şu aralar eşim sayesinde tanıştığım, dilime dolanan bir şarkı var. Bir bölümünde “bağrında bin bir güzelliği saklar gözümün bebeği canım İzmir’im.” Diyor. Ben de bu şarkıya atıfla bağrında bin bir güzellik, umut ve mücadele ateşinin saklandığı güzel İzmir’den yine ve yeniden merhaba diyorum sevgili okur.
Bu yazımda sizlere ailece parçası olduğumuz bir fotoğrafçılık serüveninden söz edeceğim. Fotoğrafçılık serüveni dediysem fotoğrafı çeken biz değiliz. Biz yani ben, eşim Ayşe ve biricik kızımız Mısra fotoğrafı çekilen kişileriz. Sözü fazla uzatmadan anlatayım.
bu yılın başlarında öğrencilik yıllarımdan bir tanıdığım olan Yonca İncioğlu (kendisiyle Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğinden tanışırız.) beni aradı ve bir fotoğraf projesi olduğunu söyledi. Proje, birkaç fotoğrafçının belgesel fotoğrafçılık formunda odaklandıkları belli konulardaki hikayeleri fotoğraflayıp bu hikayelerden oluşan bir sergi açmasıymış. Bizim erişilebilir kitap serüvenimizi de Yonca abla işlemek istemiş. Çocuk kitaplarının erişilebilir biçimde yayınlanması konusundaki çabamızı bu sayfalardan yazılarımızı takip eden okurlar bilir. Bu konuda yayın evleri katında bir gündem oluşturmak için elimizden geleni yapıyoruz. Bu proje vasıtasıyla belki birkaç yayıncının dikkatini çekeriz diye bu çalışmanın ortağı olmayı kabul ettik. Planlamalarımızı, hazırlıklarımızı yaptık. Altı aylık bir süre zarfında sergilenecek fotoğraflar Yonca abla tarafından çekildi. Objektife takılan karelerde bizim günlük hayatımızdan çeşitli anlar ve çocuk kitaplarının erişilebilir hale getirilmesi sürecinin aşamaları yer alıyor. Bize güzel anılar bırakan ve iki kıymetli dost kazandıran bu sürecin ardından serginin en azından bu bölümünü nasıl erişilebilir yaparız sorusuna cevap aramaya başladık. Çözüm Braille ve bilişim ile bulundu.
Sergilenecek fotoğraflar Yonca abla tarafından seçildikten sonra sergilenecekleri sırayla numaralandırıldı. Biz de bu fotoğrafları sırasıyla Be My Eyes ile betimledik. Bu betimlemeler ve Yonca ablanın bu fotoğraflarla ilgili anlatısı bir kitapçık haline getirildi ve Braille olarak basıldı. Sergide yer alacak fotoğrafların üzerine de betimleme kitapçığındaki numaralar şeffaf bant ve şeffaf asetat yöntemi kullanılarak yapıştırıldı. Böylece kör ziyaretçilerin de fotoğraf karşılarındayken aynı anda betimlemeye ulaşması sağlanmaya çalışıldı. Bu noktada destekleri için Boğaziçi Üniversitesi Getem ekibine ne kadar teşekkür etsek azdır. Braille ve bilişimin küçük bir dokunuşuyla bir fotoğraf sergisinin bir bölümünün de olsa erişilebilir hale gelmesi bizi çok heyecanlandırıyor. Böyle erişilebilirlik dokunuşlarının yaygınlaşması sanırım hepimizin ortak arzusudur.
Habip Koçak danışmanlığında fotoğrafçılar Irmak Kaya, Nurcan Besleyici, Yonca İnceoğlu, Mahabat Kaya, Selda Kara Karancı, Yıldız Köremezli, Pakize Sarıkaya, Hakan Yurdağan’ın fotoğraflarıyla gerçekleşecek sergi 17-26 Kasım 2025 tarihlerinde
AYNALI Geçit Merkezi
Meşrutiyet Cad.
Avrupa Pasajı
Kat:2
Galatasaray, 34435
Beyoğlu/İstanbul adresinde Aynalı Geçit Sanat Galerisi’nde ziyaret edilebilir.
Birgün herkesle aynı anda tüm yaşamı erişilebilir kılmak için verdiğimiz mücadelenin ateşiyle herkese erişilebilir günler dileyerek bir Ayşe Turgay Gümüş klasiğiyle hoşça kalın diyorum. Bir sonraki sayımızda buluşuncaya dek bizi okumaya devam edin anacım.