Değerli EEEH dergi okurları, Hepinize Beyaz Baston ve erişilebilirlik festivalimizin heyecan ve coşkusuyla selam olsun. Ekim ayını karşılamaya hazırlandığımız bu günlerde, Engelsiz Erişim olarak bizleri bambaşka bir heyecan sarıp sarmalamaya başladı. İçimiz her yıl olduğu gibi yine kıpır kıpır; taşan coşkumuzla Beyaz Baston ve Erişebilirlik festivaline doğru tüm hızımızla koşuyoruz. Bu yıl beşincisine ev sahipliği yapacağımız festivalimize adeta bir erişebilirlik panayırı ve şenlik havası katabilmek için çok ama çok çalışıyoruz. Her yıl festivalimize yeni dokunuşlar yaparak, onu daha keyifli, daha erişilebilir ve daha farkındalığı yüksek bir çalışma haline getirebilmek için var gücümüzle çaba gösteriyoruz. Bu yazıda sizlere festival maceramıza nasıl hazırlandığımızı kısaca anlatmaya ve süreci paylaşmaya çalışacağım.
Ama önce, bu sene festivalimizde neler var, fazla sürprizini de kaçırmadan fısıldamak istiyorum. Her şeyden önce stantlarımızdan söz etmemek olmaz. Bu yıl da geçen yılki Braille, Bilişim ve teknoloji, tarihe dokunmak, üç boyutlu maketler, bisiklet, sesli betimleme, dokularla sanat yine bizlerle. Ama yeni sürprizlerimiz de var. Müzik standımız çok daha renkli ve engelsiz notalarla çeşitlenecek. Ta uzaklardan Bulgaristan’dan bir DJ konuğumuz da bizlerle olacak. Matematik ve bilim stantlarımızın yepyeni temaları olacak. Yemek standı sizlere nefis lezzetler sunmakla kalmayacak, masa düzeninden yemek kurallarına bambaşka noktalara da yelken açmanızı sağlayacak. Engelsiz parkur çok ilginç sürprizler hazırlıyor herkese.
Akşam kuşağımız yine çok farklı. Bildiğiniz gibi bir baston öykü yarışması başlattık. Bizlere bağımsızlığı tattıran en büyük yol arkadaşımızla nasıl tanıştığını herkesin kendi hisleriyle paylaşmasını arzuladık. Akşam kuşağında bu baston öykülerine canlı canlı yer verip, geceyi sürpriz bir konserle taçlandıracağız.
Tabi ki, erişilebilirlik şarkıları, ilginç yarışmalar, festivalimizin vazgeçilmezleri.
Gelelim bu dolu dolu 2 günün hazırlıklarına. Pek çoğunuzun bildiği gibi; Beyaz Baston ve Erişilebilirlik Festivalimiz, her yıl 15 Ekim Dünya Beyaz Baston günü kapsamında Ekim ayının 15 Ekim gününe en yakın hafta sonuna denk gelen günlerinde gerçekleştirmeye özen gösterdiğimiz bir festival. Örneğin bu yıl 12-13 Ekim Cuma ve Cumartesi gerçekleştirecek şekilde planladık festivalimizi. Bunu yapmamızdaki sebep, katılmak isteyen herkese bir biçimde katılma olanağı sağlamak. Yani hafta içi katılabilenler Cuma günü, hafta sonu katılabilenler ise Cumartesi şenliğimize eşlik etsinler istedik. Pazar gününü ise dinlenmek, nefes almak ve değerlendirmek için sizlere bırakmayı tercih ettik.
Evet. Festivalimiz Ekim ayının bu tarihlerinde gerçekleşiyor ama, bizler çok çok önceden çalışmalarına başlıyoruz elbet. Öncelikle Eylül ayının ilk Engelsiz Erişim toplantısında, çeşitli alanlarda çalışabilecek farklı komiteler oluşturuyoruz. Festival komitemiz de bunlardan biri. Yani bir festival komitesi kuruyoruz ve tüm yetkileri o komitemize bırakıyoruz. Komite, Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında çeşitli aralıklarla toplanıp, festival için planlamalar yapıyor ve Engelsiz Erişim üyelerine belli aralıklarla çalışma raporu sunuyoruz. Tüm çalışmalarımızdan grubumuzu da haberdar ederek, hangi alanlara kimlerin nasıl katkı yapabileceğini belirlemeye çalışıyoruz. Tabii ki komitemizin arkasına Engelsiz Erişimin aktivist gücünü de alıyoruz.
