Toplam Okunma 0

Evet gerçekten de benim paramı neden almamıştı? Bu soruyla kızım beynimin devrelerini bayağı bir yakmıştı. Biz bunları her gün yaşarken o belki de ilk defa bu kadar sorgulamıştı sağlamcılığı.

Bir gün kızımla alışverişe gitmek üzere minibüse bindik. Ücretimi şoföre uzattım. Almak istemedi. Bu durum birçoğumuza tanıdık gelmiştir. O güne kadar bu sahneyle defalarca karşılaşmıştım. Çoğunda zorla da olsa bir şekilde ücretimi vermiştim. O gün ben yine şoförle tartıştım. Neyse bir şekilde ücretimi ödedim sonunda. Biz kızımla koltuğumuza oturduk. Bizden sonra binen herkesten ücretini alıyordu şoför. Bana yaptığı ayrımcılığı diğer yolculara yapmıyordu. Birkaç binen yolcudan sonra kızım bana: anneciğim senin paranı neden almadı demez mi? Bunun bende çok güzel verilecek cevapları vardı ama kızıma nasıl anlatacaktım yaşadığım bu ayrımcılığı.

Bugüne kadar bu tavırlarla birçok kez karşılaştım. Hiçbiri kızımla yaptığım o yolculuk kadar benim için ağır olmamıştı. Yol bitti, biz alışverişimizi bile yaptık ama kızımın sorusu beynimden bir türlü gitmiyordu. Ben arabadayken kızıma bu konunun açıklamasını derinlemesine yapamadım. Aslına bakarsanız eve gidince de bizim anlatmak istediğimiz şekilde de anlatamadım. Çocuğumuz bize ne sorarsa sorsun evirip çevirmeden olduğu gibi her zaman ona açıklarız. Ben de şoförün davranışının yanlış olduğunu herkesin ücretini nasıl alıyorsa bizden de alması gerektiğini söyledim. Şimdilik bende ona bundan fazlasını diyemedim.

O gün üzülmemin bir başka nedeni de vardı. Kızımın doğum günü için ona elbise almaya gidiyorduk. Ben çocuğumu tek başıma alıp dışarılara çıkmaktan hiçbir zaman geri durmazken bu tür olaylarla çocuğunun yanında karşı karşıya kalmak insanı duygusal yönden biraz etkilemiyor desem yalan olur.

O gün kafamdan tonlarca soru geçti. O gün o kadar utandım ki bende tarifi zor bunun. Utandım çünkü biz çocuğumuza körlüğün bir eksiklik değil sadece farklılık olduğunu anlatırken başkalarının bu ayrımcı davranışlarından çocuğumuzun yanında şöyle bir sarsılmıyor değiliz. Bu olayı yaşamadan önce ücretimi almaları için ısrar ediyordum ama bir şekilde onlarla mücadele edemiyordum. Kızımın sorusuyla bende her şey değişti. O günden sonra bir daha ücretimi almayan şoför olmadı. Almak istemeyen çok oldu da ben buna bir daha asla müsaade etmedim. Onların hoşuna gitmese de yaptığının yanlış olduğunu yüzlerine söyleyebildim. Kızımın yanında böyle durumlarla karşılaşmasam çok daha iyi olurdu ama kızıma da o soruyu sorup beni kendime getirdiği için ne kadar teşekkür etsem azdır.

Bu ay dergimiz yüzüncü sayıya ulaştı. Yüz sayıdır buralarda çok şeyler yazılıp söylendi. Çoğumuz aynı sağlamcı tavırlarla, mikro saldırılarla karşılaşmıştık. Herkes bunu başka başka pencerelerden ele alıp anlattı. Ben 100. sayıda yine aynı konuları anlatmaya devam ediyorum. Umarım 200. sayıya kalmadan her şey bizim istediğimiz gibi olabilir. Bizim eksik değil farklı olduğumuzu anlayabilir tüm insanlık.

İçerisinde olmaktan büyük bir keyif aldığım EEEH derginin 100. sayısında yazımın olması benim için mutluluk verici. Sen hep ol EEEH dergi. Her zaman bizi bıkmadan usanmadan dinlediğin için çok teşekkür ederim. Bir başkasına bu kadar anlatamazdık belki içimizdekileri. İyi ki varsın. 


Sesli Dinle

Yorumlar

Bu yazı için henüz yorum yok.