Toplam Okunma 0

Yazıma başlarken, geçtiğimiz ay yakılarak öldürülen trans kadın Hande Kader'i ve Hacettepe Üniversitesi yurdundan atılışıyla zengin bir ajitasyon rezervi haline gelen Merve'yi anmayı bir borç sayarım.

Şimdi bastonun çatırt dediği yere geldik. Peki ya bu iki kişi aslında aynı kişi olsaydı? Yani kör bir transseksüel "Sana yardım edeceğim." diyen biri tarafından tenha bir yere götürülüp bıçaklansaydı ya da okuduğu okulun yurdundan atılsaydı ne olurdu?

Ben bu sorunun cevabını biliyor gibiyim, çünkü görme engelli bir trans erkeğim. Bir trans erkek arkadaşımla şöyle bir diyalog geçti aramızda:

"Korkmuyor musun?" dedi.

"Neden ki?" dedim.

"Görmediğin için transfobikler için açık hedefsin."

"Hiç sanmıyorum. Körlerin dokunulmazlığı kalkana kadar ben ecelimle ölmüş olurum." dedim, güldük.

Gerçekten de bir engelli LGBT birey fiziksel saldırının hedefi olamaz. Çünkü bir "sapkın"a zarar vermenin sağlayacağı ahlaki tatmin, engelli birine zarar vermenin kaçınılmaz sonucu olan toplumsal linci gölgeleyemez. Hiçbir sosyal yatırımcı bu riski göze almaz. En fazla koluna girmek bahanesiyle kolunu morartabilir ya da yolu yanlış tarif ederek bir yerlere çarptırır ki bunu kasıtlı olmayarak zaten yapıyorlar.

 

Anneme trans olduğumu söylediğimde, "O beğenmediğin yardım çabalarını bile bulamayacaksın, insanlar iğrenerek bakacak sana." demişti. Acaba? Sevgi ve nefret, öfke ve merhamet, sütlaç ve pipet aynı anda bulunabilir mi? Sanmıyorum. Bu durum bizi başlıkta da bahsettiğim iki uçlu baston paradoksuna götürür. Bastonun karşılıklı iki ucu var. Ya bir körün bastonu olacak, ya da bir travestinin başına inecek sopa. Köy halkı sopayı mı kırar, uçlardan birini mi atar dersiniz?

Arada kalmayı bir dönmeye sor demiş ünlü düşünür İbretus. Yıllarca kendi ayakları üstünde işeyememek nedir bilir misiniz? Hiç ciddiye alınmadım, sakalım yoktu ki lafım dinlensin. Görmeyen gözlerime rağmen sevdiğim kız bana abi bile değil bacım derken yaşadığım ego büzüşüklüğünü tahmin, tahlil ve tamir edebilir misiniz aziz ve kıymetli okurlar?

Evet, gelelim bastonun ucunda bekleşenlere. Söz sizde ey ibretlikler! Nasılsınız? Gizli bir ajanı deşifre etmenin mutluluğu mu var yüzlerinizde? Peşin söyleyeyim Homo İbretus'taki Homo sizin sandığınız homo değil. Eğer içinizde yazdıklarıma güldüğü için kendini kandırılmış hissedenler varsa afferin hissetmeye aynen devam, ekran okuyucunuzun gazozuna ilaç kattım hatta. Nihahahahaha!

Hatta bu yazıyı da İbretus yazmadı biz Gizli Edepsizlerin Varlığını Elaleme Zikredenler Encümeni'ne (GEVEZE) bağlı PipiLeaks isimli oluşum olarak yazdık. Bu herifin yazılarına fırlatacağınız her bir hahaha özel bir beyin fonksiyonuyla yüz kaslarınızın kasılmasına ve dişlerinizin diğer insanlar tarafından görülmesine neden olacaktır. LGBT temalı komplo teorimi de oluşturduğuma göre konuyu şimdilik kapatabilirim.


Sesli Dinle

Yorumlar

Bu yazı için henüz yorum yok.