79. Sayı: Eylül 2020

Selam dostlar, pandemisiyle, maskesiyle dezenfektanıyla geldik ilginçlikler yılı 2020’nin Dokuzuncu ayına. Eylül, kitap dergi okumak; fikir uçuşturup; muhasebe yapmak için ideal bir ay öyle değil mi? Eh bu okunacaklar listesinde Dergimizin 79’uncu sayısı olmazsa olmaz elbette. Gelin bakalım bu ay sayfalarımızdan kimler seslenmiş;

neler anlatmış bizlere.

Pandemi her zaman olumsuzluk demek değildir. Bazen bizim gibi erişilebilirlik savaşçıları için başka bir ışık kaynağı oluverir. Online festival yapmak gibi; Elbette festivalimizden vazgeçemezdik, aldık “Farklılıklarımızla aynı anda” mottomuzu yanımıza ve “Sen neredeysen festival orada” diyerek çıktık yola. Detaylar Engin Yılmaz’ın bu ayki yazısında ve sonrasında da Engelsiz Erişim Derneğinin sosyal medya hesaplarında. Bu eşsiz festivali deneyimlemek için bizi takipte kalmanızı öneririz.

Hani dedik ya 2020’ye pandemi damgasını vurdu diye. İşte her koşulda engelliler için yapılan işleri baltalamaya bahane arayan yetkililer ve onarın işbirlikçisi birtakım sivil toplum kuruluşlarının istediği oldu ve EKPSS, hayaller, umutlar ve beklentilerle birlikte belirsiz bir tarihe ertelendi. Sevgi MART GÖCEN’in kaleminden EKPSS’yi incelemeye ne dersiniz?

“Özlemini Çektiğin Mutluluk Zihnin Derinlerinde Saklıdır” diyor Burak SARI ve düşünceden çıkarıma savurup; farklı dağların tepelerinde dolaştırdıktan sonra, “Bir selamımız var bugünün yarınına” diyerek bitiriyor yazısını. Bizden söylemesi, okumazsanız, çok şey kaçırırsınız.

Hep diyoruz ya “Biz ne zaman, nerede ve ne kadar istersek, o kadar destek almalıyız” diye. İşte bu ay Dilek BAŞAR AÇLAN tam da bunu sağlayacak bir uygulamadan, “Be My Eyes’dan söz ediyor bizlere. Siz de Dilek’in tabiriyle bu kocaman ailenin bir bireyi olmak isterseniz; buyurun 79’uncu sayımıza.

Birisi, “Temizlik sıkıcı bir iş” mi dedi? Bizce Murat Kefeli’nin yazı dizisine göz atmamış o zaman. Temizliğin nasıl yapılacağını önce eğlenceli biçimde okumak; sonra da oradan aldığınız motivasyonla kış temizliğine girişmek için ideal bir yazı bu sayımızda sizleri bekliyor.

Hani özlenen bir dosttan gelen bir telefon ya da mesaj, insanın içini ısıtıverir ya. İşte hoş bir sonbahar esintisi gibi geldi özlediğimiz bir kalem olan Pınar Yavuz’un “Balık ve Ben” yazısı. Sevgili Pınar betimlemede de hiç fena olmadığını göstermiş ve yaptığı betimlemeden hareketle, harika bir yazı çıkarmış ortaya. Özleyenler ya da keşfetmek isteyenleri bekliyoruz.

Betimleme demişken, dergidaşımız Gülcan’ı unutmamak gerekir. Hani çocukluğumuzun hafta sonu akşamlarında yayınlanırdı Postacı filmi ve hepimiz kim bilir kaçıncı kez kahkahalarla izlerdik. İşte SEBEDER söz konusu filmi betimlemiş ki kendilerine en içten bir teşekkür gönderiyoruz. Gülcan ALTUN ise o betimlemeyi bizler için incelemiş.

Son olarak teknoloji köşemizden Ramazan DERİN sesleniyor bizlere ve harika bir siteden söz ediyor. İngilizcenizi geliştirmek isterseniz, detaylar “Voscreen ile İngilizcemizi Geliştirebilmek” başlıklı yazımızda sizleri bekliyor.

Sevgili dostlar, dergimizin 79’uncu sayısını sizlerin güzel yüreklerine ve aydın zihinlerine emanet ediyor; Pınar Yavuz’a hazırlık aşamamızdaki desteğinden ötürü sonsuz teşekkür ediyor ve 80’inci sayımızı hazırlamak üzere yola çıkıyoruz. Herkese keyifli okumalar dileriz.