Merhaba Değerli Okurlar.
Bu ay sizlere, ebeveyn ile çocuk arasındaki oyun ilişkisinden bahsetmek istiyorum. Özellikle görme engelli çocuğa sahip ebeveynlerin ilgi ve merak konusu olan oyun etkinliklerinden bahsetmeyi önemsiyorum. Çünkü bu konuda zaman zaman e-posta gruplarında, forumlarda ve sohbet odalarında sorular sorulduğuna, cevaplar bulunmaya çalışıldığına şahit oluyorum. Ben de bu nedenle, büyük önem arz eden bu konuda, kendi deneyimlerimi sizlere aktarmak istiyorum.
Bilindiği üzere, okul öncesi dönem yani 0-6 yaşı kapsayan yıllar, çocuklar için kritik dönem olarak bilinmektedir. Çocukların bu dönemdeki gelişimi çok hızlı olmaktadır. Bu nedenle, bu dönemde ebeveynlerin çocukları için yaptıkları ve yapmadıkları her şey, çocuğun olumlu ya da olumsuz gelişimine etki etmektedir. Bu dönemde çocuklar için en iyi öğrenme aracı oyundur. Çocukların, dünyaya geldikleri ilk andan itibaren karşılaştıkları birincil kişiler ebeveynleridir. Bu nedenle, özellikle okul öncesi dönemdeki çocukların ebeveynlerine büyük görevler düşmektedir.
Eğer çocuk görme engelli ise, ebeveyn mutlaka çocuğunun tüm gelişim alanlarını destekleyecek etkinlikler yapmaya gayret göstermelidir. İlk bebeklik döneminden itibaren çocuğun kendi bedenini tanımasına fırsat vermeli, vücudunun bölümlerini tanımasını sağlayacak şarkılar, oyunlar öğretmelidir. Daha sonra ebeveynini tanımasına fırsat vermeli, birlikte zaman geçirmelidirler.
Çocuğun harekete geçmesini sağlayacak, bedenini koordineli şekilde hareket ettirmesini kolaylaştıracak etkinlikler yapmalıdır. Örneğin, sesli, ışıklı oyuncaklar kullanarak, çocuğun oyuncağa doğru hareket etmesini teşvik etmelidir. Çocuk yürümeye başladığı andan itibaren, büyük kaslarını kullanacağı zıplama, koşma, tırmanma, dengede durma, topu yuvarlama, topu tutma gibi etkinliklere oyun içinde yer vermelidir.
Çocuğun küçük kaslarını kullanabileceği, kağıt yırtma, kağıt yapıştırma, kağıt katlama ve yeterli olgunluğa eriştiğinde de kağıt kesme etkinlikleri yapmaya özen göstermelidir. Çocuğu görmediği için bazı eğitim araç-gereçlerini kullanmaktan çekindiğini söyleyen ebeveynler bulunmaktadır. Bu tür durumlar, çocuğun gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir. Çocuğun potansiyeli doğrultusunda her etkinliğe tam katılımını sağlamak önemlidir. Etrafı silikonla, iple, alüminyum folyo ile kabartılmış yani sınırları belirlenmiş bir şeklin içini boyamasını sağlamak, kalemi doğru biçimde tutmayı öğretmek, çocuğun küçük kas gelişimi açısından çok önemlidir.
Çocuğa bol bol kitap okumak, sorular sormak, cevaplamasını beklemek, yorum yapmasını sağlamak, çocuğun muhakeme becerisini geliştirmektedir. Bu tür etkinlikler, çocuğun problem çözme becerilerini arttırmaktadır. Çünkü çocuk ne kadar çok yeni hikayeler dinlerse, o kadar yeni durumlar hakkında fikir sahibi olacaktır. Mümkün olduğunca, hikaye okuma esnasında, hikayede geçen nesnelere somut olarak dokundurmak, hikayede geçen olayları somut olarak canlandırmak gerekir. Normal gelişim gösteren, herhangi bir engeli bulunmayan çocuklar, hikaye kitapları üzerindeki yazılardan çok resimlerden etkilenmekte, resimler daha çok ilgilerini çekmektedir. Resimlerdeki renklilik yani somutluk, onlarda ilgi uyandırmaktadır. Görme engelli çocuklar ise, bir hikayeyi sadece sözel olarak dinlediklerinde, sıkılma olasılıkları artacaktır. Görme engelli çocuklar için somutlaştırma, resimlerdeki nesnelerin gerçeklerine dokundurma veya resimdeki olay ve durumların drama yoluyla canlandırılması ile gerçekleşecektir. Bu şekilde, görme engelli çocuklar da hikayeyi daha zevk alarak dinleyeceklerdir.
