Toplam Okunma 0
Dedemin Madalyası kitap kapağı. Pembe kapağın üzerine geçit töreni izleyen yeşil kalpaklı, beyaz gömlekli ve yeşil ceketi üzerinde madalya olan gözlüklü bir dede elinde Türk bayrağı sallıyor. Arkasındaki sarışın kadın ve yanındaki iki kız çocuğu da yüzlerinde gülümseyen bir ifade ile bayrak sallıyor.Arkasında durdukları duvarın üzerinde 23 Nisan yazıyor. En üstte 1. Sınıflar için Değerler Eğitimi Hikâye Seti, yanındaki beyaz bulutun içinde vatanseverlik ve en altta erdem çocuk yazıyor.

Herkese merhabalar. Bu yazımı uzun zamandır kaleme almayı çok istiyordum. Nihayet vakti geldi ve yazabiliyorum.

 

Nedir bu erişilebilirlik? Üretilen ürün, mal ve hizmetlerin herkes için tasarlanarak kapsayıcı hale getirilmesidir. Kitaplar da yeti farklılıkları gözetilmeden, erişilebilir olarak tasarlanmadığı için herkesle aynı anda okuyamıyoruz. Aynı anda kitabı herkes satın alabiliyor ama bir ebeveyn olarak satın aldığım kitabı erişilebilir olmadığı için çocuğuma okuyamıyorum. Tüm yayın evlerinin artık bu konuyu öncelikli olarak ele alıp kitapları herkes için kapsayıcı hale getirmesi gerekiyor. İstenirse yapılması çok da zor değil. Yeter ki yapılmak istensin. Kitabın üzerine bir QR kod koyulabilir. Kodu okuttuğumuzda kitaptaki metne ve resimlerin betimlemelerine ulaşmamız sağlanabilir.

 

Evet gelelim benim anlatmak istediklerime. Ebeveyn olduğumdan itibaren hayatımızı kolaylaştırıcı bulduğumuz çözümleri anlatmaya çalışıyorum. O yüzden bu satırlarda yazabilmek benim için çok kıymetli. Kızım doğduğu zamandan beri kitaplarla haşır

neşiriz. Her zaman ilgisini çekmese bile kitaplarla olan bağını koparmamaya çalışıyoruz. İlk kitaplarını kendimiz Braille olarak hazırlayıp heyecanla birlikte bakar, üzerine bolca sohbet ederdik. Hatta ilk girişimlerimizden biri, hayvanlar İle alfabenin gösterildiği ve Hande Sart Hocamızın bize hediye ettiği kitaptı. Her harfin kitaba oyulmuş büyük ve küçük şekli vardı; hem o harf ile başlayan bir hayvanın resmi hem de üzerine eklediğimiz Braille etiketi yer alıyordu. Güzel bir ilk adım olmuştu. Tabii ki resimlerin betimlenmesi gibi bir durum olamamıştı. Her eksik, bir sonraki adımımızda bize yön gösteriyordu.

 

Braille okumayı da yazmayı da çok sevsem de tüm kitapları aynı şekilde düzenleyebilmek epeyce emek ve zaman isteyen bir iş. Tabii bir de o kitapları okutabilecek birilerine ihtiyacımız oluyordu ve her zaman birini yada birilerini bulmak mümkün olmuyordu. Erişilebilir kitap maceramızın ilk adımları böyleydi.

 

Sonrasında TÜRGÖK tarafından Braille olarak basılan betimlemeli çocuk kitaplarının olduğunu duydum ve ben de birkaç tane kitap istedim. Braille okumayı çok seviyorum ama kitaplar Braille olarak çok fazla sayfalıydı. Okumak epeyce zamanımı alıyordu. Bir de kısaltmasız olarak basım yapıldığı için okumakta biraz zorlanmıştım. Tabii kısaltmasız Braille okumak benim için zordu.

 

Evet, görüyorsunuz ayrı ayrı birçok yöntem denemeye çalışıyorduk kitap okuyabilmek için. Bir gün BİM mağazalarının haftalık aktüel ürünlerini incelerken görme engelliler için çocuk kitabının geleceğini gördüm ve çok heyecanlandım. Her Cuma olduğu gibi o hafta da BİM'e koştum. Bizden başka alan olmadığı için kitaplar bitmemişti. Hemen elime alıp inceledim ve satın aldım. Üzerinde hiçbir resim bulunmadığından ötürü kızıma pek hitap etmedi ama ben büyük bir zevkle o kitabı okumuştum. Hatta incelemek isteyenler olabilir diye Beyaz Baston ve Erişilebilirlik Festivali’ne de getirmiştim. Kapağı, mürekkep baskılı kitapların sayfa kapağının yapısındaydı ve boyutu da oldukça küçüktü. Bu seçenek de güzeldi ama dediğim gibi üzerinde resim olmayınca kızımın pek ilgisini çekmemişti.

