Toplam Okunma 0

Merhaba arkadaşlar, bu yazımda sizlere, 18.06.2016 tarih ve 29746 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan, Bankacılık Hizmetlerinin Erişilebilirliğine Dair Yönetmelikten bahsedeceğim.

 

Biliyoruz ki; hepimiz, bankalarla yürüttüğümüz işlemlerde, sürekli sıkıntılar yaşıyoruz. Bu sıkıntılar, kimi zaman, ATM’lerin erişilemez oluşundan kaynaklı; kimi zaman müşteri hizmetlerine ulaşımla ilgili ve hatta, müşterisi olmaya çalıştığımız bankaların hesap açma, kredi kartı verme aşamasında yarattıkları sorunlar olarak kendini gösteriyor. İşte bu Yönetmelik ile, bu sorunlara çözümler getirilmeye çalışılmış. Ancak, ne kadar yeterli olduklarına gelin birlikte bakalım.

 

İlk aşamada, Yönetmelik ile getirilen düzenlemelerden faydalanabilmek için, @ veya daha üzeri engelli olduğumuza dair raporumuzun aslını veya banka tarafından onaylanacak bir suretini, müşterisi olduğumuz ya da hizmet almak istediğimiz bankaya vermemiz gerekmektedir. Ancak bu işlemi yaptıktan sonra, Yönetmelik kapsamında engelli kabul edileceğimiz ve hizmetlerden yararlanacağımız belirtilmiş.

            Yine Yönetmelikte, bankalarca, engelli müşterilerinin erişiminin sağlanabilmesi için; mümkün olan durumlarda(!) yazı puntolarının büyük olması, tabelalarda yeşil ve kırmızı renklerin aynı anda kullanılmaması, şube girişleri ve zeminlerinde kabartma işaretlerin ve yönlendiricilerin kullanılması hususlarına dikkat edilmesi gerektiği belirtilmektedir. ancak, bahsettiğim gibi; bu durum, bankalar için bir zorunluluk taşımamakta. Çünkü, Yönetmelikte, “mümkün olan durumlarda” denilmiş. Bu şu anlama geliyor ki; banka bu Yönetmeliğe aykırı davrandığı zaman, “evet hüküm var ama, benim bu düzenlemeyi yapmam mümkün değil” dediği zaman, herhangi bir zorlamaya maruz kalmayacaktır. Dolayısıyla, ne kadar uygulanabilir bir düzenleme bunu zaman gösterecek. Ya da hangi banka, bu düzenlemeyi yapmak için kendini zorlayacak; bunu da bilemiyorum.

 

            Biz görme engelliler için getirilen güzel bir uygulama var. Bundan sonra, bankalarımızdan talep etmemiz halinde, bankalar, hesap özetlerimizi, kredi ya da banka kartlarımıza ait şifre bilgilerimizi, bizlere Braille baskı ile göndermek zorunda kalacaklar. Bunun için zorunda kalacaklar diyorum çünkü; buraya “mümkün olduğu takdirde” ifadesini yazmayı unutmuşlar.

 

            İşitme engelli arkadaşlarımız için de bankalarca, teknik araçlarla, işaret dili kullanılarak; kullanılan tip sözleşmelerin videoları yapılarak; internet sitelerinde yayınlanacak.

 

Bankalarımızda, engelli olduğumuza dair belgemiz mevcut ise; Türkiye’nin her yerinde kurulu ATM’lerden, yani kendi bankamıza ait olsun ya da olmasın, tamamından, kendi hesabımıza para yatırma ve hesabımızdan para çekme, kredi kartı borcu sorgulama ve ödeme işlemlerini, ücretsiz olarak yapabileceğiz.

 

ATM’lerin, tekerlekli sandalye kullanan ve görme engelli arkadaşlarımızın erişimine uygun hale getirilmesine yönelik de düzenlemeler var. Tabi, şartların elverdiği ölçüde. Bankalarca, ATM’lerin önüne, tekerlekli sandalyenin yaklaşabilmesi için, yeterli manevra alanının konulması, klavye altında yeterli boş alanın bulundurulması, tabi mümkünse(!), olamıyorsa yan yaklaşmaları için gerekli alan bırakılması gerekiyor. Hizmet vermekte oldukları her 100 ATM’den 2 tanesini bu hale getirmiş olmaları da yeterli görülmüş. Görme engelliler için ise, ATM’lerin sesli menülerle kullanılabilirliğinin sağlanması; bu iş için, kulaklık girişi ya da ahize benzeri sabit bir parçanın bulundurulması gerektiği söylenmiş. Bu hizmetin, bankaların tüm ATM’lerinde sağlanması gerekiyor. Ancak, ATM’ler yan yana ise veya aralarında 50 metreden daha az varsa, sadece bir tanesinin görme engellilerin kullanımına uygun olarak tasarlanmış olması yeterli görülmüş.

