Toplam Okunma 0
Geçtiğimiz ay size yakın geçmişteki kanser yolculuğumdan bahsetmiştim, biliyorsunuz. Bu Yazıyı yayımlandıktan sonra okuyan annem, unuttuğum çok önemli bir şeyi hatırlattı, sağ olsun. İnsan, insanla güzel birazda aslında. Birbirine omuz verince yürekler güçleniyor. İşte bu yolculuğumda uzakta ya da yakında sesi ve nefesiyle desteklerini hissettiren herkese sonsuz teşekkürlerimi sunarım.
Bunlar arasında özellikle biri var ki belirtilmesi gerekirdi. Oysa aklımdaydı. Gece yatarken düşünmüştüm. Ancak başına oturunca bir kalemde yazı dökülüverdi ve sonrasında da aklımdan tamamen uçup gitmiş. Bundan ötürü bir özür borçluyum kendisine. Şöyle ki; ameliyattan çıktığımda hemşire başımdaydı. Yanımda refakatçi olarak annemin kalacağını öğrendi. Onun tükenmiş görünen haline bakınca, "Bu kadın tek başına olmaz, keşke biri daha kalsa" dedi. Ancak sağ olsunlar akraba ve dostlarımızdan oluşan grup bunu duymadı. Bense konuşamıyordum ki, hemşirenin dediklerini gruba söyleyeyim. Sonunda yengem, annemin haline bakıp, "Biri daha kalsa keşke" demiş. Aralarında en uygun olan ve dik durabilecek dayım vardı. O da bizimle kaldı. Sonrasında yaklaşık yirmi gün hiç yalnız bırakmadı. Odada üç kişiydik. Annem, dayım ve ben. Çoğu fiziksel ihtiyacımda bana destek oldu. Anlatmak istediklerimi annemden önce anlıyordu. Diğer dayım da tek başına kaldığında süreçten daha çok etkilenecek olan babamı evde yalnız bırakmadı. İşte gerçek dostlar en çok böyle günlerde belli oluyor.
Bu yazıyı yazmamın tek sebebi bu değil elbette. Daha doğrusu yeniden kaydı başa sarmayacağım. Fakat yine de söylenmesi gereken bir nokta daha var. Sağ olsunlar eş dost her seferinde hastaneye eli kolu dolu geldi. Annemle dayım da homini gırtlak pufidi kandi götürdüler tabiri caizse gelen her şeyi. Daha da ötesi samimiyetimizin daha ileri olduğu dostlarımıza sipariş bile verdikleri oldu. Onlar da kırmadılar var olsunlar. Dayım da benim gibi bir tatlı sever olduğundan genelde baklava ya da sütlaç başta olmak üzere -ki en çok bu ikisini sever- ev yapımı tatlı istiyordu her seferinde.
O günleri anımsayınca, e bir de yeni güzelliklerle gelmesini umduğumuz yeni yıl yaklaşırken ben de sizlerle tatlı tarifleri paylaşmak istedim. Gerçi benimkiler dayıma uyar mı bilmem ama ben hepsine bayıldım. Ne demiş eskiler? Tatlı yiyelim tatlı konuşalım. Bir de biz ekleme yapalım. Taptatlı olsun her şey.
Tariflerin hepsi tahin içerikli. Üçü kurabiye, biri kek biri de kahvaltılık harika bir şey.
İlki tahinli kurabiye tarifi. Tarifi annem Instagram’dan izletti. Hemen hafızama aldım ve mızıklana mızıklana yaptırdım. Dikkatinizi çekerim. Ben yapmadım. Daha kolayı olan anneme yaptırdım!
Malzemeler:
1 su bardağı tahin.
1 su bardağından bir parmak az sıvı yağ.
1 su bardağı pudra şekeri.
1 çay bardağı ceviz ya da fındık.
3,5 su bardağı un.
1 paket kabartma tozu.
1 paket vanilya.
Tahin, sıvı yağ, pudra şekerini karıştırma kabına alın. Üstüne ceviz, vanilya ve kabartma tozunu da ilave edin. Unu ise azar azar kontrollü bir şekilde ekleyin. Biraz yoğurun. "Kurabiye hamurlarını yayılma yapmaması için çok fazla yoğurmamalıyız" diyordu tarifi veren ve adını alamadığım kişi. Yağlı kâğıt serili fırın tepsisine yuvarladığınız kurabiyeleri dizin. Kurabiyeler zaten yeterince yağlı olduğu için tepsiye ekstradan yağlamaya gerek yok. Pişirme derecesini kaçırdım ama fırınınızın kurabiye ayarı bellidir. Yine fırına göre değişmekle birlikte 18-20 dakika kadar pişmesi yeterli olacaktır. Tarifi veren videoda helva tadında enfes bir kurabiye diyordu. Hakikaten de öyle. Benim kolay kolay hiçbir şeyi beğenmeyen eniştem bile çok sevdi.
İkincisi henüz annemin denemediği ama çok leziz olacağından emin olduğum bir tarif. Kaynağı Rahime Söylemez Çetin. Bilenler bilir fakat ben bilmeyenler için açıklayayım. Kendisinin Youtube'da Rahime'nin Engelsiz Mutfağı adında bir kanalı var. Orada birbirinden güzel tarifleri paylaşıyor takipçileriyle. Ben kendisini duymuştum ama asıl Engelliler Yemek Grubu adlı Facebook sayfasında tanıdım. Rahime Hanım'ın sözüne ettiğim tarifinin gerek Facebook sayfasının gerekse Youtube bağlantılarını yazı sonuna ekleyeceğim.
