Toplam Okunma 0

Merhaba Değerli Okuyucular,

Tüm dünyayı tehdit eden Korona salgını nedeniyle, ülkemizde de zorlu günlerden geçiyoruz. Bir kısmımız işe gitmeye devam ederken, birçoğumuz da evlerde kalarak salgının yayılmasını önlemeye çalışıyoruz. Tabii bu süreçte birçok hizmette olduğu gibi eğitim alanında da yeni yöntemler uygulanmaya çalışılıyor. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı tüm okullarda, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde ve Yüksek Öğretim Kurumu bünyesindeki tüm üniversitelerde öğrenim gören kişiler için uzaktan eğitim yoluyla eğitimler verilmeye başlandı. Uzaktan eğitimin yeni gündeme gelmesi ve ilk defa uygulanması nedeniyle, tabii ki bazı aksaklıklar da yaşanıyor. Ancak benim bu yazıdaki temel amacım, uzaktan eğitimde yaşanan aksaklıkları sizinle paylaşmak değil. Tam aksine, bu süreçte maalesef yine göz ardı edilen ve unutulan bir grubu hatırlatmak. Bu uzaktan eğitim sürecinde; farklı gelişim özellikleri gösteren, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde, özel eğitim okullarında veya devlet okullarının özel eğitim sınıflarında hali hazırda eğitim almakta olan çocukların nasıl bir eğitim alacaklarına ilişkin bilgiler hayli geç geldi. Tüm uzaktan eğitim içerikleri, normal gelişim gösteren bireylere göre, yani temel eğitim müfredatına uygun olarak hazırlanırsa, burada ciddi eksiklikler oluşur. Çünkü özel eğitim, temel eğitimden farklıdır; her çocuğun gelişim özelliklerine, gelişim yaşına, bireysel farklılıklarına ve ihtiyaçlarına yönelik hazırlanan bireyselleştirilmiş eğitim programlarına göre bir eğitim verilmektedir. Bunu uzaktan eğitim yoluyla verimli şekilde uygulamak mümkün olmayabilir. Ayrıca özel eğitimde, çocukla birebir iletişim kurmak ve çocuğa temas etmek de çok önemlidir. Uzaktan eğitimde, bu hedefi de gerçekleştirmek, güç olacaktır. Ancak tüm bunlar, özel gereksinimleri olan çocukları ikinci plana itmeyi gerektirmez. Bence Özel Eğitim Bölümü’nde olup farklı alanlarda uzman olan eğitimci veya akademisyenlerin gerçekleştireceği sunumlarla, engelli çocukların ebeveynlerine bilgilendirme yapılabilir, rehberlik edici ve yön gösterici etkinlikler sunulabilir ve bu etkinlikleri ebeveynlerin ev ortamında engelli çocuklarıyla gerçekleştirmeleri sağlanabilir. Eski zamanlarda da olduğu gibi “Önce sağlamları halledelim, sonra sakatlarla ilgileniriz” zihniyetiyle, engelli çocukların eğitimi ötelenmemeli.

Ben de tam bu nedenle, uzun yıllardır görme engelli çocuklarla ve ebeveynleriyle çalışmış bir eğitimci olarak, üzerimde bir sorumluluk hissettim ve görme engelli çocuğa sahip ebeveynlerle evde çocuklarıyla yapabilecekleri birkaç etkinlik önerisi paylaşmak istedim. Umarım, siz de okumaktan keyif alırsınız.

İlk önce şunu söylemek isterim, çocuğunuz ister görme engelli olsun, ister görmeyen çok engelli bir çocuk olsun, bu süreçte hareketsiz kalmasına engel olun, mümkün olduğunca hareket etmesini sağlayın. Çocuğunuzun kendi bedenini ve çevresinde olup bitenleri fark etmesi yönünde destekleyin. Mümkün olduğunca, çocuğunuzla hareketli oyunlar oynayın, spor yapın. Çünkü hareketsiz kalan görme engelli bir çocuk, yeterince uyaran alamayacağından, farklı körlük tikleri gelişebilir veya var olan tikleri artış gösterebilir.  

Çocuğunuzla farklı konularda konuşun, çocuğunuzun da kendini ifade etmesine ortam hazırlayın. Çocuğunuzu belli konularda karar alması, tercih yapması, sorumluluk alması yönünde destekleyin. İletişimini güçlendirecek her türlü etkinliği yapın. Çocuğunuzu televizyonun bulunduğu odada uzun süre bırakıp saatlerce televizyon izlemesine ortam hazırlamayın. Aksine siz mutfaktayken, ona da ev içinde veya mutfakta üstlenebileceği roller verin. Birlikte basit yemekler, hamur işleri yapın. Tüm bunları yaparken, süreç ile ilgili sürekli çocuğunuzla konuşun ve onu aşamalardan haberdar edin ki, merak duygusu uyansın ve soru sorsun, yapılan işe daha fazla katkı sağlasın. Unutmayın, insan ürettikçe, mutlu olur, kendini verimli hisseder ve daha fazla motive olur. Bu durum, çocuklar için de geçerlidir.