 

Arkadaşlar, dert etmeyin, biz hayatı deneye yanıla yaşamaya alışkınız zaten, ATM’leri de deneye yanıla buluruz. Ya da yardım sever halkımız; tutar kolumuzdan, hangisi uygunsa sürükler; bir de başımızda bekleyip; Jüpiter’den Dünya’ya gönderilmiş bir yaratığın; birden bire geldiği ülkenin anadili ile konuşmaya başlamasına şaşırdığı kadar büyük bir şaşkınlıkla bizi izler. Neyse ki bu izlemelere karşı bir tedbir alınmış. Dilediğimiz zaman, ATM’nin ekranını kapatabileceğimiz uygulamanın da sisteme dahil edilmesi zorunluluğu getirilmiş. Üzgünüz meraklı halkım, hesap detaylarımızı göremeyeceksiniz.

 

Şubelere gittiğimiz zaman ise, görme engelliler için, sunulan hizmete ilişkin sözleşmeyi inceledikten sonra imzalama hakkı tanınmış. yani, örneğin kredi kartı alırken ya da kredi çekerken, imzalatılmaya çalışılan sözleşmeyi, okuyup incelemek için, süre isteyebileceğiz. Tabi ben bu aşamada biraz hayalperest davranıp; belki Braille baskısını da yaparlar diyorum.

 

Şubelerde işitme engelliler için de işaret dili bilen personel bulundurulması ya da bilen personel yoksa, uzaktan video bağlantısı ile, hizmetlerin işaret dili ile anlatılması için, gerekli çalışmaların yapılması istenilmiş.

 

Bankaya engelli olduğumuza dair belgeyi verdikten sonra; banka tarafından, herhangi bir ücret talep edilmeksizin, banka kartımız ve kredi kartımız ile yaptığımız ve hesabımızda sonuç doğuracak tüm işlemlerin kısa mesaj ile bildirileceği düzenlenmiş. Ancak, bu husus, sadece görme engelliler için getirilmiş. Ama zaten, bir çok banka, şu an bu uygulamayı yapıyor. Sanırım BDDK’nin bundan haberi yok.

 

Pos cihazları üzerindeki işaret ve tuşların da görme engelliler için belirgin noktalarla işaretlenmesi ve birbirinden ayrık olarak kullanımı kolay biçimde düzenlenmesi gerekiyor.

 

Yönetmelik ile getirilen düzenlemeler kısaca bunlar. Ancak, hep belirttiğim gibi, bu düzenlemelerin birçoğu imkanlar elverdiği takdirde uygulanabilecek. Dolayısıyla, ne kadar işe yarar; ne kadarı uygulanır bilemiyorum. Yönetmelik, 01.01.2017 tarihinde yürürlüğe girecek. Daha sonrasında da hizmetlerin uyumlu hale getirilmesi için, bankalara bir yıllık zaman tanınmış.

 

Yine olmadı arkadaşlar, yine ayrıldık, ayrıştırıldık. Deniliyor ki; “Kardeşim, zaten engellisin; engeline bakmadan kalkıp birde banka hizmeti almak istiyorsun. Eee o zaman kusura bakmayacaksın, ben hangi ATM’yi sana uygun bulursam, ona gideceksin. Belki de imkanım olmayacak hiçbir ATM’yi senin için düzenleyemeyeceğim. O zaman da yapacak bir şey yok. Sende yanında biriyle gel kullan ya da kullanma.” İşte bu kadar basit. Evet, güzel amaçlarla, iyi düşüncelerle hazırlanmış bir Yönetmelik. Ancak, neden ayırma ayrıştırma mantığından kurtulamıyoruz. Neden bankalara, “tüm ATM’lerin, şubelerin, pos cihazların erişilebilir olacak, işaret dili bilen personeli, her şubede bulunduracaksın, şube girişlerin, her türlü engelli için uygun olacak; yoksa ülke içinde faaliyet gösteremezsin.” Diyemiyoruz? Çok mu zor? Çok mu şey istiyoruz? Ne dersiniz?


Sesli Dinle

Yorumlar

Bu yazı için henüz yorum yok.