3. Sayı: Mayıs 2014

Değerli Okurlar Hepinize Merhaba,

EEEH ailesi olarak giderek büyümenin ve üçüncü sayımızı sizlerle buluşturabilmenin verdiği sevinçle, bu sayımızda neler olduğunu sizlerle paylaşmak istiyorum. Gülcan Altun değme gazetecilere taş çıkaran anlatımıyla, TFF Etik Kurulu’nun ayıbını ve başarıya ulaşan kampanyamızı aktarıyor. Yeni ve en genç yazarımız İlke Çeperli, Homoibretus blogundan tanıdığınız üslubuyla, aynı konuyu mizahi bir açıdan ele alıyor. Elif Emir Öksüz, pek çok engellinin maruz kaldığı cinsiyetsizmiş gibi algılanma durumuna kavramsal bir açıklama getiriyor. Cinsiyet, cinsel kimlik ve toplumsal cinsiyet kavramları ışığında, cinsiyetsizleştirilmeyi tartışıyor. Diğer bir yeni yazarımız da Gamze Sofuoğlu. Kendisi, görme duyusunun bilişsel açıdan önemini tartışan araştırmalardan derlediği, bu sayıdaki ilk yazısıyla bizi bilimsel bir platforma taşıyor. Görmenin bilişsel öneminden, görmemenin ÖSYM’sel önemsizliğine ise Burak Sarı’nın yazısıyla geçiyoruz. Sarı yıllardır kanayan bir yaraya, ÖSYM’nin sınav uyarlamalarına, parmak basıyor. ÖSYM’nin aldığı yol bir arpa boyunu bulmuyor, ama elin oğlu atı almış Üsküdar’ı geçiyor. Biz burada nitelikli okuyucu bulamazken, yeni yazarlarımızdan Zeynep Şule Yılmaz, ekran okuyucuyla aldığı sınavını anlatıyor. EEEH ekibi olarak yalnızca olumsuzun altını çizmiyoruz, iyi uygulamaları da gündeme getiriyoruz ki çözüm için bir adım atılsın. Mürşide Vural da iç açıcı gelişmelerden bahseden yazarlarımızdan. Vural bu sayıdaki yazısında, ATM’lerin sesli hale gelişinin öyküsünü anlatıyor ve dünyadaki genel durumu bizlerle paylaşıyor. Bir güzel haber de Eylem Yurtsever’den. Yazarımız, hepimizin ilgiyle takip ettiği körüz.biz projesinin perde arkasını bizlere aktarıyor. Projede kimlerin yer aldığı, projenin amacı, ortaya çıkış öyküsü, görme engellilere sundukları ve daha fazlası bu yazıda. Bu sayıda güzel haberler say say bitmiyor. Adem Vural, yaklaşan Selen Özel Bilgi Yarışmasını konu alıyor. Yarışmacılar kadar, organizasyonu yapan ekibin de heyecanlandığı bu yarışmanın detaylarını ve isminin nereden geldiğini merak ediyorsanız, Vural’ın yazısını ilgiyle okuyacağınızdan hiç şüphem yok. Son olarak Engin Yılmaz bize harika bir tatlı tarifi veriyor. Malzemeler, bir bilgisayar, KM Player programı, Vizyonda olan bir film, bir kulaklık ve MP3 çalabilen bir cihaz. Evet bu tatlı yenmiyor, ama hakikaten insana çok tatlı bir duygu yaşatıyor. Yazarlarımıza yenileri eklenmeye dördüncü sayımızda da devam edecek. Ayrıca bir de konuk yazarımız olacağını şimdiden müjdeliyelim.

Keyifle okumanız dileğiyle, okuma aşkınız hiç bitmesin.