14 Mayıs 2023 ülkemiz için tarihi bir gün oldu. Kör ve az gören seçmenler için Yüksek Seçim Kurulu ilk kez oy şablonu bastırdı. Her ne kadar oy şablonlarında fazlaca eksiklik olsa da şablonu Yüksek Seçim Kurulunun yasal olarak bastırmaya başlaması çok değerli ve önemli bir kazanım. Oyumu ben de şablonla kullandım. Bu yazımda şablon kullanım deneyimimi sizinle paylaşmak istiyorum.
Seçim günü sabahına çocuklar gibi heyecanla uyandım. Heyecanımın sebebi hangi partinin kazanacağı değil, Yüksek Seçim Kurulunun bastırdığı oy şablonuyla oyumu kullanacak olmamdı. Sabah saatlerinde Engelsiz Erişim’in Youtube canlı yayınında Elif Ünver Çırpan’dan öğrendiğim taktiği de yanıma alıp eşim ve oğlumla birlikte sandığa gittik. Epeyce sıra vardı, çok kalabalıktı. Sıra bize geldiğinde şablonla oyumu kullanmak istediğimi söyledim. “Tabii” diyerek şablonu hazırlamaya başladı sandık görevlilerinden biri. Yüksek Seçim Kurulu ile gerçekleştirdiğimiz toplantıda şablonu inceleme fırsatı bulmuş olsam da bilmiyormuş gibi yaparak nasıl kullanacağımı sordum. Amacım şablon ve kullanımı hakkında görevlilere yeterli eğitim verilip verilmediğini anlamaktı. “Burada delikler var, bu deliklerden mührü basarak oyunuzu kullanabilirsiniz” Diyerek tarif etmeye çalıştı. “Zaten siz sırayı biliyorsunuzdur” diyerek de hangi partinin hangi sırada olduğunu okumak istemedi. Ben oy vereceğim partinin sırasını bildiğim ve sırada da çok seçmen olduğu için okumasını istemedim. Sandığa gitmeden önce GETEM’in sayfasından aday listelerini dinlemiştim. Pusulayı şablona yerleştirdikten sonra partilerle deliklerin eşleşip eşleşmediğini kontrol ettirdim. Milletvekili pusulası çok uzundu ve şablondan kayıyordu. Görevliden şablonu kabine taşımasını istedim. Kabine girmelerinin yasak olduğunu söyleyip taşımadı. Bu işlemleri yaparken eşim de yanımdaydı ve şablonları pusula içinde iken kabine taşıdı. Mührü ve zarfı alıp kabine tek başıma girdim ve tercih ettiğim partinin olduğu deliğe mührü yerleştirdim. Bir kere sertçe bastırdım ve kaldırdım. Yere düşürmemek için mührü cebime koyup pusulayı şablondan yavaşça çıkardım. Mürekkebin kuruması için biraz bekledim ve katlayıp zarfın içine koydum. Aynı işlemi diğer pusula için de tekrarladım. Ancak uzun olan pusulayı zarfa sığdıracak biçimde katlamak biraz zor oldu. Sonrasında mürekkebin şablona bulaşma ve oyumun ifşa olma ihtimaline karşın tek bir deliğin olduğu yerde değil tüm bölümlerde mürekkep olması için şablondaki tüm deliklerin etrafına mühür bastım. Kabinden çıkıp zarfı sandığa attım. Sıra imzamı atmaya geldiğinde imza şablonu bulunup bulunmadığımı sordum. “Var” dediler ve imza atacağım yere imza şablonunu yerleştirdiler. İmzamı da bu sayede kaydırmadan atıp oy verme işlemimi tamamladım.
Değerli dostlar, gerçekten oy şablonunda çok eksiklikler vardı. Oy mahremiyetini yeterince koruyamıyordu. Yazısız olarak bastırılmış olması affedilemez bir hataydı. Şablonların seçmene ait olması ve seçmen kâğıtlarıyla birlikte gönderilmesi gerekiyordu. Oy şablonları sandık sayısına göre değil kör ve az gören seçmen sayısına göre bastırılmalıydı. Sandık görevlilerine yeterli eğitim verilmemişti. Kimi sandık görevlileri şablonla oy kullanılması konusunda ısrar ederken kimileri şablonun bulunmadığını söyledi. Kimi arkadaşlarımızdan pusula ile şablonun eşleşmediği ve pusulanın şablondan kaydığı bilgisini aldık. Yine bazı sandıklarda sandık görevlilerinin pusulayı şablona yerleştirip kabine kadar götürdüğünü öğrendik. Yani sandık görevlilerinden farklı uygulamalar gördük. Aday listeleri erişilebilir biçimde Yüksek Seçim Kurulu tarafından hazırlanmamıştı. Pusulanın şablondan kaymaması için yeterli önlem alınmamıştı. Zarflar daha büyük olmalıydı. Şablonun üzerinde Yüksek Seçim Kurulunun mührü olmalıydı. Benim genel olarak saptadığım eksiklikler bunlar, eminim daha fazlası da vardır.
Sonuç olarak oy şablonunun yasaya girmiş olması çok önemli bir kazanım ancak gerek kör ve az gören seçmenler gerekse sivil toplum kuruluşları olarak sürecin sıkı bir takipçisi olmalıyız. En erişilebilir ve oy mahremiyetini koruyan şablonlar bastırılıncaya dek mücadeleye devam etmeliyiz. Herkesi bu mücadeleye destek olmaya davet ediyorum ve daha erişilebilir seçim deneyimlerimizi paylaşacağımız yazılarda buluşmayı diliyorum.