Toplam Okunma 0
Altın sarısı renginde balonlarla yazılmış 10 sayısı. Hemen sağ yanında ikisi yıldız şeklinde üç tane pembe renkli balon ve yine iki tane altın sarısı balon yer alıyor. Etrafta pembe ve sarı bir sürü minik yuvarlaklar uçuşuyor.

Ben bir yazar ve bir anneyim. İki çocuğum var. Birisi bu ay 10’uncu yaşını kutluyor, birisi henüz 34 aylık. Bir çocuk büyüttük biz, nasıl mı?

 

Bir insanla kesişir yollarınız. Tanırsınız, seversiniz ve hayatınızı birleştirmeye, hayat yolculuğunda birbirinize yol arkadaşı olmaya karar verirsiniz. Sonra bu birlikteliği minik bir insanla taçlandırmayı düşünürsünüz. Her şey yolunda giderse o güzellik gelir girer hayatınıza. Artık nefes alışınız değişir, hayat planlarınızın tam ortasına küçücük bedeniyle yerleşiverir. Siz bile inanamazsınız o minnacık şeyin bu kadar büyük yer kapladığına.

 

İşte EEEH Dergi’nin ortaya çıkışı da böyle. Aynı geleceğe inanan, aynı hayalleri gören bir grup insanın yolu kesişir önce. Sonra bu mücadele yolunda yol arkadaşı olmaya karar verirler. Yol güzel, yoldaşlık da. Ama bu yolu süsleyecek bir orman, hayalleri güçlendirecek bir ışık lazımdır hepsine. Karar verirler ortak bir varlık üretmeye. O varlık çıkar ortaya ve birkaç harften oluşan adıyla kuruluverir tüm yoldaşların hayatının ortasına. Artık hayat planlarındaki yerini almıştır. Gelecek onunla şekillenecek, her geçen gün izler derinleşecektir.

 

Bebeğiniz doğduğu zaman en yoğun ilgi istediği dönemdir. Tek başına hiçbir ihtiyacını karşılayamaz ve ebeveyn olarak her anınız onunla dolu dolu geçer. Karnını doyur, altını temizle, steril ortamda tut ki hastalanmasın, uyku saatlerini takip et, üstünü mevsimine göre giydir… Bu liste uzar gider.

 

Dergimiz yayın hayatına başladığında da bu heyecanlar vardı. Öyle ya o güzel bebeğin ilgiye, sonsuz bir özene ihtiyacı vardı. Yepyeni bir varlıktı ve varlığını kabul ettirmesi gerekiyordu. Yazıları hazırla, ilkelerinden ödün verme, gerekli düzenlemeleri yap, seslendirmeleri tamamla, siteye yükle ve daha birçok şey… Bu liste uzar gider. Nasıl ki bir bebeğin sağlıklı, huzurlu ve mutlu büyümesi istenir; bir derginin de sağlıklı, ilkeli ve güçlü büyümesi gerekir. Bu derginin ebeveynlerinin tek amacı da EEEH Dergi’nin kendini geliştirmesi, gelişirken etrafındakileri de geliştirmesi, uzun yıllar sonra ayak izlerinin tarih sayfalarına kazınmış olduğunun görülmesiydi.

 

Zaman geçer ve bebeğiniz etrafıyla ilgilenmeye, yeni yeni şeyler öğrenmeye başlar. Ona öğrettiğiniz her yeni bilgiyle siz de kendinizi tazelersiniz. Onu hayata hazırlamak için sürekli bir arayış içinde olur, farklı kaynaklara başvurur, kitaplar okur, büyüklerinize ya da sizden daha tecrübeli arkadaşlarınıza danışırsınız. İlk sözleri, ilk adımları, ilk dişi, ilk arkadaşları, okula başladığı ilk gün… Bu ilklerin sonu yoktur. Her deneyimle bebeğinizle birlikte siz de büyürsünüz. Hayata bakış açınız değişir. Beklentileriniz farklılaşır. Çocuğunuzun aldığı her yaş, size binlerce tecrübe olarak geri döner.

