ARAÇ SEÇİMLERİ
Birçok kişi mutfakta bir şeyler yapmayı; hatta mutfakta iyi bir şeyler yapmayı; hatta ve hatta mutfakta hem iyi hem de yenilebilecek şeyler yapmayı arzular. Ancak işe nereden başlaması gerektiğine, bu süreçte nelere ihtiyaç duyacağına ve nasıl yapacağına dair sorulara yeterli yanıtları veremediği için gerekli başlangıcı yapamaz. Mutfak işlerine sıfırdan başlayacak olanlar için gereken bilgileri birkaç makaleden oluşacak olan bu yazı dizisinde toparlamaya çalışacağım. Yazı dizisinin bu bölümünde mutfakta ihtiyacınız olan araç ve gereçleri anlatmaya çalıştım. Sonraki yazılardaysa ölçeklendirme, soyma, doğrama, küçük püf noktalar gibi bilgilere yer vereceğim. Eğer siz de benim kadar şanslıysanız kimseyi zehirlemeden ve en önemlisi zehirlenmeden mutfakta bir şeyler üretmeye başlayabilirsiniz.
TENCERE SEÇİMİ
Yemeğin lezzeti, pişme süresi ve ortalığın ne kadar batacağıyla doğrudan alakalı olduğu için tencere seçimi hayli önemli bir konu. Benim önerim, piyasada "makarna tenceresi" olarak satılan ürünlere yönelmeniz. Yirmi santim çapa sahip olan bu tencerelerin derinliğiyse on dört santim oluyor. Tencerelerin kalıpları litre kapasitesine göre hazırlandığı için normalde yirmi santimlik tencereler on santim civarında bir derinliğe sahip oluyor. Makarna tenceresinin derinliğinin fazla olması bir şeyler kavururken sebzelerin ocağa saçılmasını engelliyor. Aynı zamanda makarna tenceresinin kapağı süzgeç vazifesi görüyor. Kapağın yarısı delikli olduğu için kaynatılan sıvıların taşmasını büyük ölçüde engelliyor. Elbette ki taşacak olan sıvı kapta durmuyor; ancak kapaklar delikli olduğu için tencere içinde köpüren sıvı taşmadan önce kapağın iç tarafına çarptığında cozurtulu bir ses çıkararak hızlıca müdahale etmenize imkân veriyor. Bazı yemeklerde blender da kullanmak zorunda kalacağınız için tüm tencerelerinizi derin cazibesi olan teflon makarna tenceresi olarak satın alma şansınız yok. Çapı ve derinliği çok kullanışlı olduğu için tırım tırım aynı boyda granit veya çelik tencere aradım; ancak Türkiye'de bu boyda ürün bulamadım. Üretimi yapılan tencerelerin kalıpları litre hesabına göre hazırlandığı için çapı yirmi santim olan tencerelerin çoğunluğu on santim civarında bir derinliğe sahip. Tefal'in "derin tencere" olarak satılan ve granit bir ürününü ikincil tencere olarak kullanabilirsiniz. Yirmi santim çapında olan bu tencerenin derinliğiyse on bir santim. Bu boydaki bir tencere ile bakliyat yemekleri, çorba ve çiğ haliyle yer kaplamayan sebzeleri pişirebilirsiniz. Bahsettiğim bu ürünleri hepsiburada veya n11 sitelerinden tedarik etmeniz mümkün. "Makarna tenceresi 20cm" veya "20cm granit tencere" gibi anahtar kelimelerle arama yaptığınızda sonuçlar çıkacaktır. Yirmi santim çapını öneriyor olmamın diğer bir nedeniyse buzdolabındaki durum. Çoğu buzdolabının iç genişliği atmış santim oluyor. Tek rafa üç tencere çok rahat sığıyor. Buzdolabı önünde horoz gibi çömelip yap-boz oynarcasına tencere yerleştirme çabasına gerek kalmıyor. Büyük marketlerdense on santim çapında ve yedi sekiz santim derinliğindeki küçük teflon tencereler tedarik edebilirsiniz. Eğer ıspanak, semizotu gibi piştikçe ölgünleşen yemekler yapacaksanız çapı yirmi üç santim civarında olan tencerelerden de almanız gerekiyor.
