Bir 3 Aralık Dünya Engelliler günü daha geride kaldı. Ben de okulda engellilikle ilgili yapacağım seminerleri özellikle Aralık ayında veya Mayıs ayındaki engelliler haftasında yapıyorum. Hem konu ile ilgili medyada çok fazla haber yayınlandığı ve insanların dikkati bu konuya yöneldiği için, hem de yanlış bir dille hazırlanan haberlerin yanında doğru örnekleri sunabilme fırsatını verdiği için.
Bu sene semineri 3. sınıf öğrencilerimize verdim. Mevcudu 35-40 arası değişen toplam dört sınıfımızın her birine ayrı ayrı girerek birer saat bu konu ile ilgili bilgi paylaşımında bulundum ve öğrencileri dinleme ve bu yazıda da sizlerle paylaşacağım sorularını duyma şansı elde ettim. Bu konuda bir çalışma yapmayı planlayan kişiler için yardımcı olabilir düşüncesiyle kendi deneyimlerimi paylaşmak istedim.
Sunumu sırasıyla fiziksel engellilik, görme engellilik ve işitme engellilik olarak üç ana başlık altında topladım. Her bir engel türüne geçmeden önce o engel türünün uluslararası işaretini göstererek bunun ne anlama geldiğini sordum. Fiziksel engelliliği ifade eden tekerlekli sandalyede oturan kişi resmini, çocuklar dışarıda çok fazla gördükleri için rahatlıkla yanıtlayabiliyorlar. Bastonu olan bir görme engelli çizimini ise “yaşlılık” “yaşlılar” olarak yanıtlayanlar da oluyor. İşitme engellilik için kullanılan kulak işareti onları başta biraz şaşırtıp duraksatsa da sonrasında yanıt veren öğrenciler mutlaka çıkıyor.
Ardından bu işareti nerelerde gördüklerini soruyorum. Cevaplar oldukça geniş bir yelpazede geliyor. En başta ve en çok “alışveriş merkezi” deniyor, bu da bize çocukların en çok nerede vakit geçirdiğine dair bir ipucu sunuyor tabii. Sonra yanıtlar otobüs, tuvalet, otopark, havaalanı, metro, asansör ve araba plakaları gibi çeşitleniyor.
Ardından kimisini internetten bulduğum kimisini de sokakta yürürken benim çektiğim fotoğrafları göstermeye başlıyorum. Fotoğraflarda önce yanlış sonra doğru örnekler var. İlk olarak tekerlekli sandalye kullanıcısı için uygun olan ve olmayan binalar ve yollar hakkında konuşuyoruz. Kişiselleştirmelerini sağlayabilmek için okulumuzun tekerlekli sandalye kullanıcısı bir öğrenci için uygun olup olmadığını soruyorum. Yanıt doğru geliyor, “hayır”. Sonra konferans salonunu kullandığımız için çocukların da bildikleri karşı okulun binası için aynı soruyu soruyorum. Cevap “evet, uygun”. Çünkü okula girişte bir rampa ve okulun içinde de asansör var.
Görme engellikle ilgili resimlerde önce sarı kabartma yolları gösteriyorum. Okulumuzun üst caddesinde de kılavuz çizgiler olduğu için çocuklar buna aşina. Kılavuz çizgilerin çeşidini ve anlamlarını sorduğumda her sınıfta bir ya da iki tane “nokta” ve “çizgi” şeklinde diye yanıt veren öğrenci oluyor. Anlamlarını ise ben açıklıyorum. Noktaların uyarı anlamı taşıdığını, noktalara gelindiğinde durmak ve yön değiştirmek gerektiği ve çizgilerin ise yola devam edebilirsin anlamı taşıdığını söylüyorum. Kılavuz çizgilerin ortasına dikilmiş direkleri veya üzerine park etmiş arabaları da gösteriyorum.