 

Dergimizin ilk sayısı, birinci yılı tamamlaması, kurucu kadroya katılan ilk yazar, ilk farklı bakış açısı, ilk çevirilerle dünyada sizin gibi insanların olduğunun keşfi, yazın hayatına kazandırılan ilk kelimeler… İşte bunların tümü bizim için bir ebeveynin yukarıda sıraladığım ilklerden aldığı zevk ve heyecan anlamına gelir. EEEH Dergi kendisi büyürken hepimizi düşün aleminde büyüttü. İlk yazılarımızdan bu yana ifade tarzlarımız, yaklaşımlarımız hatta bazı konulara bakış açımız bile değişti. Tıpkı bir ebeveyn gibi, yazılarımızı hazırlarken bazen bir kitaba başvurduk, bazen daha deneyimli arkadaşlara; bazen bir bilene danıştık, bazen sadece yüreğimizin sesini dinledik. Bir bebek özeniyle büyüttük çocuğumuzu ve kendi düşün dünyamızı.

 

Bazen çocuğunuz hasta olur. Hele de ilk hastalığıysa eliniz ayağınız birbirine dolaşır. Doktorunu arar, gerekirse kapar götürür, verilen ilaçları bin bir özenle kullanır ve iyileştiğini gördüğünüz zaman ise havalara uçarsınız. O sevinci tarife kelimeler yeterli değildir.

 

Bazen dergimiz de hastalanır. Yayın sitesi çalışmaz, yazarlarının nutku tutulur, yaptığımız düzenlemeyi bilgisayar sistemi kabul etmez. İşte o anlarda tıpkı bebeği ilk kez hastalanmış ebeveyn heyecanı ve telaşı yaşarız biz. Pür telaş çareler aranır, tedbirler alınır, akla hiç gelmeyecek konulardan yazılar çıkarılır. Öyle ya insanın kafası en çok çaresizlik anlarında çalışırmış. Ve her şey normale dönüp dergimiz sayfasında yerini alınca, tıpkı çocuğu iyileşen ebeveyn rahatlığı gelir hepimize.

 

Çocuğunuzun her doğum günü ayrı bir telaştır. Kimlerle kutlanacak, hangi konsept seçilecek, küçük bir kutlama yeter mi, yoksa Instagram’lık bir parti mi verilecek, pasta nereden alınacak, başkaca ikramlar olacak mı, çocuğunuz ne giyecek, en önemlisi de bu partiden mutlu olacak mı?

 

Her yılın Şubat ayı yaklaşırken bizi de bir telaş alır. Bu yıl dergimizin doğum gününü nasıl kutlayalım? Okur söyleşisi mi olsun, belgesel mi çekelim, yazarlarla röportajlar mı yapalım, okurlardan görüşler mi toplayalım, hangisi bizi tam anlamıyla tatmin eder ve okurlarımızı mutlu eder? Bu yıl da harika bir sürprizimiz var sizlere. Yine süper bir doğum günü kutlamasıyla geldik. Hem sıcacık bir aile kutlaması hem Instagram’lık bir parti. Biz çok heyecanlıyız.

 

İşte tüm bu heyecanlarla, telaşlarla, coşkularla ve sevinçlerle getirdik dergimizi 10 yaşına. Görüyoruz ki emeklerimiz hiç boşa gitmemiş. Ayaklarının üzerinde durabilen, ilkeli, sapasağlam ayak izleri olan, tarihe adını altın harflerle yazdıran bir çocuk yetiştirdik. Tıpkı bir ebeveynin çocuğu hakkında duyduğu güzel sözlerden onore olması gibi dergimiz hakkında duyduğumuz her güzel şey, her kaynak arayışında başvuru kılavuzu olması, her derde çare bulması, hem gelişmesi hem geliştirmesi bizi çok onurlandırıyor ve güç veriyor. Daha nice 10 yıllarda ilkeleriyle, mücadelesiyle, hep aydınlığa, hep eşitliğe yürüyen bir çocuk olması dileklerimizle, iyi ki doğdun EEEH Dergi, iyi ki varsın ve hep var olmaya devam et.


Sesli Dinle

Yorumlar

Bu yazı için henüz yorum yok.