Çocuklara fayda sağlayacak önemli etkinliklerden biri de, çocuklarla karar alabilecekleri, sorumluluk alabilecekleri etkinlikler yapmaktır. Farklı mesleklerle ilgili oyunlar oynamak, birlikte hikayeler yazmak, yazılan hikayeyi canlandırmak, bu hikayede alınacak rollere karar verme konusunda çocuğa yetki vermek, rolünün getirdiği sorumlulukları üstlenmesi konusunda cesaretlendirmek, çocuğun hem sosyal gelişimi alanında hem de dil gelişimi alanında olumlu yönde gelişmesinde önemli rol oynamaktadır.
Çocuğun okul öncesi dönemde hareket halinde olacağı oyunlar oynamaya özen gösterilmelidir. “Görmüyor, çarpar, düşer, yaralanır” şeklinde kaygılarla, çocuğa yapılan her engelleme, çocuğun ilerde bedenini koordineli şekilde hareket ettirmesini engelleyecek, çocukta duruş bozuklukları oluşturacak, bağımsız hareket etmesini zorlaştıracaktır. Bu nedenle, görme engelli çocuğa sahip ebeveynlerin de çocuklarına hareket etme konusunda geniş alternatifler sunmaları gerekmektedir. Saklambaç, yakalamaç gibi oyunlar oynanmalı, çocuğun ilk önce kendisi için en güvenli ortam olan ev ortamında özgürce hareket etmesi sağlanmalıdır. Daha sonra da dış mekan etkinliklerine yer verilmeli; parkta, kumda, suda oyunlar oynanarak, çocuğun birçok alanda kendini özgür hissetmesi için gereken çaba gösterilmelidir. Dış mekanlarda, birçok farklı ortamda çocukla birlikte bulunulmalı, çocuğa zengin uyaranlar sunulmalı, çocuğun dış mekanlardaki nesnelere dokunması için fırsat yaratılmalıdır. Örneğin, çocuğa bir ağacın tanıtılması için ağacın gövdesinden başlanarak dokundurulmalı, gerekirse ağacın dallarına dokunması için çocuk yukarı doğru kaldırılarak ağacın dallarına, yapraklarına dokunması sağlanmalıdır. Tüm bu aşamaların uygulanması, çocukta şekil, boyut, doku gibi farklı kavramların oluşmasını sağlayacaktır.
Oyuncak seçimine gelince, çocuklara daha çok gerçeğe yakın olması sebebiyle eğitici ahşap oyuncaklar alınmalı, bul-tak şeklinde eksik parçaları tamamlamasını sağlayacak oyuncaklar seçilmeli, dokunsal özelliği olan kitaplar seçilmeye çalışılmalı, sürekli sesli oyuncaklar seçmekten kaçınılmalı, çocuğun günlük hayatın içinde karşılaşamayacağı hayvanların sert plastikten yapılmış olanları satın alınarak en gerçekçi biçimiyle hayvanlar tanıtılmalı, çocuğun özellikle dokunma duyusunu işlevsel olarak kullanabileceği oyuncaklar seçilmeye özen gösterilmelidir. Çünkü görme yetisinin yerini tutabilecek en önemli duyunun, dokunma duyusu olduğu alanyazında yapılan araştırmalarla da kanıtlanmıştır. Ebeveynlerin sadece sese yönelmesi, çocuğun sadece tek bir duyu üzerinde odaklanmasını sağlamakta, diğer duyuların güçlenmesini zorlaştırmaktadır. Ayrıca, görme engelli çocuklar için üretilmiş özel oyuncaklar bulmaya çalışmak da doğru bir yöntem değildir. Daha önceden herkes için üretilmiş ve satışa sunulmuş, erişilebilir olarak tasarlanmış tüm oyuncaklar, görme engelli çocuğa da alınabilir. Eğer bir oyuncağın faydalı olacağı ancak erişilebilir tasarlanmadığı düşünülürse de, alınan oyuncak üzerinde yapılacak küçük ama çok önemli uyarlamalarla, bu oyuncağı görme engelli çocuk için de erişilebilir kılmak mümkün olabilmektedir. Oyuncak seçimi konusunda son bir şey eklemek gerekirse, karşımıza çıkan her oyuncağı satın almak yerine, mümkün olduğunca gerçek, hayatın içinden materyaller kullanmak, görme engelli çocukların oyun esnasında öğrenmelerine büyük katkı sağlayacaktır.
Özetle söylemek gerekirse, aslında görme engelli çocukların gelişimi, normal gelişim gösteren çocukların gelişiminden farklı değildir. Sadece bireysel farklılıklar vardır; gelişim aynı şekilde gerçekleşmekte fakat hızı değişiklik göstermektedir. Bu nedenle, ebeveynlerin yapması gereken en önemli şey, öncelikle çocuğunu tanımaya çalışmak, en iyi ne şekilde öğrendiğini anlamaya çaba göstermek, çocuğunun mümkün olduğunca farklı ortamlarda bulunmasını teşvik etmek, büyük kas becerileri, küçük kas becerileri, dil gelişimi, sosyal gelişim alanlarında olumlu yönde katkı sağlayacak olan yukarıda kısmen saydığımız oyun etkinliklerine yer vermektir.