66. Sayı: Ağustos 2019

Bir acayip mevsimden merhaba dostlar.

Biz Ağustos ayında olduğumuzu sanıyoruz ama içinde bulunduğumuz ay kendisini Ekim sanıyor.

Ağustos’ta başımıza kar yağıyor desek haksız değiliz. Kar da yağar taş da yağar tabii. Birileri ibneler ve körlerin mücadelesinden söz ediyor. Yetmiyor, iki ötekileştirilen kesimin mücadelesinde benzerlikler buluyor. Toplumun ezberciliğini, ayrımcı bakış açısını olanca yalınlığıyla anlatıyor. Evet, doğru bildiniz, yazının sahibi Meral Sözen. Olanca gücüyle tüm toplumu yakasından tutup sarsıyor Meral. Taşlar mı? Başlarımızı onların altına uzatmadan kazanamayacağımızı bilecek kadar mücadele tarihine hakimiz.

Ezberciliğe ve duyarsızlığa savaş açan diğer yazarımız Burak Sarı. Burak, doğa katliamları ve engelli ayrımcılığını dili döndüğünce anlatmaya çalışıyor.

Sevgi Mart ise, sıradan biri görünme isteğini o kadar güzel anlatmış ki, tanıtılmaz okunur.

Uzaydan gelme insanlar olmadığımıza, etten kemikten, sıradan insanlar olduğumuza göre, bizler de hastalanıyoruz elbette. Yani toplumun çoğuna göre biz kronik hastayız ama vücudumuz rahat durmayıp yeni arızalar çıkarabiliyor. Peki, bu durumda ne kadar erişilebilir bir sağlık hizmeti alabiliyoruz? Sorunun cevabını İlke veriyorsa, gerisini siz düşünün derim.

Canan Çam Yücel ise, az gören bir birey üzerinde körlerin ve görenlerin etkisini irdeliyor. Az gören bireyler üzerine çok az kaynak olduğunu ve bu alanda Canan’ın eşsiz birikimini düşünürsek, arşivlenesi bir yazı olmuş.

Dergimiz yazarları her şeyi yazıya çevirmekte oldukça mahirlerdir. Yolculuk esnasında izlediği filminden bize yazı konusu çıkarmış Bahar Yavuz. Bakalım ne anlatmış?

Engin Yılmaz ise, yine erişilebilirlik peşinde. Plajda erişilebilirlik şartları nasıl en iyi hale getirilir? Bu sorunun yanıtını en güzel Engin yılmaz verir.

Geçen sayı Gülcan Altun’un, Emine Kolivar ile yaptığı söyleşinin tadı damağımızda kalmıştı. Gülcan, söyleşinin ikinci bölümünü paylaşarak bizi mutlu ediyor. Genelde öyle güzellikler yapmayı sevmez ama iyilik damarları kabarmış bu sefer.

Bu defa elimizde iki heybeyle geldik dostlar. Diğer heybemiz, sizin güzel zihninizden kattıklarınızla dolacak. Malum Ekim ayında geleneksel Beyaz Baston Festivalimiz var. Festival kapsamında değerlendirilmek üzere deneyimlerinizi kaleme alıp bizimle paylaşırsanız mutlu oluruz. Ayrıntılara sayı içerisindeki bilgilendirme yazısından ulaşabilirsiniz.

Bu aylık bizden bu kadar. Malum sonbahar geliyor. Takılıp gidelim göçmen kuşların peşine.