Ecrinnur Aytekin Hakkında

Mersin'de yaşıyorum. Benimle aynı yaşta iki kız kardeşim daha var. Dolayısıyla, üçüzüz. Okumayı, yazmayı, ve araştırmayı çok severim. Faydasını da, birçok kez gördüm. Özellikle kişisel gelişime ilgi duyarım. Genellikle psikoloji, felsefe ve kişisel gelişim türünde kitaplar okurum. Deneme ve tartışma türündeki yazılar ilgimi çeker. Şiir okumayı da severim aslında. Tıpkı, sizlerin de bildiği gibi. Toplum içinde ya da sesli okumayı tercih etmem. Yaşama eeeh diyenler arasında olmaktan mutluluk duyar, keyifli okumalar dilerim.

Ecrinnur Aytekin Tarafından Yazılan Yazılar


Merhabalar çok değerli EEEH Dergi okurları. 

 

Dergimizin onuncu yaşını en içten duygularımla kutluyorum. Bu derginin bir parçası olduğum için gerçekten çok şanslıyım. Nice nice on yıllara EEEH!

 

Bu ay olumlu bir yazıyla geldim. “Sen olumlu bir şeyler yazar mıydın?” dediğinizi duyar gibiyim. Haklısınız. Bazen ben de güzel bir şeylerle karşılaşabiliyorum. Yine okulda yaşadığım bir olay.

 


Uzunca bir aradan sonra hepinize sevgiyle merhabalar çok kıymetli EEEH Dergi okurları. Çoğunuzun bildiği gibi sağlamcılık, bulaştırılabilen çok büyük bir tehlike. Sağlamcılar bir araya geldikleri insanlara, sağlamcılığı aşılamaktan çekinmezler biliyorsunuz. Bu ay, yakın zamanda yaşadığım ve beni üzerinde epeyce düşündüren bir olay sonrası bu konuyu yazmak istedim.

 


Merhabalar çok değerli EEEH Dergi okurları.

 

Dergimizin onuncu yaşını en içten duygularımla kutluyorum. Bu derginin bir parçası olduğum için gerçekten çok şanslıyım. Nice nice on yıllara EEEH!

 


Bizleri yok saydılar. Ya acıdılar ya da küçük düşürmeye çalıştılar. Ayırdılar, ötekileştirdiler. Sırf merak ettikleri için iletişim kurdular bizimle. Yalnızca merak ettikleri için… Dünya'ya sığdıramadılar bizleri. En temel hakkımız olan erişilebilirliği geçiştirip durdular hem de hiç hakları olmadığı halde.


Merhabalar. Üzerinde bayağı düşündüğüm ve oldukça sık karşılaştığım bir muamele ve sonucunda sorulan sorular üzerine yazmak istedim bu ay.

 

“Ne dinliyor?” sorusu. Ne zaman bir ortamda elimde telefon, kulağımda kulaklık görseler sorarlar bu soruyu.

 


Merhabalar. Yaşadığım bir şiir olayıyla tekrar geldim sizlere. Yine bir programda şiir okuyacaktım. Programın yapılacağı yere gittiğimizde, tam olarak bilmediğim bir olay olmuş. Şiir okumama dakikalar kala, içerisinde ailemden birinin de bulunduğu birkaç kişi bana: “Şiiri okuduktan sonra sahneden inmeden “Sizlerden bir şey rica ediyorum. Birkaç saniye gözlerinizi kapatıp beni anlamanızı istiyorum” de” dediler. Bunu neden yapmamı istediklerini söyleme tenezzülünde bile bulunmadılar.

 


Merhabalar. Yaşadığım bir şiir olayıyla tekrar geldim sizlere. Yine bir programda şiir okuyacaktım. Programın yapılacağı yere gittiğimizde, tam olarak bilmediğim bir olay olmuş. Şiir okumama dakikalar kala, içerisinde ailemden birinin de bulunduğu birkaç kişi bana: “Şiiri okuduktan sonra sahneden inmeden “Sizlerden bir şey rica ediyorum. Birkaç saniye gözlerinizi kapatıp beni anlamanızı istiyorum” de” dediler. Bunu neden yapmamı istediklerini söyleme tenezzülünde bile bulunmadılar.

 


Kardeşimle durakta otobüs bekliyorduk. Otobüs geldi. Otobüse bineceğimiz sırada kardeşim olmadığını kolaylıkla anlayabildiğim biri kolumdan tutup gitmem gerektiğini düşündüğü yere doğru çekmeye çalıştı. Kardeşim buna gerek olmadığını söyleyip teşekkür ederek durumu kibarca engellemeye çalıştı. Bunu ilk kez yaşamıyordum. Onun kadar sakin kalamadım, kolumu sertçe çektim.

 


Merhabalar. Yaşadığım bir şiir olayıyla tekrar geldim sizlere. Yine bir programda şiir okuyacaktım. Programın yapılacağı yere gittiğimizde, tam olarak bilmediğim bir olay olmuş. Şiir okumama dakikalar kala, içerisinde ailemden birinin de bulunduğu birkaç kişi bana: “Şiiri okuduktan sonra sahneden inmeden “Sizlerden bir şey rica ediyorum. Birkaç saniye gözlerinizi kapatıp beni anlamanızı istiyorum” de” dediler. Bunu neden yapmamı istediklerini söyleme tenezzülünde bile bulunmadılar.

 


Merhabalar. Yaşadığım bir şiir olayıyla tekrar geldim sizlere. Yine bir programda şiir okuyacaktım. Programın yapılacağı yere gittiğimizde, tam olarak bilmediğim bir olay olmuş. Şiir okumama dakikalar kala, içerisinde ailemden birinin de bulunduğu birkaç kişi bana: “Şiiri okuduktan sonra sahneden inmeden “Sizlerden bir şey rica ediyorum. Birkaç saniye gözlerinizi kapatıp beni anlamanızı istiyorum” de” dediler. Bunu neden yapmamı istediklerini söyleme tenezzülünde bile bulunmadılar.

 


Şiir okumayı severim aslında. Ama ne zaman şiir okuyacak olsam, yanıldım. Şiir okumamı güzel okuyabildiğimi düşündükleri için değil, kör olduğum için istediler. Amaçları, diğerlerine “Bu kör olmasına rağmen yapıyorsa siz daha iyisini yaparsınız.” düşüncesini aşılamaktı.

 


Bayramları severim ama bayram ziyaretleri için aynı şeyi söyleyemiyorum. Bunun nedeni, uğradığım ayrımcılıklar, aldığım tepkiler ve daha birçoğu... Örnekleri her bayram defalarca başıma gelir. Bunlardan birini geçtiğimiz bayramda da yaşadım ne yazık ki.

 


Sınıfımızda bedensel engelli biri vardı. Kendisiyle pek fazla diyaloğum olmadı. Tekerlekli sandalyesinin prize takılması için prize yakın bir yerde oturuyordu. Okula annesiyle gelip gidiyor. O, okul asansörünü kullandığı için bana da birçok kez “Sen neden okul asansörünü kullanmıyorsun?” dendi. Böyle söyleyenlerin çoğu, merdivenleri kullanamayacağımı düşünenler. Oradan gelip geçenler onun sırasına çarpıyorlar diye ağlamış. Öğretmenimiz derse girdiğinde: “Ecrin falan da böyledir.


Tam da neden herkesle aynı koşullara sahip olamadığımı düşünüyordum. O gün okul genelinde yapılan deneme sınavına girecektik. Daha önce birçok kez okulda bu tür sınavlara girmiştim. Bana bir okutman verilir. Bu okutmanlar genellikle stajyer öğrenciler olurlar.