Aslında Rahime Söylemez Çetin'in tarifi yukarıdaki kurabiyenin bir benzeri. Zaten kendisi kurabiyesini açıklarken helva tadında çok güzel bir lezzet diye tanımlıyor.
Malzemeler:
1 su bardağı tahin.
1 su bardağı pudra şekeri.
1 çay bardağı sıvıyağ.
1 çay bardağı susam.
1 paket kabartma tozu.
3 su bardağı un.
Un ve kabartma tozu dışındaki tüm malzemeleri yoğurma kabına koyup şöyle bir karıştırıyorsunuz. Ardından kabartma tozu ile azar azar unu ilave edip yoğuruyorsunuz. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar kopartıp elinizde yuvarlıyorsunuz. Yağlı kâğıt serili fırın tepsisine aralıklı olacak şekilde diziyorsunuz. Önceden ısıtılmış fırında 180 derecede on beş dakika pişiriyorsunuz. Rahime Hanım'ın deneyenlere bir de tavsiyesi var: Sıcak değil de oda ısısına geldikten sonra servis edilmesi. Aksi taktirde kurabiyeleriniz parçalanabilirmiş.
Üçüncüsü ise yine Instagram’dan alınma bir kurabiye tarifi. Bir yakınım yapmış ve pikniğe getirmişti. Yerken çıtır çıtır çıtırdadığı için zevk veren bir tat. Kesinlikle tavsiye ederim. Bu tarifi yakınımın paylaştığı bağlantıdan kendim aldığımdan kimin paylaştığını kaydettim. Ben beceremiyorum ama siz bulabilirseniz Instagram üzerinde suzile Tarifler'den ulaşabilirsiniz. Paylaşımın tarihini 03.06.2022 olarak kaydetmişim. Bilmek faydalı olur belki.
Malzemeler:
1 su bardağı tahin.
1 su bardağı pudra şekeri.
1 su bardağı sıvı yağ.
1 çay bardağı kavrulmuş susam.
1 paket kabartma tozu.
Aldığı kadar un. (Yaklaşık 3-3, 5 su bardağı kadar).
Öncelikle susamı yanmaz tavada kavuralım. Un hariç diğer malzemeyi yoğurma kabına alıp karıştıralım. Unu kontrollü bir şekilde ilave edip ele yapışmayacak bi hamur elde edelim. Hamurdan parçalar koparıp yuvarlayalım. Yağlı kâğıt serilmiş tepsiye dizelim. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında pişirelim. Bununda pişirme süresini demek ki söylememiş ki yazmamışım.
Dördüncü tarif yine tahinli ama bu sefer bir kek tarifi. Aslında kekin bir esprisi yok. Bildiğiniz kek tarifi. Yine de şöyle kısaca anlatalım.
Büyüklüğüne göre üç ya da dört yumurtayı çırpalım. Köpüklenince tatlı sevme derecenize göre bir ya da bir buçuk su bardağı şekeri ilave edip şeker eriyene dek karıştıralım. Birer su bardağı oda ısısında beklemiş yoğurt ile sıvıyağı da ekleyip karıştıralım. İki buçuk ya da üç su bardağı unu eleyerek ilave edelim. Kabartma tozu ve vanilyayı da ekleyelim ve çırpalım. Yağlanmış borcama karışımı dökelim. Yayıldıktan sonra bir su bardağı tahini kek hamurunun üstüne gezdirelim. Önceden ısıtılmış fırında kek pişirme ayarınızda pişirin. Kekiniz piştikten sonra sıcağı hafif geçene dek bekletin ve üstüne bir su bardağı pekmezi gezdirin. Pekmezi sünger gibi içine çekecek ve tadına doyamayacağınız bir çay saati lezzeti olacaktır.
Son olarak bizim Babaanne Çikolatası adını verdiğimiz kahvaltılık tarifini vereyim. Önce kaynağını söylemesem kendimi kötü hissederim. Digiturk üzerinde Bein Gurme kanalında Atıksız Mutfak adında bir program vardı. Hala oluyor mu bilmiyorum? Sabah işe gitmeden önce kahvaltılarda annemle vazgeçilmezimizdi. Adının Özge olduğunu bildiğim bir şefin tarifi bu. O çocuklarına sürmelik bir tarif olarak yapıyormuş. Biz de hemen denedik ve bayıldık. Malzemelerin belli bir ölçüsü yok aslında. Eşit miktarda bal ile tahini karıştırıyor ve iyice homojen hale getiriyorsunuz. Tarifin en can alıcı noktası buymuş. İkisini iyice özdeşleştirmek. İçine onu az biraz yoğunlaştıracak yemek kaşığı ölçüsünde kakao ekliyorsunuz. Sonra da sürmeyi falan bırakıp kaşık kaşık yiyorsunuz. Tıpkı benim gibi tıpkı bizim ufaklık Kerem gibi.
Son kontrolümde doktorum bana şekeri hayatımdan çıkarmamı salık verdi. Anladığınız üzere tatlı bağımlısı biri olarak sizce yapabilir miyim? Bana çok uzak geliyor. Bir daha sigarayı bırakamayanlara laf edersem dilim kopsun(!) Neyse kopmasın… Demedim, demedim siz de duymadınız, değil mi?
Engelliler Yemek Grubu Tahinli Susamlı Kurabiye Facebook Bağlantısı:
Rahime Söylemez Çetin Tarifin Youtube bağlantısı