Toplam Okunma 0

Sınıfımızda bedensel engelli biri vardı. Kendisiyle pek fazla diyaloğum olmadı. Tekerlekli sandalyesinin prize takılması için prize yakın bir yerde oturuyordu. Okula annesiyle gelip gidiyor. O, okul asansörünü kullandığı için bana da birçok kez “Sen neden okul asansörünü kullanmıyorsun?” dendi. Böyle söyleyenlerin çoğu, merdivenleri kullanamayacağımı düşünenler. Oradan gelip geçenler onun sırasına çarpıyorlar diye ağlamış. Öğretmenimiz derse girdiğinde: “Ecrin falan da böyledir. En ufak bir olumsuzlukta üzülür, ağlarlar” dedi.

 

Düşündüm; bir insan engelli diye en ufak olumsuzlukta üzülmesi, ağlaması mı gerekir? Herhangi bir durumdan dolayı üzülüp ağlamasının engeliyle ne alakası olabilir? Biri için küçük ya da önemsiz bir olumsuzluk, bir başkası için de küçük ya da önemsiz olmak zorunda mı?

 

Yaptığı şeyin mantıksız olduğunu düşündüğümü belirtmek için “Ben olsaydım böyle yapmazdım hocam” dedim.

 “Buyur işte!” dedi.

 

Cümlemden ne anladı bilmiyorum ama cümlesinden ne demek istediğimi anlamadığını anladım. Bu olay bana toplumun bizleri genelleme düşüncesinin ne kadar mantıksız, gereksiz ve rahatsız edici olduğunu hissettirdi.

 

Hiç kimsenin, ortak bir özelliği bulunan birinin bir hareketi ya da tepkisi sebebiyle genellenmediği; eşit, erişilebilir, engelsiz hayat dileğiyle.


Sesli Dinle

Yorumlar

Bu yazı için henüz yorum yok.