Toplam Okunma 0
Merhabalar değerli dostlar. Ağustos ayının bu sıcak günlerinde biraz içimizi ferahlatabilecek küçük ama umutlu iki teknolojik haberi sizinle paylaşmak istedim. Bu haberleri geçenlerde dinlediğim bir Cool Blind Podcastında duydum ve sitelerinde biraz araştırınca sizlerle de paylaşmanın yararlı olacağını düşündüm.
Haberlerden ilkini okuyunca kendisini tanımaktan kıvanç duyduğum, Dergi ekibimizde de yer alan Engin Albayrak Abi’mizin ne kadar ileri görüşlü olduğunu anladım bir kez daha. Engin Abi yıllardır ev eşyalarının erişilebilir olması için bir modül olması gerektiğini yazıyor, söylüyor. “Çamaşır ya da bulaşık makinesine bağlanacak bir aparat, bir nevi ekran okuyucu görevi üslenerek, cihaz fonksiyonlarını bize seslendirebilir.” temelindeki bir düşünceden hareket ediyordu Engin Abi.
Anlaşılan General Electric benzer bir düşünceyi çamaşır makinelerinde hayata geçirmiş. Yeni jenerasyon hemen her GE çamaşır ve kurutma makinesine arkasındaki magnet aracılığıyla takılan bu modülün adı Talking Laundry Module. Yani Konuşan Makine Modülü. Bu modülü çamaşır veya kurutma makinesine taktığınız anda makineniz konuşmaya başlıyor. Örneğin düğmeyi her çevirdiğinizde, o an hangi programı seçtiğinizi söylüyor. Makineyi başlattığınızda, bitime ne kadar kaldığını öğrenebiliyorsunuz. Ses miktarını ayarlayabiliyor, istediğiniz zaman bir düğmeye basıp bitişe ne kadar kaldığını da öğrenebiliyorsunuz.
Bildiğiniz gibi, bizde de Arçelik çok önemli bir adım attı erişilebilirlik alanında ve tüm beyaz eşyalar için önemli bir çalışma yaptı. Hem makinelere Braille etiketler koydu, hem de akıllı telefonlarla kontrol edilebilir ürünler geliştirmeye başladı. Esasında burada bizlerin neyi talep edeceğini doğru belirlemesi gerekiyor. Arçelik'le o dönem bizler de görüşüp fikirlerimizi aktarırken, bazı arkadaşların ısrarla “eşyaları konuşturalım” taleplerini gözlemlemiştim. Elbette bu da mümkün, ama her eşyaya her modele uygulamak çok ütopik. Hâlbuki akıllı telefonlarla sistemi kontrol ettiğimizde, hem tam erişilebilirlik sağlıyoruz ki, Arçelik için durum böyle, hem de bundan sonra çıkacak her modele uyum sağlamış oluyoruz. Oysa illa bir makinenin kendisini konuşturalım fikrinde inat edilse, ya bu hiç gerçekleşmeyecek, ya da çok sınırlı kalacaktı.
Modül meselesini de böyle okuyorum ben. General Electric tüm makinelerine uyum sağlayacak bir modül üreterek onu konuşturuyor ve önemli bir erişilebilirlik çalışmasına imza atıyor. Türkiye'de GE ürünleri satılıyor mu bilmiyorum ama bu çalışmayı akıl edenleri ben buradan tebrik edeyim. Bizler de erişilebilirlik talepleri oluştururken, benzer önerilerde bulunursak, daha gerçekçi olacak.
Burada önemli bir noktanın daha altını çizmeliyim. Bu modül Kentucky Körler Okulu ve American Printing House ile işbirliği yapılarak geliştirilmiş. Karar mekanizmalarında doğrudan bizler olduğumuzda nelerin başarılabileceğine güzel bir örnek.
Bahsetmek istediğim ikinci ürünün adı Sunu Band. “O da ne?” derseniz, bir akıllı saat. Özelliği ise 13ft, yaklaşık 4 metrelik mesafeye ultrasonic dalgalar göndererek o çevredeki obje ve engelleri algılamanızı sağlaması. Cihaz sizi dokunsal ve titreşimsel geri bildirimlerle uyarıyor engel algıladığında. Ürün bluetooth aracılığıyla akıllı telefonunuza bağlanıyor ve telefondaki uygulama sayesinde, nelerin size bildirileceğini seçebiliyorsunuz.
Aslında ultrasonic dalgalarla engel algılama fikri yeni değil. Böyle çok çok pahalı bastonlar üretildi önce, pek tutmadı. Sonra Ambutech baş hizasındaki engelleri algılamak için titreşimli bir gözlük üretti, hatta bende var bu gözlük. Ancak en fazla birkaç kez takmışımdır. Çünkü gözlük kaba ve pratik gelmedi bana. Sunu Band'ı diğerlerinden ayıran unsur ise, akıllı telefonla yönetilmesi. Ayrıca bir tek baş hizasındaki engelleri değil, kapı girişlerini ve eşikleri de algıladığı iddia ediliyor. Ve tüm bunlar uygulamayla kişiselleştirilebiliyor. Ürün ekim ayında dağıtılmaya başlıyormuş ve fiyatı 299 Dolar. Ön sipariş verdim, bakalım gelirse deneyimlerimi de paylaşırım.
Tabii Ultrasonic demişken bizim akıllı bastonumuz We Walktan söz etmemek olmaz. O da benzer bir mantıkla çalışacak ama bu sefer bastona takacağız. We Walk da akıllı telefonla yönetilebilecek. Bu aralar gönderdikleri bildirime göre ürünün sesleri test ediliyor ve müzikleri de görme engelli müzisyen arkadaşımız Özgür Altınok tarafından yapılıyor. Umarım bu yıl içinde akıllı bastonumuza kavuşuruz.
Evet değerli dostlar, bu sayıda çamaşır ve kurutma makinelerini konuşturan bir modül ve ultrasonic dalgalar göndererek engel algılayan bir saati anlatmaya çalıştım sizlere. İki teknoloji de ümit verici düşünceler vadediyor. Ürünlerle ilgili detaylı bilgileri aşağıdaki bağlantılardan alabilirsiniz. Hayatınız erişilebilir, yollarınız engelsiz olsun.
Konuşan çamaşır ve kurutma makinesi modülü:
Sunu Band:
https://coolblindtech.com/the-sunu-band-helps-the-blind-navigate-with-sonar-and-haptic-feedback/