Toplam Okunma 0

Merhaba arkadaşlar, bu ay sizlerle hayatımızın tam ortasında duran, engelliler için sağlık raporu konusuna bir göz atalım istedim.

Hepimiz biliyoruz ki; ülkemizde birçok yasal düzenleme ile engellilere yönelik birtakım sözüm ona iyileştirmeler getirilmiştir. Bu iyileştirmelerin gerekli olup olmadığı; sağlanan imkânların mevcut haliyle mi yoksa çok daha farklı yöntemlerle mi yapılabileceği ayrı bir tartışma konusu. Ancak, bu imkânlardan yararlanabilmek için, bir sağlık raporuna sahip olunması gerektiği mutlak gerçeklik olduğundan; şimdi bu rapor nedir ve nereden nasıl alınıp kullanılır kısaca bakmaya çalışalım.

30.03.2013 tarihli Resmi Gazete ’de yayınlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik ile sağlık kurulu raporu vermeye yetkili kuruluşlar, raporların nasıl hazırlanması gerektiği, özürlülük ölçütünün hangi kriterlere göre hesaplanacağı ayrıntılı biçimde düzenlenmiş. Yönetmeliğe http://www.mevzuat.gov.tr/Metin.Aspx?MevzuatKod=7.5.17250&MevzuatIliski=0&sourceXmlSearch=özürlü adresinden ulaşabilirsiniz. Getirilen imkânlardan yararlanabilmek için de ilgili kurum ve kuruluşlara sunacağınız raporların, bu Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmiş olması gerekiyor. Peki, Yönetmelik neler diyor;

Öncelikle Yönetmeliğin amacı ve kapsamı, engellilere verilecek sağlık raporlarının derecelendirilmesini, sınıflandırılmasını, bunların kullanılacağı alanları ve kullanım ve derecelendirme için uluslararası standartlara uygun ortak bir uygulamayı geliştirmek olarak belirtilmiş. Ancak, Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliği kapsamında asker hastanelerince malullük aylığı bağlanacaklara verilecek özürlü sağlık kurulu raporları ve sosyal güvenlik kuruluşlarınca primli sisteme tabi olanlara bağlanacak malullük aylıkları için istenecek özürlü sağlık kurulu raporları kapsam dışı bırakılmış. Biliyorsunuz, malullük aylığı farklı bir uygulama ve kişilerin görev yaptıkları sırada, herhangi bir hastalık nedeni ile görevlerini ifa edemez hale gelmeleri halinde, malulen emekliye ayrılmaları durumunda söz konusu olmaktadır. Bu nedenle, malullük durumunun ortaya çıkması halinde, bağlanacak malullük aylığı için, ortaya çıkan hastalığın ilgilinin iş göremez hale gelmesine sebep olduğuna dair bir rapor düzenlenmesi gerekiyor.

Yönetmeliğin, Gelir Vergisi Kanunu, 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun, Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu ile Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 5 inci maddesine dayanılarak hazırlandığı belirtilmiş. Böylece, bu Kanunlar ile getirilen düzenlemeler için alınacak sağlık kurulu raporlarının, bu Yönetmelik hükümlerine uygun olması gerektiği belirtilmiş.

Sağlık kurulu raporlarında dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta da “Özürlü” ve “Ağır Özürlü” ifadeleridir. Zira Yönetmelik bu ifadeleri ayrı ayrı tanımlamış ve yasal düzenlemelerde de bu gruplarda yer alan kişiler için ayrı hükümler getirilmiş.

Ağır özürlü; özür durumuna göre özür oranı P ve üzerinde olduğu tespit edilenlerden günlük yaşam aktivitelerini başkalarının yardımı olmaksızın yerine getiremeyeceğine özürlü sağlık kurulu tarafından karar verilen kişiler olarak tanımlanmış. Burada dikkat edilmesi gereken, öncelikle engel oranının yüzde elliden fazla olması ve günlük yaşam aktivitelerini, bir başkasının yardımı olmaksızın yerine getirememesi durumudur. Ancak, burada, bir başkasının yardımından kasıt; tıbbi tanılarla yardıma ihtiyaç duyulmasıdır. Bir başka deyişle, kişinin sahip olduğu engel; onun temel yaşamsal gereksinimlerini, kişisel bakım ihtiyaçları, günlük aktiviteleri gibi; kendi kendine yerine getirmesine mani oluyorsa; tıbben ağır engelli kabul edilir. Yoksa kişinin eğitim eksikliği, imkân yetersizliği ya da başka herhangi bir sebeple, aslında kendi ihtiyacını karşılayabilecek durumda iken, bunu yapamaması değildir. Örneğin, eğer kişi 0 görme engelli ise, ama hiçbir kişisel ihtiyacını kendi çabası ile karşılamıyorsa, bu kişi ağır engellidir denilemez. Ancak, kişi zihinsel engelli örneğin ileri düzeyde otizmli ise ve hiçbir kişisel ihtiyacını tek başına karşılaması mümkün değilse; bu kişinin engel oranı Q dahi olsa, ağır engelli olarak kabul edilir.