Çocuğunuzla birlikte ortak bir kitap okuyun, kitap üzerine konuşun, tartışın. Kitapta geçen yer, zaman, karakter ve olaylar üzerine sohbetler edin. Unutmayın, birlikte yapılan her etkinlik, kaliteli zaman geçirmenizi sağlayacaktır. Evde birlikte geçireceğiniz bu uzun zamanı kaliteli bir zaman dilimine dönüştürmek, sizin elinizde.

Çocuğunuzla birlikte film izleyin, çizgi film izleyin. Olay örüntüleri üzerine konuşun. Çocuğunuza sorular sorun ve düşünmeye onu her zaman teşvik edin. Çocuğunuz da size sorular sorduğunda, mümkün olduğunca cevaplamaya çalışın. Unutmayın, çocuklar sordukları soruların önemsenmeden cevaplanmasından veya geçiştirilmesinden hiç hoşlanmazlar. Hem bu tür durumlar, çocuğunuzun size olan güvenini azaltır. Oysa kuvvetli bir öğrenme için çocukla doğru ve verimli bir iletişim kurulması çok önemlidir.

Çocuğunuzla ailecek oynanabilecek olan akıl oyunları oynayın. Eğer çocuğunuz okul düzeyinde ve okuma-yazma biliyorsa, onun için Braille kartlar hazırlayabilirsiniz. Böylece, çocuğunuz kendini o oyun ortamına daha çok ait hissedecektir. Bu tür oyunları, daha katılımlı bir grupla (anne, baba, kardeş, çocuk gibi) oynamaya çalışın. Bu, sizin aile bağlarınızı daha da kuvvetlendirecektir. Oynayacağınız akıl oyunlarının; çocuğunuzun zihinsel gelişim alanına olduğu gibi, sosyal gelişim alanına, dil gelişim alanına da büyük katkıları olacaktır. Unutmayın hiçbir etkinlik, bir tek gelişim alanına etki etmez, çarpan etkisi gibidir ve birçok gelişim alanını destekler.

Çocuğunuzla birlikte halihazırda evinizde var olan bir oyuncağı veya eğitsel materyali erişilebilir hale getirmeye çalışın. Böylece, hem çocuğunuzun ihtiyaçlarını birlikte keşfetmiş olursunuz hem de çocuğunuzun daha fazla faydalanabileceği bir materyal üretmiş olursunuz. Ayrıca, böyle bir etkinlikte, çocuğunuzun farklı düşünce biçimleri geliştirmesine de katkı sağlamanız mümkün olacaktır. Evinizde bulunan artık materyallerle ya da kullanılmayan malzemelerle, yeni bir materyal de yapmayı deneyebilirsiniz. Böylece, çocuğunuzun sanatsal düşünmesi yönünde de onu desteklemiş olursunuz.

Aslında ben burada aklıma gelen her şeyi yazacak olursam, sayfalar yetmez. Çünkü bu alanda yazmayı da konuşmayı da çok seviyorum. Sadece bir başlangıç yapmak istedim. Bu yazı ile şunu vurgulamak istiyorum. Çocuğunuzun ebeveyni olarak, onu en iyi tanıyan, onunla en etkili iletişimi kurabilecek, eğitimlerinde en büyük role sahip olan kişiler sizlersiniz. Dolayısıyla, çocuğunuzun gelişim özelliklerini, sevdiği ve sevmediği şeyleri, neyi ifade etmek için nasıl ifadeler kullanmayı seçtiğini en iyi bilen kişiler de sizlersiniz. Bu nedenle, çocuğunuzu potansiyeli doğrultusunda zorlayarak, onu potansiyelinin en üst seviyesine taşıyacak olan kişiler de sizlersiniz. Bu nedenle, dışarı çıkmamızın çok mümkün olmadığı bu zorlu günlerde, ne kadar etkinlik yelpazenizi genişletir ve çocuğunuzla ne kadar verimli zaman geçirirseniz, çocuğunuz eğitimden o kadar geri kalmamış olur. Şu anda sunulan eğitim ortamlarından yeterli hizmet alınamıyor olsa bile çocuğunuzun eğitimi ve gelişimi için bir şeyler yapmak sizin elinizde. Bu vesileyle, tüm ebeveynlere, çocuklarıyla keyifli zamanlar geçirebilecekleri sağlıklı günler diliyorum.

Ayrıca, daha nice paylaşımlarda bulunabileceğimiz sağlıklı günlerin çok yakında gelmesi dileklerimle, tüm okuyuculara sağlık dolu günler diliyorum.


Sesli Dinle

Yorumlar

Bu yazı için henüz yorum yok.