Yeni bir festivale hazırlanmak, bizler için yeni bir yolculuğa çıkmak anlamına geliyor. Önceki festivallerimize yeni deneyimler katarak, unutmadan ama kendini de tekrar etmeden yeni yolculuklara yelken açıyoruz. Her festival için yeni bir sayfa açıyoruz. Sayfamızı nasıl renklendirebiliriz, erişilebilirlik hikayemizi farklı kaynaklar kullanarak nasıl anlatabiliriz diye uzun aylar kafa yoruyoruz. Sonra tatlı mı tatlı bir telaş sarıyor içimizi. Düşünüyoruz, tartışıyoruz, konuşuyoruz; her zaman en iyisini bulmaya ve üretmeye çalışıyoruz.
Her yıl için belirlediğimiz yepyeni bir temayla festivalimizin temel felsefesini özellikle vurgulamaya özen gösteriyoruz. “Erişebiliyorsam Eşit hayat, al beyaz bastonunu bağımsızlığı tat” temasıyla yola çıktığımız beşinci festivalimiz ve her festival için öncelikle, beyaz baston ve erişilebilirlik felsefemizi anlatacak bir tema çalışması yapıyoruz. Bu tema çerçevesinde yolumuzu çiziyoruz ve festivalimizi şekillendiriyoruz.
Festivalimizde Erişilebilirliğin farklı tonlarını yakalayarak, siz konuklarımıza erişilebilirliğin keyfini çıkarmanız için çeşitli kategorilerde stantlar açıyor, ilginç konularda söyleşiler ve seminerler gerçekleştiriyor, zengin içerikli konserler ve dinletiler sunuyor aktivist bir yaklaşımla sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Öncelikle, komite olarak Engelsiz Erişim olarak açacağımız stantlara ve o stantlarda görev alacak arkadaşlarımıza kendilerinin de onayını alarak karar veriyoruz. Sonra da dışarıdan gelecek ve çeşitli erişebilirlik çözümleriyle gelen konuklarımızı ve onların açacakları stantlar için oturup konuşuyoruz kimi zaman uzlaşıyoruz ve kimi zaman yeni önerilerde bulunuyoruz. Açılacak tüm stantların içeriklerini ve ihtiyaç listemizi hazırlıyor, yapılacak atölye çalışmaları, seminerler, söyleşiler ve konser programlarını belirliyoruz. Festival boyunca görev alacaklar için görevlendirme yazıları ve dışarıdan açılacak stantlar için davet yazıları hazırlıyoruz.
Festivalden 2-3 hafta önce tüm bu işlemlerin tamamlanmasını sağlıyoruz. Komite üyelerimiz festivalden bir hafta önce izin alıp; stant alanlarının belirlenmesi, masaların ve çadırların yerleştirilmesi, her bir masa için Braille ve Latin harflerle hazırlanmış stant isimlerinin yapıştırılması, stant içeriklerinin paketlenmesi ve kolilenmesi işlerinin tamamlanması gibi son çalışmalarımızı yapıyoruz. Stantlarda bekleyecek Boğaziçi üniversitesi gönüllü öğrenci topluluğuyla toplantılar gerçekleştiriyor, 2 gün boyunca tüm stantlara dağıtacak şekilde paylaştırıyoruz. Özellikle bu süreci yönetmek önemli bir koordinasyon becerisi gerektiriyor bizler için. Gelen konukları karşılamak, festival alanına doğru yönlendirmek, stantları erişilebilir bir şekilde dolaşmalarını ve bilgi toplamalarını sağlamak gibi görevlerimiz de var tabi.
Dedim ya her yıl kendimizi yeniliyor ve hep daha iyisini yapmaya çaba gösteriyoruz. İşte festivale hazırlanma maceramız böyle ama hepsi bu kadar değil. Bir de beklenmedik yağmurlarda ıslanıyoruz; yine de vazgeçmiyoruz üzerine bir de şarkı yazıyoruz. “Bu sabah, festival var İstanbul’da. Ellerimizde beyaz bastonlarımızla.” Şimdilik burada bırakıyorum Ki maceramızın kalan kısmını gelip orda bizimle yaşayın diye.
Hayatınız festival tadında renkli, keyifli ve hep erişilebilir olsun, beyaz bastonunuz baş tacınız olsun dileklerimizle.