OCAK SEÇİMİ
Yeni bir ev kuruyorsanız yemek pişirme işinde ocak da hayli önemli. Evet, hepsi aynı işi görüyor; ancak bazı küçük detaylar körcül kullanımı etkiliyor. Önerim, çakmaklı ve otomatik gaz kesme özelliğine sahip bir ürün seçmeniz. Ürünü internetten alacaksanız öncesinde mağazada incelemeniz de iyi olacaktır. Bazı ürünlerin demir ızgaralarında alt tarafta ısıya dayanıklı küçük lastik parçaları oluyor. Her bir ızgaranın dört ucunda olan bu lastikler, ızgaranın emaye üstüne fazlaca kaymasını önlüyor ve bu özellik tencereyi yerine oturtmaya çalışırken hayli işinize yarıyor. Alacağınız ürünün gaz çıkış hücrelerini de kontrol etmelisiniz. Bazı ürünler şapka misali gaz çıkışına oturuyor. Böylece gaz hücresinin üstündeki parçaya bir şey çarptığında hücreden ayrılıp düşmüyor. Aynı mekanizma yemek taşımında ya da benzer aksaklıklarda gazı otomatik olarak kesmeyi de sağlıyor. Ancak bu özellik bazen ters de tepebiliyor. Tezgâhta altı ıslanan tencereyi ocağa koyup ateşledikten sonra ıslık çalarak mutfaktan çıktığınızda ocak gazı kesiyor. Tabii ki gaz olmayınca ateş yanmıyor; ateş yanmayınca su ısınmıyor; ısınmayan suya makarna atılmıyor. Yok eğer attıysanız da o sizin şapşallığınız oluyor!
BLENDER SEÇİMİ
Mutfakta kullandıkça "Bu aletin mucidine saygı duymayanın burnu ters dönsün!" cümlesini sıkça dile getirdiğim bir araç. Çok bilinmedik bir marka olmadıkça alacağınız blenderın markası pek de önemli değil. Piyasada birkaç farklı tipte ve özellikte blender bulunuyor. Rendeli, buz kırıcılı, ek aksesuarlı vs. vs. Blender alırken en çok dikkat etmeniz gereken şey motor gücü. 400W'den başlayan güçler genellikle 700W'ye kadar gidiyor. 550W gücündekiler neredeyse tüm görevlerden alınlarının akıyla çıkıyor. 700W ile 550W arasındaki temel farksa 700W olanların buz parçalayabilmesi. Eğer buzlu milkshake veya benzer şeyler üretmek için kullanmayacaksanız 500-550W gücündeki bir ürün alabilirsiniz. Rende özelliğine sahip ürünleri almadan önce iki kez düşünmenizi tavsiye ediyorum. Rende özelliği olanların hazneleri daha büyük oluyor ve bir de rendelenecek gıdaları üstten sırayla atmak için boğazı bulunuyor. İşte o boğaz ve biraz genişleyen hazne blenderın mutfak çekmecesine sığmasını engelliyor. Araç hantallaşıyor. Boğazdan sebze itmek için kullanılan aparatı al, yok şunu tak öbürünü çıkar, derken blenderın pratikliği kayboluyor. Normal üç parçalı bir blenderın parçalayıcısı da havuç, turp gibi sebzeleri parçaladığı için salata faslında gayet yeterli oluyor. Eğer bulaşık makineniz varsa bir de Tupperware Süper Şef almanızı öneriyorum. Blenderın hazne ve parçalayıcı kısmından oluşan bu ürünün tek farkı çalıştırmak için elektrikli motora ihtiyacı olmaması. Üstündeki ipi çekip bıraktığınızda mekanizma, haznedeki parçalayıcıyı çeviriyor ve
sebze parçalanıyor. Elektrikler yokken veya blender makinedeyken hayli işlevsel bir araca dönüşüyor. Küçük ve büyük boyu olan ürünün büyük boyu blender haznesi, küçük boyuysa kase ebadında.
