Yolda bir kör gördüm, ne yapmalıyım?
Çoğu kez, hiçbir şey yapmanız gerekmez. O sırada ne yapıyorsanız onu yapmaya devam edebilirsiniz. Elbette karşınızda, belediye tarafından derince kazılmış ve çevresinde herhangi bir önlem alınmamış bir çukura doğru hızla ilerleyen bir kör yoksa. Tabii böyle bir durumda toplumun sorumlu bir ferdi olarak herhangi bir körün olay yerine gelmesini beklemeden yetkililere ulaşmanız son derece yerinde bir hareket olur.
Kör bir kişinin yardıma ihtiyacı olduğunu düşünüyorum, ne yapabilirim?
Kararsız adımlarla yürüyen, duraksayan veya işlek bir caddenin kenarında beklemekte olan bir körle karşılaşabilirsiniz. Bu durum sizde onun kesinlikle bir yardıma ihtiyacı olduğu izlenimi oluşturabilir. Ancak unutmamalısınız ki yanılıyor olma olasılığınız hiç de az değildir. Yardıma ihtiyacı olmayabileceği gibi, olsa bile sizden yardım almak istemeyebileceği ihtimalini de göz önünde bulundurmalısınız. Size sorun gibi görünen bir durum onun için sorun olmayabilir. Söz gelimi körün elindeki baston kaldırımın orta yerindeki bir ağaca, çöp tenekesine veya aklınıza gelebilecek herhangi bir şeye çarpabilir. Bastonun bir yerlere çarpması bir sorun değil, aksine olması gereken son derece doğal bir durumdur. Baston bir yerlere dokunur veya çarpar ve böylece kör kişi zeminin fiziksel yapısını algılayarak ona göre hareket eder. Bu nedenle kaldırım kenarına, bir merdiven basamağına veya yol kenarına park etmiş bir aracın tekerleğine çarpan baston; ortada bir sorun olduğunu değil, işlerin yolunda gittiğini gösterir.
Her şeye rağmen kör kişinin bir güçlük yaşadığını gözlemlediniz, veya tahmin ettiniz, diyelim. Öncelikle yapmanız gereken; “Merhaba, günaydın, iyi akşamlar” gibi insani standartlarda bir selamlama ifadesiyle iletişime giriş yapmaktır. Sonrasında, “Yardımcı olabileceğim bir şey var mı? Karşıya geçecekseniz eşlik edebilirim?” veya “Yardıma ihtiyacınız var mı?” gibi bir soruyla durumu anlamalı ve sözü ona bırakmalısınız. Bundan sonrasında o kişinin cevabına göre hareket edersiniz zaten ama yine de birkaç temel bilgiyi vermekten zarar gelmez diye düşünüyorum.
Yardım istemediğini söylüyor, çekiniyor mu acaba yoksa inat mı ediyor?
Büyük olasılıkla cevap ikisi de değil. Gerçekten yardıma ihtiyaç duymuyordur ya da herhangi bir sebeple sizin yardımınızı istemiyordur. Israrcı olmamalısınız.
Bir noktaya kadar kendisine eşlik etmemi istedi, tutup kolundan götüreyim mi?
Bir kör sizden otobüs durağına ulaşmak veya karşıya geçmek için yardım isteyebilir. Böyle bir durumda elini, kolunu veya bastonunu tutmak yerine onun sizin kolunuza girmesi için dirseğinizi uzatmanız doğru olur.
Bana yol soruyor, onu oraya götürmem gerekmez mi?
Cevap, “hayır.” Bir körün size; en yakın ATM’nin yerini, metro istasyonunun ikinci çıkışını, sahile ne taraftan gidileceğini veya bir binanın girişini sorması ile herhangi birinin bir yol tarifi sorması arasında bir fark yoktur. Yalnızca tarif ederken, “Şu tarafta, bu tarafta, şöyle git” falan gibi belirsiz ifadeler yerine, “Solda, sağda, tam arkanda kalıyor” gibi daha net ifadeler kullanmak gerekir.
Tabii tüm bu süreçte; karşınızdaki kişinin neden tek başına dışarıda olduğunu, öz yaşam öyküsünü, ne iş yaptığını, oraya neden gittiğini vs. sorgulamamanız gerektiğini, zaten buna hakkınız da olmadığını, hatırlatmama hiç gerek olmayan bir toplumda yaşasaydık keşke. Bu konuyu da “eşitlikçi bir bakış” temalı bir başka bölümde ele alırım.
Benim anlatacaklarım bitmez, eminim ki dinleyeceklerim de öyle. Değil mi ki tüm farklılıklarımızla her birimiz bu toplumun eşit birer parçasıyız, daha çok karşılaşacak, daha çok görüşeceğiz.
Not: Görenlere İpuçları dizisinin, “Göz Teması ve İletişim” başlıklı birinci bölümüne aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
https://eeeh.engelsizerisim.com/yazi/gorenlere_ipuclari_goz_temasi_ve_iletisim