kolaylaştırdım. Bunları da beni var eden ve sonradan aramıza katılan o güzel insanların yüreklerinden parmaklarına akan sözcüklerle yaptım.
Benim hazırlanıp sizlerin önüne çıkma sürecim de öylesi coşkulu ve heyecanlı geçer ki; sizlere kısaca onu da anlatayım. Çünkü ben her sayıya ayrı bir hevesle başlar, her sayımın tamamlanması ile sonsuz mutluluk duyarım.
Beni var eden bu güzel insanlar; sayı hazırlıkları başladığında, bir yanlarında eşitlik, bir yanlarında erişilebilirlik, yüreklerinde de engelsiz hayat hayalleri ile başlarlar düşünmeye ve köşelerini süsleyip sizlerle paylaşmaya değer konular aramaya. Hazırlıkların ortasına doğru, yazılar bir bir düşer; eşitlikle demlenip erişilebilirlikten süzülüp engelsiz hayat havuzuna ve başlar hızlı bir trafik. Her yazı, yazı kurulunca okunur; incelenir, eleştirilir, düzelttirilir; sonunda da alkışlanıp size hazır hale getirilir. Tabi bir de benim sayfalarımı süsleyen bu yazılara sesleri ile hayat verenler var ki, en büyüklerinden bir teşekkürü de onlara gönderiyorum.
Zaman zaman konuk dostlar katılır aramıza ve deneyimlerini, düşüncelerini paylaşmak isterler benim aracılığımla. İşte o vakitlerde de ben çok mutlu olurum. Bilirim ki ben okuyucularım için önemliyim. Onların hayatına dokunmayı başarıyorum ki onlar da benimle hayatlarını paylaşıyorlar. Onlara da bir teşekkür gönderiyorum buradan.
Tüm çalışmalar tamamlanıp tüm incelemeler yapılıp sayım gerçekten mükemmel hale gelince, ulaşırım size. Gelir, yerleşirim yüreklerinize; tutarım ellerinizden; akıtırım heyecanımı içinize ve başlarız hep birlikte erişilebilirlik dansımıza.
İşte böyle dostlar, inanmanın, başarmak anlamına geldiğini; pes etmeden mücadele edilince, erişilebilirliğin mümkün olduğunu; engelsiz hayat için her zaman bir yöntem bulunduğunu ve herkesin eşit olduğunu; tam Beş yıldır haykırıyorum sayfalarımdan ve daha nice Beş yıllar da bu şarkımı söylemeye devam edeceğim. Çünkü biliyorum ki tıpkı benim adım gibi eşit, erişilebilir, engelsiz hayat mümkün ve bunu gerçekleştirecek olan da ben ve beni var eden dostlarımla birlikte sizlersiniz