Özürlü ise, doğuştan veya sonradan; bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmesi nedeniyle toplumsal yaşama uyum sağlama ve günlük gereksinimlerini karşılamada güçlükleri olan ve korunma, bakım veya iyileştirme, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyan kişi olarak ifade edilmiş. Burada aranan kriterler ise kişinin doğuştan veya sonradan, bedensel, ruhsal veya duygusal yeteneklerini kaybederek; iyileştirme, korunma veya bakım hizmetlerine ihtiyaç duymasıdır. Elbette ki sadece engelli birisinin engel oranı da yüzde ellinin üzerinde olabilir. Örneğin ben, yüzde yüz görme engelliyim. Bu konuya ilişkin sürekli raporum da var ancak, raporumda ağır özürlü değil; özürlü ifadesi yer almaktadır.

Her iki tanıma bakılarak; özür oranı yüzde ellinin üzerinde olan her birey ağır özürlüdür gibi bir sonuca ulaşılamaz. Bu nedenle, gerçekten ağır özürlü raporuna ihtiyaç duyan arkadaşlarımızın, raporlarına bu ifadeyi özellikle yazdırmaları ve bu hususa hassasiyetle dikkat etmeleri gerekmektedir.

Yönetmelik, Özürlü Sağlık Kurulu’nun, iç hastalıkları, göz hastalıkları, kulak-burun-boğaz, genel cerrahi veya ortopedi, nöroloji veya ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanlarından oluşacağını ifade etmiş. Raporlarımızı aldığımız zaman, Yönetmelikte belirtilen bu branşlardaki hekimlerin kurulda yer aldığından emin olmak gerekiyor. Aslında Yönetmelik, Kurul Raporunu tanzim ettikten sonra, bu denetimlerin yapılmasını kurul sekretaryasına yüklemiş. Ancak, yine de biz, gerekli incelemeyi yapalım. Zira yine Yönetmelikle, bu şekilde oluşturulmayan kurul tarafından verilen raporların geçerli olmayacağı ve kullanılamayacağı da düzenlenmiş. Ancak, özür durumu sadece bir uzva yönelikse, örneğin göz gibi, bu durumda, o alanda görev yapan üç hekimin bir araya gelmesi ile de Özürlü Sağlık Kurulu oluşturulabilir.

Özürlü Sağlık Kurulu Raporu vermeye yetkili sağlık kurumları ve hakem hastaneleri, Sağlık Bakanlığı’nca belirlenir ve Sağlık Bakanlığı’nın resmi internet sitesinde yayınlanır. Rapor almaya gitmeden önce, Sağlık Bakanlığı’nın www.saglik.gov.tr adresini ziyaret ederek; gitmeyi düşündüğünüz sağlık kurumunun, Özürlü Sağlık Kurulu Rapor vermeye yetkili olup olmadığını kontrol etmenizde fayda vardır. Zira yetkisiz kurumlardan alınacak raporlar da geçerli olmayacak ve raporunuzu yenilemek zorunda ya da getirilen hizmetten yararlanamayacak durumda kalabilirsiniz.

Özürlü Sağlık Kurulu’nun, rapor düzenlerken rapor alacak kişiyi bizzat görmesi gerekmektedir. Zira poliklinik bulgular yanında, gerekli görmeleri halinde, Özürlü Sağlık Kurulu’nca da muayene yapılarak değerlendirme yapılabilir.

Özürlü Sağlık Kurulu Raporu düzenlenecek kişi 15 yaşından büyük ise, raporda mutlaka fotoğrafının bulunması zorunludur. Bu nedenle, rapor almak için başvurmadan önce, son altı ay içerisinde çekilmiş 6 adet fotoğrafınızı yanınızda götürürseniz, bu işlemlerin hızlanmasına yardımcı olacaktır.

