Toplam Okunma 0

Parça 1:

 

Kör ebeveynin çocukları, onları asla göremez. "Bu nereden çıktı?" derseniz, anlatayım. Kör ebeveynin hele de kör annenin çocuğu, ancak annesinin sesini duyunca tepki verir. Çünkü kural o ebeveynin çocuğunun da kör olmasıdır. Oğlum zaman zaman gerçekten sesimi duyduğunda tepki veriyor. Ancak zaman zaman da beni görünce ağlıyor ya da kucağıma gelmek istiyor. Oysa etraftaki herkes, "Aaa! Annesinin sesini duydu. Bak hemen ona yöneldi" tepkisini veriyor. İyi de ben konuşmuyordum ki.

 

Parça 2:

 

İki erkek çocuğa sahip bir baba, oğullarından sadece yeti farkı bulunmayanın erkek olmasını bekliyor. Nasıl mı? Bir dost meclisinde, "Ya Ali’den gerçek bir erkek gibi davranmasını beklerdim. Birayı bir dikişte bitirsin; evin ampulünü, çeşmesini değiştirsin; eli azıcık iş tutsun; şöyle ortama girdi mi bir erkek geldiği belli olsun" diye sıraladı düşüncelerini. Orada bulunan bir başka arkadaş, "Ya birader, senin Ahmet de var ya, üstelik o bu saydıklarının hemen hepsini yapıyor" diye itiraz etti. Babanın cevabı ise, "Ya onu biliyorsun işte. O öyle" gibi bir şeyler geveledi. Çünkü Ahmet’in yeti farkı var ve hiçbir zaman tam erkek olamayacak. Çünkü toplumda o önce cinsiyetsiz, yeti farklı. Hadi bir şekilde cinsiyetini fark ettirdi. Eee o zaman da “Hadi çocuğu oyalayalım” tadında bir kabulleniş.

 

Parça 3:

 

Kör ebeveynin çocukları renkleri, nesneleri bilemezler. Çünkü ebeveynleri kördür. Eee kör kör çocuklarına renkleri, nesneleri nasıl anlatacaklar?

 

Parça 4:

 

Kör çocuklar görmedikleri için geç yürür, geç konuşurlar. "Ne alaka?" diyenlere anlatayım. Kör çocuk göremediği için korkar. Korktuğu için konuşmaz ve yürümez. Ama 10 aylıkken yürüyen kör çocuğun yanında 23 aylıkken yürüyen gören çocuk, her çocuğun gelişim düzeyi farklı olduğu için geç yürümüştür.

 

Parça 5:

 

Yukarıdaki parçanın aksi bir görüş daha var. Kör çocuğun kulakları çok iyi geliştiği için yaşıtlarından erken konuşur. Öyle ya, zavallıcığın dünyayı anlayabileceği sadece kulakları vardır. Eh onları da sürekli kullanınca çok fazla şey duyar ve konuşması da çok çabuk gelişir. Ama “Her çocuğun gelişim düzeyi farklıdır” kuralı ufak bir ayrıntı, takılmaya gerek yok.

 

Parça 6:

 

Özellikle kör bireylerin evden çıkmaması, hele de şehirlerarası yolculuk asla yapmaması gerekir. Çünkü kördür, yanlış otobüse biner, yanlış yerde iner. İllaki bir yere gidecekse, ya yanında birisi olmalı ya da birileri onu karşılamalı.

 

Daha yazacak çok parça var. Şimdi, siz ötekileştirme davulu çalıp ayrımcılık orkestrasının başına oturanlar! Alın enstrümanlarınızı ve çıkın hayatımızdan. Biz sizin yaptığınız parçaları da çaldığınız müzikleri de dinlemekten bıktık. Efendi gibi gidip eşitlik davulunu, erişilebilirlik orkestrasını kurun ve engelsizlik parçaları çalalım hep birlikte. Aksi halde biz öğretmek için tüm bunları, buradayız tam 101 sayıdır. Artık yorulduk nazik olmaktan, elimizde davul tokmaklarıyla geliyoruz. Belki bu dilden anlarsınız. Habersiz kolumuza girince itiraz ettik, "nankör" damgası yedik; çuval gibi sağa sola çekiştirilince kızdık, "İyilik bilmez" olduk; çocuklarımızın çocuğuymuşuz gibi davranılınca itiraz ettik, "Senden ebeveyn olmaz" dendi; insan gibi hayatlar yaşamaya çalıştık, kalıp yargılarınız her adımda taş duvar gibi önümüze dikildi; “Bu dünya sizin kadar bizim de” dedik, haddimiz bildirilmeye kalkıldı... Ama biz yılmadık, yorulmadık, en önemlisi de pes etmedik. Bu dünyadaki son kokuşmuş beyni de temizleyene kadar bir yere gitmeye niyetimiz yok. En iyisi gelin, bir an önce eşitlik paydasında buluşalım. Bakın, dünya nasıl güzel bir yer olacak.

 

 


Sesli Dinle

Yorumlar

Bu yazı için henüz yorum yok.