Nurşen Korkmaz Hakkında

E-posta Adresi:

İstanbul’da doğdu. İlköğretimi Mehmet Ali Yılmaz İlköğretim Okulu’nda, ortaöğretimini Nevzat Ayaz Lisesi’nde tamamladı. Eskişehir Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun oldu. Bir kamu kuruluşunda çalışmaktadır. Evli ve bir çocuk annesidir. Engelsiz Erişim Derneği'nin dördüncü genel kurulunda başkan seçilmiş ve derneğimizin ilk kadın başkanı olmuştur.

 

Yazara,

nsunarkorkmaz@gmail.com

e-posta adresinden ulaşabilirsiniz.

Nurşen Korkmaz Tarafından Yazılan Yazılar


Sevgili okurlar, sıkı durun. Size “Yok artık bu kadar da olmaz” diyeceğiniz bir olay anlatacağım. Baştan belirteyim, bu yaşanmış, gerçek bir olay. Herhangi bir kitaptan veya filmden alınmış bir öykü ya da hayal ürünü değil.

 


Pazartesi sabah oğlum aradı ve “Anne okula gelir misin?” dedi. Telefonum çaldığında kimin arayacağını daha telefona bakmadan biliyorum çünkü oğlum aradığında onun sevdiği bir melodiyi zil sesi olarak atamıştım. Okulda telefonları ortak bir kutuya koyuyorlar ve okul bitmeden alamıyorlar. Bu nedenle merak ettim ders zamanında neden aradı, olağanüstü bir durum mu var, biraz panik yapıp heyecanlandım. Sesi gayet iyi geliyordu, içim ferahladı. “Anne okula gelir misin?” dedi. “Neden, bir şey mi oldu?” diye sordum.Devamını Oku...


Ah be Olcay, benim küçük kardeşim! Şaka mı yapıyorsun bize yoksa rüyada mıyız? Kelimenin gerçek anlamıyla inanamıyorum. Daha ne çok iş vardı yapılacak, yapacağımız. Festivalde stant açacaktın. Bu yıla yetişemese de önümüzdeki yıl için planlamaya başlamıştın. Seramik sergini İstanbul’da da açacaktın ve çamurla daha çok ilgilenecektin. Genç bilişimciler yetiştirecektin, hatta bir yandan yetiştirmeye de başlamıştın. Kızıyordun onlara, “Daha fazla zaman ayırmalılar bilişim işlerine” diyordun.Devamını Oku...


Geçtiğimiz günlerde nöbetçi eczane ararken sokakta oyun oynayan çocuklara “x marketin nerede olduğunu biliyor musunuz çocuklar” Diye sordum. Eczane ararken niye marketi soruyorsun dediğinizi duyar gibiyim. Hemen söyleyeyim. Nöbetçi eczaneye gitmeden önce telefon ettim ve tarif istedim. Telefonu açan kişi bana hangi otobüse binip hangi durakta inmem gerektiğini söyledi ve x marketin hemen yanındayız demişti. Çocuklardan biri” Abla market şu ileride, biz sana yardım edelim mi?” Diye sorunca, “Yok çocuklar ben bulurum, siz evinizin yanından uzaklaşmayın.Devamını Oku...


Geçtiğimiz günlerde nöbetçi eczane ararken sokakta oyun oynayan çocuklara “x marketin nerede olduğunu biliyor musunuz çocuklar” Diye sordum. Eczane ararken niye marketi soruyorsun dediğinizi duyar gibiyim. Hemen söyleyeyim. Nöbetçi eczaneye gitmeden önce telefon ettim ve tarif istedim. Telefonu açan kişi bana hangi otobüse binip hangi durakta inmem gerektiğini söyledi ve x marketin hemen yanındayız demişti. Çocuklardan biri” Abla market şu ileride, biz sana yardım edelim mi?” Diye sorunca, “Yok çocuklar ben bulurum, siz evinizin yanından uzaklaşmayın.Devamını Oku...


Değerli okurlar, bu yazımda “İçimdeki Müzik” adlı romandan dikkatimi çeken bazı bölümleri alıntılar yaparak sizinle paylaşmak istiyorum. Sharon M. Draper tarafından yazılan “İçimdeki Müzik” Eylül 2019'da basılmış. Kitabın orijinal adı “Out of My Mind.” Gerçek bir yaşam öyküsünden ilham alınarak yazılmış olan romanın ana karakteri Melody.

 


14 Mayıs 2023 ülkemiz için tarihi bir gün oldu. Kör ve az gören seçmenler için Yüksek Seçim Kurulu ilk kez oy şablonu bastırdı. Her ne kadar oy şablonlarında fazlaca eksiklik olsa da şablonu Yüksek Seçim Kurulunun yasal olarak bastırmaya başlaması çok değerli ve önemli bir kazanım. Oyumu ben de şablonla kullandım. Bu yazımda şablon kullanım deneyimimi sizinle paylaşmak istiyorum.