Yönetmelikte, kişinin ya da kişiyi sevk eden kurumun talebi halinde, kişinin sağlığına etkisi dikkate alınarak çalıştırılamayacağı işlerin niteliği ile raporun kullanım amacı bölümüne; bireyin yararlanmak istediği hak ve hizmetlere ilişkin taleplerin belirtileceği düzenlenmiş. Yani, siz Özürlü Sağlık Kurulu Raporu almaya gittiğiniz zaman, eğer özel bir amaçla, örneğin ÖTV muafiyeti gibi başvuru yapıyorsanız; bu hususu mutlaka belirtmeniz ve raporunuza da yazdırmanız gerekmektedir. Ayrıca, zaman zaman işe başlama aşamasında, sağlık raporları istenilmektedir. Bu raporların, kuruldan alınmasının gerekli olduğuna dair herhangi bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Söz konusu rapor, tüm iş başvurularında istenilen ve aile hekimleri tarafından verilen rapordur. Zira sizin elinizde zaten özürlü sağlık kurulu raporunuz mevcut ve iş başvurunuzu bu raporunuz ile yapmışsınız. Bu aşamada, sadece başvuru prosedürünün tamamlanması için, bazı kurumlarca istenilen çalışabilir raporunu, bağlı bulunduğunuz aile hekiminden alabilirsiniz.

Aldığımız raporlarda, “Ağır Özürlü” bölümünün “Evet” ya da “Hayır” olarak işaretlenmiş olduğundan ve raporumuzda engel grubumuzun yazılmış olduğundan emin olmamız gerekiyor. Zira bunlardan birisi boş olarak düzenlenmiş raporlar, kullanım sırasında bize sorun çıkartacaktır. Tamamen geçersiz olarak; tüm rapor prosedürünü tekrarlamak zorunda bırakabileceği gibi; tekrar rapor aldığımız kuruma gidip; heyete kabul ettirebilirsek; o bölümü doldurtmak zorunda da kalabiliriz.

Özürlü Sağlık Kurulu Raporu için, yetkili sağlık kurumuna başvuru yaptığınız tarihten itibaren; en geç 20 gün içerisinde, raporunuzun tanzim edilerek; size verileceği de yine Yönetmelikle düzenlenmiş.

Verilen rapora, engelli birey, velisi veya vasisi veyahut raporu isteyen kurum tarafından itiraz edilmesi mümkündür. Bu itiraz, itiraz dilekçesi ve ilk özürlü sağlık kurulu raporunun tasdikli bir örneği ile birlikte, bulunulan ilin sağlık müdürlüğüne yapılır. Başvuruyu alan il sağlık müdürlüğünce, özürlü sağlık kurulu raporu alacak kişi en yakın farklı bir özürlü sağlık kurulu raporu vermeye yetkili hastaneye gönderilir. İtiraz edilen özürlü sağlık kurulu raporu ile itiraz üzerine verilen özürlü sağlık kurulu raporundaki kararlar aynı yönde ise özürlü sağlık kurulu raporu kesinleşmiş olur. Ancak, her iki rapor arasında farklılıklar varsa, bu kez, il sağlık müdürlüğünce, ilgili kişi, en yakın hakem hastaneye gönderilir. Hakem hastane tarafından verilen raporlar kesindir.

Özürlü Sağlık Kurulu Raporları, kişinin özür durumu sürekli ise, süresiz; zamanla artan ya da azalan nitelik taşıyor ise, kurulun öngördüğü dönemler için süreli olarak düzenlenir. Bu hususun da raporlarımızda mutlaka yazıyor olması gerekmektedir.

Gelir Vergisi indiriminden yararlanmak amacıyla düzenlenen Özürlü Sağlık Kurulu Raporlarının, raporu veren sağlık kurumu tarafından, o ilin defterdarlığına ulaştırılması gerekmektedir. Aksi halde, kurumlar arası farklılık gösterse de yani bazı kurumlar bizim sunmuş olduğumuz raporları kabul ederek indirim uygulasa da vergi indiriminden yararlanamayabilirsiniz.

Son bir öneri ile yazımı noktalamak istiyorum. Devlet Personel Başkanlığı’nca, özürlü sağlık kurulu raporları ile ilgili olarak, kurumlar ya da ilgililer tarafından sorulan sorulara dair verilen cevaplardan gerekli görülenler, http://www.dpb.gov.tr/tr-tr/gorus/saglik-kurulu-raporlari adresinde yayınlanmaktadır. Özellikle çalışma amaçlı alınan özürlü sağlık kurulu raporları ve bunların kullanımına ilişkin uygulamada karşılaşılan soru ve cevaplar için bu adresi sıklıkla ziyaret etmenizi öneririm.

Böylece genel anlamda özürlü sağlık raporu alırken dikkat etmemiz gereken temel noktalar üzerinde konuşmaya çalıştık. Umarım aldığınız her rapor geçerli olur, sizi tekrar tekrar uğraştırmaz.


Sesli Dinle

Yorumlar

Bu yazı için henüz yorum yok.