BIÇAK SEÇİMİ
Bıçaklarınızı, çatal kaşık çekmecesinde tutuyorsanız bu alışkanlığınızı gözden geçirmelisiniz. Mutfak tezgâhının üstünde, ince ahşaptan yapılmış kutulu bıçak setleri yemek yapma sürecini hayli rahatlatıyor. Genellikle beş farklı boydaki bıçağı barındıran kutular sayesinde eliniz kirliyken bıçak değiştirmek istediğinizde çekmeceyi karıştırmak zorunda kalmıyorsunuz. Keskin taraflarının kutu haznesinin içinde durması da ufak tefek kazaları önlüyor. Doğrudan ahşap kutulu bir bıçak seti alabileceğiniz gibi "Salı Pazarı" tarzı dükkânlardan evinizdeki mevcut bıçaklarınızı saplayabileceğiniz boş ahşap kutu da alabilirsiniz. Bazı nalburlarda bıçak bileme makinesi bulunuyor. Mutfak işlerine başladığınız ilk evrede olmasa da sonrasında keskin bıçaklar özellikle soyma işinde hayli faydalı oluyor.
KEPÇE SETİ SEÇİMİ
Teflon tencerelerin bolluğu göz önünde tutulduğunda metal kepçeler pek de kullanışlı olmuyor. Kaliteli markaların ısıya dayanıklı plastikten üretilen kepçeleri hayli kullanışlı. Ancak burada "kaliteli" ifadesine dikkatinizi çekmek istiyorum. Bilinmedik markaların ürünleri hem sağlıklı olmuyor hem de kısa sürede kullanılmaz hale geliyor. Emsan'ın dört parçalı kepçe setini tavsiye ediyorum. Kepçenin her iki tarafında yer alan küçük çıkıntılar sayesinde ağzınızı yakmadan pişirdiğiniz çorbanın tadına bakabiliyorsunuz; keza süzgeçli kaşığı da hayli pratik. Dikdörtgen olan alanın çevresinde dipten öne doğru azalan yükselti sayesinde suyunu fazla kaçırdığınız yemekleri çorba olarak değil, yemek olarak yemenizi sağlıyor.
AHŞAP KARIŞTIRICI SEÇİMİ
Çoğu kişi teflon tencerelerde bir şeyler kavurmak için tahta kaşık kullanır. Ben tahta spatula kullanmayı tercih ediyorum. Uç kısmının düz ve dikdörtgene benzemesi özellikle pişirilmeden önce kavrulması gereken yemeklerde hayli işlevsel oluyor. Küçük tencerelerde bazen sebzeler hayli yer kaplıyor ve rahat rahat karıştırma şansınız olmuyor. Bu durumlarda tahta spatulanın ucuyla alt-üst yapmak tahta kaşığa nazaran çok daha kolay oluyor. Piyasada farklı kalınlıkta ve modellerde tahta spatula bulunuyor. Üç lira civarında bir fiyata satılan ince spatulalardan iki üç tane almanızı öneriyorum. Biri bulaşık makinesinde yıkanmayı beklerken diğeri tencere aşkıyla hazırolda duruyor. Fiyatı sekiz dokuz lira olan ve ince olanlara nazaran yaklaşık iki kat kalınlığa sahip olan spatulaları da öneriyorum. Bunların çoğunda tahta üstünde farklı çaplarda delikler oluyor. Sulu sebze yemeği yaparken karıştırma sürecinde hayli işlevsel olduklarını söyleyebilirim. İnce olan spatulalar su nedeniyle bir süre sonra hafif eğriliyor ancak görevlerini aşkla yapmaya devam ediyorlar. Harlı ateş üstünde duran küçük tencerede spatulayı bırakmanız hâlinde hem eğri hem de yanık bir spatulaya sahip oluyorsunuz!
