Toplam Okunma 0
“Görmeyenlerin diğer duyuları çok kuvvetliymiş doğru muuuu?”
“Sizin hafızanız çok kuvvetliymiş, söyle bakayım 14678 x 25493”
“Bi kokla bakalım bulabilecek misin salataya neler koydum?”
Bu türden meydan okumalarla çok fazla karşılaştığımız gerçeğini fark etmemle krizi fırsata çevirecek dev bir proje tasarlamam bir oldu. İnsanların tapılası engelli ihtiyacını karşılayan Rain Man, Forrest Gump, Rizvan Khan gibi tanınmış figürleri gören halkımız, uluslararası arenada göğsümüzü kabartacak yerli ve milli bir ibretman arayışı içinde ve okulda, işyerinde, sokakta gördüğü her ibrettaşımda bir star ışığı görmeyi umuyor.
Aziz milletimizin bu gereksinimine cevap vermek adına ben Homo İbretus, sizlerin huzurunda süper kahramanlığımı ilan ediyorum. Eeeey Forrest, sen koşarsın ama Mardin kapısından atlayamazsın.
Şaka bir yana, aktivizmle yapamadığımızı süper kahramanlık maceralarıyla yapabileceğiz. Bir okul engelli öğrenci almıyor mu? İbretman Kopya Çekiyor filmiyle önyargıları tekmeliyoruz. Ya da engelliler kısırlaştırılsın kampanyası mı başlatılıyor? İbretman Kısırlaşmaya Karşı, Mücverlerin Gücü Adına kampanyasıyla Twitter’ı sallıyoruz.
Bu yöntemle artık haber kuruluşları engelli farkındalığı kazandırmak adına her biri birbirinden farksız haberler yapmakla uğraşmayacak. Yapılan bir araştırmaya göre, farkındalık haberlerinin türlere göre dağılımı şöyle:
“Engeline rağmen üniversite kazandı, lisede okul birincisi oldu, TEOG’da fulledi” türündeki haberler toplam haberlerin % 46’sını,
“Aşk engel tanımadı, engelli çift dünya evine girdi” türündeki haberler toplamdaki haberlerin % 17’sini,
“Engeller sanata/spora engel değil, engelli atlet 100 metre koşusunda tam 100 metre koştu” türündeki haberler toplam haberlerin % 22’sini,
Kaldırıma park etmiş araba görselli haberler toplam haberlerin % 8’ini,
Engellilerin uğradığı ciddi hak ihlallerine ilişkin haberler toplam haberlerin % 4’ünü,
Engellilerin günlük hayatta kullanabilecekleri yeni teknolojiler ve yeni erişilebilirlik düzenlemelerine ilişkin haberler ise toplam haberlerin % 3’ünü oluşturuyor.
Sırf bu istatistikler bile, ilham figürlerinin farkındalık üzerindeki olumlu etkilerini gösteriyor. Yoksa, bizim evlenebileceğimize inanan insanların çay demleyemeyeceğimizi düşünmesini başka nasıl açıklarız ki?
Fena mı olur, biz de bu medyanın boşluklarını doldursak, İbretman Perde Asıyor, İbretman Kampta, İbretman’den Fizik Dersleri şeklinde bir İbretman serisi hazırlasak? Kim bilir belki bu yöntemle “Örneğini daha önce görmedik.” bahanesi de tarih olur.
Ama eğer derseniz ki, eşit yurttaşlığın evrensel bir ilke olarak kabul gördüğü bu çağda, en temel haklarımızdan yararlanabilmek için hayali jürilere kendimizi kanıtlamak zorunda olmamız adil değil, size verecek bir cevabım olmaz tabii.