Ardından görme engellilerin nasıl okuduğunu soruyorum. Cevap verenler genellikle “noktalarla” şeklinde ifade ediyor. Ben de Türkiye Görme Özürlüler Kitaplığı’ndan temin ettiğim üzerinde Braille alfabe, rakamlar ve noktalama işaretleri olan kâğıtları öğrencilere dağıtarak incelemelerini ve dokunmalarını sağlıyorum. Bu esnada Braille’in özel bir aletle özel bir kâğıda basıldığı bilgisini veriyorum. Örneğin sınıfta görme engelli bir arkadaşınız olsaydı onun Türkçe kitabı Braille alfabesi ile basılmış olacaktı ve bu alfabe daha çok yer kapladığı için kitabı daha kalın olacaktı diyorum. Ardından sesli kitap uygulamasından da bahsediyorum ve yine kişiselleştirmek için kendimin de bu projede yer aldığını belirtiyor ve okuduğum kitapları söylüyorum. Yurtdışındaki bir kütüphanede gördüğüm sesli kitaplar bölümünün fotoğrafını da gösteriyorum.
Otobüslerde görme engellilerin faydalandığı sistemi sorduğumda bugüne kadar tek bir öğrenci bile buna yanıt verememişti. İlk defa bu sene dört sınıftan birindeki kız öğrencimiz doğru yanıt vererek durakları söyleyen sesli uyarı sistemini bildi. Öğrenciler bu soruya genellikle tekerlekli sandalye kullanıcıları için ayrılmış bölüm ya da otobüsteki rampa olarak yanıt veriyor. Doğru yanıtı duyunca sınıfta her zaman kocaman bir “aaa” sesi yükseliyor.
Sonrasında görme engelli kişilerle iletişimde yapılan yanlışlara dikkat çekmek için uygulamalı olarak görme engelli bir kişiye yürürken nasıl rehberlik edilmesi ya da konuşurken doğrudan görme engelli kişiye hitap ederek konuşulması gibi son derece basit ve temel noktalara değiniyorum.
İşitme engelliler bölümüne geldiğimizde işitme engellilerin kullandıkları destek teknolojilerinden faydalanarak günlük hayatlarını nasıl sürdürdüklerini anlatıyorum. İşaret dili alfabesini tahtaya yansıtıyor ve ardından tek tek alfabeyi gösteriyor ve bildiğim bazı cümleleri paylaşıyorum.
Bu sene girdiğim bir sınıfta işitme cihazı kullanan bir öğrencimiz de vardı. Zaman zaman cihaz kullanıyor olması ile ilgili sıkıntı yaşadığını bildiğim için sunumdan önceki dersin teneffüsünde yanına giderek ona yapacağını çalışmadan bahsettim. İşitme engellilikle ilgili konuşmanın onu rahatsız edip etmeyeceğini sordum ve “hayır” cevabını aldım. Sizler de böyle özel durumlar varsa öncesinde öğrenciyi bilgilendirebilir ve gerekirse sunum sırasında onun katkısını alabilirsiniz.
Engellilikle ilgili sunum çalışmalarım her zaman için beni en mutlu eden çalışmalardan oluyor. Çünkü hem önemine inanıyorum, hem de çocuklar büyük bir ilgiyle takip ediyor ve katkıda bulunuyorlar. Bu seneki sunum esnasında çocuklardan gelen bazı soru ve yorumları aşağıda paylaşıyorum:
Neden 6 nokta yerine normal harflerin kabartması yapılmamış?
E yan yana 3 kişi film izlemek isterse ne olacak? (Gittiğim bir sinemada iki tekerlekli sandalye kullanıcısı için ayrılmış bölümü gösteren fotoğrafı paylaştığımda)
Tekerlekli sandalyedekiler tramvaydan inerken tramvayla yol arasındaki boşluğu nasıl geçiyor?
Babam kör, Braille okuyamıyor ama hastanenin ona verdiği özel bir kalemle okuyor (babası askerlikte mayına bastığı için görme yetisini kaybeden öğrencim)
Hem kör hem sağır olanlar nasıl okur?
Kardeşim doğuştan engelli. Otizmi var. Ama şimdi anaokuluna gidiyor ve eğitilebilir. Sonra o da benim gibi okula başlayacak.