, | Yıl: 2020, | Ay: Ocak
Editörler: Meral Sözen
Yazım Denetimi: Gülcan Altun, Canan Çam Yücel.
Web Sorumlusu: Can Deniz Balkaya, Ramazan Derin
Yayınlayan: Engelsiz Erişim Derneği

71. Sayı: Ocak 2020 Sesli İndirmek İçin Tıklayın.PDF olarak İndirmek için tıklayınız

İletişim Bilgileri


E-Posta:
eeehdergi@engelsizerisim.com

2020’nin ilk sayısından merhaba sevgili okurlar,



Birçoğumuz için yeni yıl, yeni kararlar almak, yeni başlangıçlar yapmak için bir motivasyon kaynağıdır. EEEH Dergi ekibi olarak biz de 2020’ye sıkı bir başlangıç yaptık ve siz değerli okurlarımız için zengin bir sayı hazırladık.



Dilerseniz yeni sayımızın içeriğine hep birlikte göz atalım.



Yeni yıl yeni başlangıçlar dedik ve 2020’ye girerken dergide bir yenilik yaptık. Bu sayıdan itibaren festival köşemizin yanında bir de bilişim köşemiz var. Yeni köşemizde bilgisayar ve internetle ilgili ipuçları gibi çeşitli yazılar yer alacak.



Bilişim köşemizin ilk yazısı Ramazan Derin’den geliyor. Birikmiş e-postalarınızı kısa sürede temizlerken önemli e-postalarınızı korumak artık daha kolay!



Peki birikmiş travmalarımızı silmek de bu kadar kolay mı? Kendisi de bir özel eğitimci olan konuk yazarımız Şenel Akyıldırım, öğrenme güçlüğü olan çocuklara yaşatılan değersizlik hissi ve bunun etkilerini tartışıyor.



Kapsayıcı eğitime giden yol, tabii ki erişilebilirlikten geçer. Canan Çam Yücel bu ayki röportajında, fen bilgisi dersleri için dokunsal materyal hazırlama atölyesini tanıtıyor.



Erişilebilirlik adına yapılan bu gibi düzenlemeler birer lütuf değil insan hakkıdır. Bahar Yavuz 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde yaptığı konuşmanın deşifresini bizlerle paylaşıyor.



Bahar’ın da konuşmasında vurguladığı gibi, biz olmadan bizim adımıza asla karar vermeyin. Yani empati değil etkileşim istiyoruz.



Tam da bu noktada Meral Sözen’in tavsiyelerini dikkate alarak kör bireylerle etkili ve sağlıklı iletişim kurabilirsiniz.



İnsanların engellilik algısını değiştirmek için onca çaba sarf ederken kendi algımızı ne kadar sorguluyoruz? Sevgi Mart, meşhur atasözündeki iğneyi değil çuvaldızı kendimize batırmamızı salık veriyor.



Sakatlık, engellilik ya da yeti farklılığı... Hangisinin daha doğru bir kullanım olduğu tartışması hala bir çözüme kavuşamamıştır. Konuk yazarımız Mustafa İşçier, farklı kavramların etimolojik kökenlerini irdeleyerek günümüzde engelliliğin adlandırılış biçimini sorguluyor.



Tarihte engelliliğin nasıl tanımlandığı kadar nasıl yorumlandığı da önemli. Günümüzde yetilerine göre değerlendirilen engelliler, bundan yüzyıllar önce olağan dışı görünüşleri nedeniyle sokaklarda sergileniyorlardı. Bir ibret tablosu olarak mı, yoksa bir sanat eseri gibi mi? Bu sorunun cevabını konuk yazarımız Elif Nur Aybaş’ın çevirisinden okuyabilirsiniz.



Günümüzde engelliler 17. yüzyıldaki gibi sokaklarda teşhir edilmiyorlar. Peki halkın büyük çoğunluğunun izlediği televizyonda engelliler nasıl temsil ediliyorlar? Bu soruya cevap arayan, biri gerçek biri kurmaca iki karakter incelemesi var bu sayımızda.



Gülcan Altun Seksenler dizisindeki Kör Ferit karakteri üzerinden, İlke Çeperli ise Müge Anlı ile Tatlı Sert programındaki Zeynep Ergül vakası üzerinden toplumdaki engelli imajını ve bunun medyaya yansımasını analiz ediyorlar.



Tam da bu sayıda engelli bir polisiye karakter incelemesi çok iyi olurdu. Ama bu tür yazıların piri Habil Bozkurt bu sayıda festival köşemizde bekliyor bizleri.



Ocak ayı için bizden bu kadar. Biliyorsunuz, önümüzdeki ay 6. yılımızı dolduruyoruz. Bomba gibi bir 6. yıl özel sayısında buluşmak dileğiyle.++

Sesli Dinle