KAVANOZ DÜNYASI
Türkiye'nin hemen hemen her yerinde "Ne alırsan 5 lira" konseptinde satış yapan bir yer bulunuyor. Mutfağınızı kurarken bu tür bir yere gitmenizi öneriyorum. Mutfakta ihtiyaç duyacağınız bakliyat vb. şeyleri koymak için size en uygun ürünleri seçebilirsiniz. Seçim yaparken dikkat etmeniz gereken ilk şey kavanozun kapasitesi. Çoğu bakliyat, bir kiloluk ambalajlarda satılıyor. Bu kapasitede bir kavanoz almanız gerekiyor. Kavanozun birden fazla pozisyonda durabilmesi de hayli işlevsel bir özellik. Bazı kavanozların alt tarafı dışında ön tarafında da düz yüzey bulunuyor ve kavanoz hem dik hem de kırk beş derece açıyla durabiliyor. Dikkat etmenizi önerdiğim diğer konuysa kavanozun kapağının düz olması. Bombeli kapaklara yapıştırılan belirteçler bir süre sonra düşerken düz kapaklardakiler kalıcı oluyor. İçindekileri ayırt edebilmek için farklı tiplerde kavanozlar almak yerine aynı model kavanoz alıp kapaklara belirteç yapıştırmak bence çok daha pratik. Piyasada fısfıslı sprey Japon yapıştırıcılar bulunuyor. Kapağın üstüne sprey sıkıp daha sonra ister boncuk ister Braille yazı isterseniz de kırtasiyede satılan küçük harflerden yapıştırabiliyorsunuz. Yemek yaparken kullanacağınız baharat için de küçük kavanozlardan ayrı bir grup yapmanız hayli işlevsel olacaktır.
SÜZGEÇ SEÇİMİ
Piyasada envai çeşit süzgeç bulunuyor. Makarna tenceresinin kapağının süzgeçli olduğunu varsayarsak alacağınız süzgecin çoğunlukla sebze yıkamada kullanılacağını söyleyebiliriz. "Sürgülü süzgeç" olarak satılan süzgeçler, her iki yanından açılan demirler sayesinde lavaboya oturtulabiliyor ve özellikle semizotu, ıspanak gibi terörist ruhlu sebzelerin yıkanmasında işe yarıyor. Alternatif olarak ayaklı süzgeçleri de tercih edebilirsiniz. Plastik ürünler yerine metal ürünler mutfakta çok daha iyi iş görüyor. Pirinç, bulgur, mercimek gibi gıdaları yıkamak için de ayrı bir kap almanız hayli iyi olur. Su akıtma kısmı delikli olan kulplu ve derin plastik süzgeçleri bu iş için kullanabilirsiniz.
KÜÇÜK ARAÇLAR
Mutfakta bazı işler hemen öğrenilmiyor. Örneğin çoğu kişi elde doğrama yapmak yerine kesme tahtası üzerinde bu işi yapıyor. Başlangıçta siz de böyle davranmayı düşünüyorsanız A4 kağıt boyutlarında kesme tahtası alabilirsiniz. Ahşap/sıkıştırılmış bambudan yapılmış olan ürünler plastik katkılı ürünlere göre daha kullanışlı ve sağlıklı. Mutfağı bir seferde eksiksiz hale getirmenin çok zor olduğunu sanırım söylemeye gerek yok. Eksiklerinizi zamanla tamamlayabilirsiniz. Tahta kaşık, kapak ve konserve açacağı, rende, sarımsak döveceği vb. eksikleri yeri geldikçe tamamlayabilirsiniz. Büyük market ve yapı marketlerin ıvır zıvır satışı yapılan reyonlarını gezmeyi de ihmal etmemelisiniz. Bu reyonlarda patates soyacağı, salatalık soyacağı, eşit miktarda tuz/şeker dökme aparatı, elektrikli yumurta makinesi, limon aparatları, dilimleyiciler gibi araçları bulabilirsiniz. Önemli olan boy değil, işlev teorisini destekleyen bu küçük araçlarla mutfaktaki işleri hızlandırabilirsiniz.
Notumsu: Bu yazıda bahsedilen ürünlerin bir kısmını, körüz.biz'in "Market Önerileri" kategorisinde marka ve ürün adı bilgisiyle bulabilirsiniz.