 


Sevgili dostlar, bu yazımda yakın zamanda tanık olduğum bir olaydan söz etmek istiyorum size. İş çıkışı koşuşturmalı bir eve dönüş yolunda metrodan indim ve yürüyen merdivenleri kullanarak yukarı çıktım. Sonra asansöre doğru yöneldim. Her zamanki gibi asansöre binmek için uzun bir sıra oluşmuştu. Asansörün kapısı açıldı, yolcular indi ve sıradaki yolcular binmeye başladı. Bu sırada bir kadın yolcu başka bir kadın yolcuya “Lütfen sıraya girin, siz sırada değildiniz, aradan girmeyin” diye seslendi.


Bir arkadaş dedi ki “Kilolu olmak çok kötü bir şey. Yani ben daha önce kiloluydum. Çok değildi ama boyuma göre fazlaydı.” Sonra ameliyat olmuş. Şimdi zayıf. “Eğer ben kilolu olsaydım evlenemezdim. Kimse almazdı. Çok kötü bir şey kilo. Yani şöyle söyleyeyim, aynı özürlü olmak gibi. Aynı yani özürlü olmak neyse kilolu olmak da o.”

 


6 Şubat 2023 Pazartesi günü merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi olan 7.7 şiddetindeki deprem on ilde hissedildi ve çok büyük hasara neden oldu. On binlerce insanımız yaşamını yitirdi, bu sayının kat ve kat fazlası insanımız yaralandı. Aynı gün merkez üssü Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesi olan 7.6 şiddetindeki deprem hasarın boyutlarını daha da arttırdı. Bölgedeki evlerin çoğu yıkıldı ya da kullanılamaz hale geldi. Zamanla hasarın derinliği daha net anlaşılacak. Ancak konunun psikolojik boyutu da çok önemli.Devamını Oku...


Sevgili EEEH Dergi okurları, geçtiğimiz Ekim ayında eşim ve oğlumla birlikte Vadi İstanbul’da sahnelenen Cimri adlı tiyatro oyununu izlemeye gittik. Bu yazımda sizlerle oyunla ilgili izlenimlerimi paylaşmak istiyorum. Neden mi? Çünkü diğerlerinden farklı olarak sesli betimlemeliydi, çok keyifliydi ve güzel bir anı oldu bizim için.

 


Sevgili dostlar, geçenlerde sosyal medyada gezinirken bir paylaşıma rastladım. Paylaşımda alıntı bir yazı yer alıyordu ve paylaşan kişi de kendisini rahatsız eden noktalara değinmişti. Alıntı yazıyı okuduğumda ben de en az o paylaşan ve kendi tepkisini yazan kişi kadar rahatsız oldum. Bu yazımda söz konusu yazıdan alıntılar yaparak beni rahatsız eden noktalara değineceğim.

 


Günümüzde cep telefonlarımızı iletişim dışında pek çok konuda yoğun olarak kullanıyoruz. Sosyal medya kullanımı ve takibi, market, kıyafet ve ayakkabı alışverişleri, finansal işlemler, kitap okuma, e-postalarımızı takip etme, gündelik diğer işlemler ve daha fazlası için cep telefonlarımız elimizden düşmüyor. Hal böyle olunca da ekran başında kalma süremiz uzuyor. Ebeveynlerin söylediklerini değil yaptıklarını yapan çocuklarımız da bundan nasibini alıyor ve onlar da ekran başında bolca vakit geçiriyor.

 


Günlerden cumartesi olmasına rağmen biz yine erkenden kalkmış, yollara koyulmuştuk. Önce oğlumun piyano dersine gidecek, sonrasında da güzel bir kahvaltı yapacaktık. Evden çıkmadan önce azıcık bir şeyler atıştırmıştık ama bu tam bir kahvaltı sayılmazdı. Oğlum, “Anne, dersten sonra hani bir keresinde Levent’te bir yerde kahvaltı yapmıştık ya, yine oraya gidelim mi? Ben çok beğenmiştim orayı” dedi. Ben de “Olur tabii” dedim. “Sonrasında da sahile iner, biraz deniz havası alır, yürüyüş yaparız, olmaz mı?” diye sordum oğluma. “Tamam, anne” dedi.… Devamını Oku...


Çocuk deyip geçmeyin. O kadar güzel gözlem yapıyor, etraflarında olup biteni o kadar güzel inceleyip analiz ediyorlar ki ağzınız açık kalır. Aman ha “Ne de olsa çocuk, davranışlarımla, neyden söz ettiğimle ilgilenmez, ne demek istediğimi kavrayamaz, bana kulak vermez” demeyin. Hem mimiklerinizi hem jestlerinizi hem de ağzınızdan çıkan her sözü dikkatle izliyorlar ve zamanı geldiğinde bunu gayet güzel ve net bir biçimde ifade ediyorlar.