Toplam Okunma 0
Gri ince çizgili çerçeve içerisindeki görselde, beyaz fon üzerinde metal yuvarlak ayaklı iki masa yan yana duruyor. Soldaki masanın parlak kırmızı renkli uzun örtüsü düzgün bir şekilde örtülmüş. Sağdaki masanın aynı renkli örtüsünün altında bir şeyler yığıntı halinde duruyor.

Geçtiğimiz Kasım ayında İBB İstanbul Planlama Ajansı tarafından “Yerelde Engelli Hakları Stratejisi” başlıklı bir çalıştay gerçekleştirildi. Çalıştaya Engelsiz Erişim Derneği’ni temsilen ben katıldım. Bu yazımda çalıştaya dair izlenimlerimi paylaşmak istiyorum.

 

Öncelikle belirteyim ki çalıştayın yapıldığı alan toplu taşıma ile kolayca ulaşılabilen bir yerdeydi. Ayrıca çalıştay öncesi bize gönderilen davet mailinde alana toplu taşıma ve kendi aracımızla nasıl ulaşabileceğimizin bilgisi detaylı olarak verilmişti. Etkinlik boyunca bize eşlik etmesi için çeşitli üniversitelerden gönüllü öğrenciler görevlendirilmişti. Bu öğrenciler etkinliğin yapıldığı bahçede bizi karşıladı. Bu güzel bir uygulamaydı. Çünkü hiç bilmediğimiz bir alanda yemek ve içecek servisinin yapıldığı alanları ya da tuvalet vb. yerleri bulmada zorlanabiliyoruz. Kayıt yaptırıp masalara ayrıldıktan sonra çalıştay biraz gecikmeli de olsa açılış konuşmaları ile başladı. Konuşmacılar öncelikle kendilerini betimleyerek sözlerine başladılar. Bu güzel bir uygulamaydı ancak ben salonu da betimlemelerini beklemiştim. Neyse ki bana eşlik eden öğrenci arkadaştan salonu betimlemesini etkinlik öncesinde istemiştim. Yeri gelmişken söyleyeyim, salonda erişilebilirliğe dair herhangi bir düzenlemeye rastlamadım. Masa numaraları bile erişilebilir biçimde yazılmamıştı.

 

Açılış konuşmalarının ardından bir belgesel gösterimi oldu ve videoda sesli betimleme yoktu. Bu büyük bir eksiklikti. Üstelik belgesele ayrılan süre çok uzundu. Sonrasında İBB Engelliler Şube Müdürlüğü’nden bir yetkili, çalışmaları hakkında bilgi verdi. Daha sonra da İBB Erişilebilirlik Hizmetleri Birimi’nden bir yetkili, belediyenin erişilebilirlik hizmetleri hakkında bir sunum yaptı. Erişilebilirlik çalışmaları kapsamında çizdiği çerçeve ve sunulan hizmetler o kadar kusursuzdu ki İstanbul’da yaşamasam kesin 100 üzerinden 100 puan verirdim. Anlatılanları ve yaşananları dinleyince sadece gülüp geçtim ama bulduğum ilk fırsatta mutlaka bu eleştirimi kendilerine iletmenin yollarını arayacaktım. Öyle de yaptım ve verilen ilk arada konuşmayı yapan kişiyi bulup çizdikleri tablonun hiç de anlatıldığı gibi olmadığını söyleyip birkaç örnekle somutlaştırmaya çalıştım. Eğer bu fırsatı bulamasaydım, içim rahat etmeyecekti. Çünkü anlatılanları yutmadığımızı yüzlerine karşı söylemek beni çok rahatlattı. Kem küm etse de söylediklerime pek itiraz edemedi, zaten itiraz edecekleri bir durum da yoktu ya.

 

Daha sonra yuvarlak masa tartışmalarına geçildi. Ben “güvenlik” konulu masada görevliydim. Toplam sekiz masa vardı ve bu masalarda hangi konular üzerinde tartışmalar yapılacağının bilgisi önceden verilmedi. Sonradan öğrendiğime göre “eğitim, erişilebilirlik ve ulaşım” gibi başlıklar varmış. “Ulaşım” başlığında tartışmayı çok isterdim. Hem neden bize bu konu başlıkları davet mailinde iletilmedi ki? Ya da kayıt esnasında da bunlardan söz edilebilirdi. Bu da bence önemli bir eksiklikti. Neyse ben masama döneyim. Çeşitli sivil toplum kuruluşlarından gelen temsilciler vardı. Olabildiğince farklı alanlara ulaşmaya çalışmışlar ve davet etmişler. Mesela bizim masada işitme engelliler, otistikler, fiziksel engelliler, göçmenler ve şu an aklıma gelmeyen farklı kurumlardan temsilciler vardı. “Güvenlik” konusunu farklı başlıklar altında olabildiğince tartıştık. Güzel de bir tartışma oldu ama keşke süre daha uzun olsaydı. 45 Dakikalık bir süremiz vardı ve tabii ki yetmedi. Sonrasında yemek arası verildi.

 

Yemek yenilen alanda da erişilebilirlik anlamında hiçbir düzenleme yapılmamıştı. Tamamen yardım odaklı bir yemek düzeni vardı. Bize eşlik eden öğrencinin bizim masamıza oturup yemeğimizi getirmesi biçiminde kurgulanmıştı. Ne de olsa erişilebilirlik çalışmaları dört dörtlüktü değil mi? Şimdi ben bu eleştirimle belediyenin kusursuz erişilebilirlik çalışmalarını yine mi yeriyorum ne? Neyse devam edeyim. Yemek sonrası yine masalarımıza döndük. Bu defa önceki oturumda saptamaya çalıştığımız sorunlara çözüm önerileri aradık. Herkes kendi alanı doğrultusunda çözüm önerilerini sunmaya çalıştı. Bu bölümde de konuşulacak çok şey vardı ama yine zaman yeterli değildi. Keşke açılış konuşmaları o kadar uzun sürmeseydi de yuvarlak masa çalışmalarına daha fazla zaman ayrılsaydı. Bu oturumun ardından masa sunumları yapıldı. Ben bu bölümün tamamını takip edemedim. Çünkü ayrılmam gerekiyordu. Sadece üç masanın sunumunu dinleyip davet ettikleri için teşekkür ettim ve ayrıldım.

 

Genel olarak verimli bir çalıştay oldu ancak bu tür çalıştayların daha sık yapılması gerektiğini düşünüyorum. Erişilebilirlik düzenlemelerine gerekli önem verilmemişti. Pek çok şey hak temelli değil, yardım odaklıydı. Konunun öznesi engelliler olmasına rağmen erişilebilirlik bu denli ötelendiyse, diğer etkinlikler ne kadar erişilebilirdir, artık siz düşünün.

 


Sesli Dinle

Yorumlar

Bu yazı için henüz yorum yok.