 

Artık yazımın en heyecanlı bölümüne geldik. Bu son yöntem, şimdilik bizim için en uygun yol gibi görünüyor. Tabii şunu da belirtmek isterim, herkesin yaşadığı durumları tanımlama ve çözüm geliştirme kapasite ve yöntemleri farklılık gösterebilir. Doğruya ve güzele giden tek bir yol olmadığını unutmamak gerekiyor.

 

Eşim ve kızım bir gün kırtasiyeye gittiklerinde kızım bir tane kitap beğenmiş ve satın almışlar. Kitabın içinde yazanları bilmiyordu ama üzerinde Atatürk'ün resminin olduğunu görünce çok istemiş almayı. Neyse eve geldiklerinde kitabın içeriğini Be My Eyes'ı arayarak okutmaya çalıştık. Tabii tüm kitabı okutamıyorsun. O gün bunun üzerine biraz düşündüm. Bu kitabı çocuğuma okuyabilmenin başka bir yolu olmalı ve uyumaya başlamadan önce yatakta telefondan okuyabilmeliyim. Aynı anda kitabı kızım incelerken de okuyabilmeliyim. Aslında kitap Word formatında olsa telefondan açıp okuyabilecektim. Eşimle konuştuk ve düşüncemi onunla da paylaştım. “Kitapta yer alan metinlerin ve resimlerin betimlemeleri bir belgede yazsa ne güzel olurdu” dedim. Satın aldığımız kitabı eşim iş yerine götürdü ve bir öğrenciye bu istediğimi yaptırttı. Kitap, Word belgesi olarak elime ulaştığında çok duygulandım ve o gece hemen kızıma okudum. Ne kadar büyük bir rahatlıkmış anlatamam. Kitaptaki metin ve resimlerin betimlemeleri sayfa sayfa elinin altında ve okuyabiliyorsun. Bu ilk serüveni başlatan kitabın ismini de yazayım, ”Dedemin Madalyası. ” Kızımın yaşı için birazcık büyüktü ama olsun, o istemişti ve biz de kitap metin olarak hazırlanınca okuyabilmiştik. Evet, ilk kitap bu şekilde hazırlanınca GETEM'de herkesin okuyabilmesi için yerini almıştı. Elimizdeki diğer kitapları da bu şekilde yaptırmaya devam ediyorduk. Tabii kitap çok ve epeyce emek isteyen bir süreç olduğu için fazlaca kişi gerekiyordu sürdürülebilir olması için. Engin Yılmaz imdadımıza yetişti ve öğrencilerine tüm elimizdeki kitapları hatta birçok arkadaşın yeni satın alıp gönderdiği kitapları bizler için erişilebilir yaptırmaya devam etti.

 

Artık GETEM’de “Betimlenmiş Eş Erişimli Çocuk Kitapları” diye bir kategori var ve içerisinde şu an 150 kitap yer alıyor. Bu sayı gün geçtikçe artacak ve çocuklarımızla aynı anda kitap okuyabileceğiz.

 

Kızım tüm kitaplara beklediğim ilgiyi göstermiyor olsa da istediği anda seçtiği kitabı birlikte okuyabileceğimizi bilmek o kadar değerli ki. Benim için bundan önemlisi de yok açıkçası. Düşünsenize, çocuğumuz kitaplığından bir kitap getiriyor okuyalım diye ve “İçerisinde ne yazıyor” diye düşünmene gerek yok. “Nasıl okuyacağım” diye bir kaygı taşımıyorsun. Girip listedeki kitaplara bakmanızı öneririm. Orada yer alan tüm kitapları satın alsanız kitaplığınız dolar.

 

23 Kasım 2022 itibariyle Dedemin Madalyası’yla başlayan yolculuk hiç bitmeden devam etsin. Özgürce kitapları okuyabilelim.

 

Öncelikle eşim Levent Açlan’a, Dr. Engin Yılmaz'a, bu yolculuğun başlamasına vesile olan kahramanımız Filiz Özerdem'e ve Boğaziçi Üniversitesi ED200 öğrencilerine çok teşekkür ediyorum. Bir gün, herkesle aynı anda, erişilebilir biçimde, her kitabı okuyuncaya dek talep etmeye, çözüm üretmeye ve mücadeleye devam edeceğiz.


Sesli Dinle

Yorumlar

Bu yazı için henüz yorum yok.