Toplam Okunma 0

5-6 Yaş Arasındaki Gelişimim

Merhaba sevgili anneciğim ve babacığım. Bu ay sizlere 5-6 yaş arasındaki gelişimimden bahsedeceğim. Sizlere seslenmeye bir bebek olarak başladım ancak her geçen gün ne kadar geliştiğime, büyüdüğüme en yakınımdakiler olarak siz şahitsiniz. Aslında 3 yaşımdan itibaren bir bebek olarak değil de bir çocuk olarak sesleniyorum sizlere. Ancak bu yazı dizisinin temel amacı, doğduğum andan itibaren sizleri bilgilendirmek olduğu için başlığımı değiştirmek istemedim. Böylelikle anlattıklarımın daha da bütünlük kazanacağına inanıyorum. Şimdi gelin, 5 yaşından başlayarak 6 yaşına kadar benimle ilgili sizleri nelerin beklediğine birlikte bakalım. Şimdiden keyifli okumalar.

5 yaşından itibaren tam anlamıyla bir okul çocuğu olarak görebilirsiniz beni. Biliyorsunuz eğitim, toplumdaki tüm bireyler için çok önemli ancak okul öncesi çağdaki çocuklar için çok daha önemli. Bu nedenle, eğitime ne kadar erken başlanırsa, o kadar faydalı olur benim gelişimim için. Eğer mümkünse 4 yaşından itibaren beni akranlarımla aynı eğitim ortamında alacağım bir anaokuluna kayıt ettirebilirsiniz. Ancak koşullarınız uygun olmazsa da en geç 5 yaşına girdiğimde mutlaka bir anaokuluna gitmem için çaba harcamalısınız. Sizlerin annem ve babam olarak eğitimim için ne kadar çabaladığınızı biliyorum ancak okul ortamının benim gelişimim ve eğitimime çok fazla katkı sağlayacağını bilmenizi isterim. Bu nedenle, evimizin yakınındaki bir anaokulu ile görüşerek kaydımı yaptırabilir, akranlarımla aynı anda, aynı ortama katılmamı ve aynı etkinliklerde yer almamı sağlayabilirsiniz. Böylece, olabildiğince en erken yaştan itibaren toplumun içinde var olabilir, hem akranlarımdan bir şeyler öğrenebilir hem de onlara bir şeyler katabilirim. Unutmayın, anaokulu ortamı yeni bilgiler öğrenmekten, yeni ortamları ve durumları keşfetmekten çok keyif alacağım bir ortam olacaktır. Belki daha önce hiç birbirimizden ayrılmadığımız için endişelenebilir, sürecin nasıl olacağına dair soru işaretlerine sahip olabilirsiniz. Ancak şunu bilmenizi isterim ki denemeden hiçbir şeyin sonucunu öğrenemeyiz. Siz yeter ki benim eğitim ortamına bir an önce dahil olmamı sağlayın, sonuçta hep birlikte başaracağımızı biliyorum ben. Tabii ki anaokulu süreci yeniliklerle dolu bir süreç ve biz bu süreçte zaman zaman güçlüklerle de karşılaşabiliriz. Ancak önemli olan, bu güçlüklerin üstesinden birlikte gelebilmek. Anaokulu öğretmenimle, okuldaki yöneticilerle yapacağınız iş birliği sayesinde, farklı durumlarla karşılaştığımızda, farklı çözümler bulacağımızdan hiç şüpheniz olmasın. Yeter ki siz bana inanın ve kendinize güvenin. Anaokulu eğitimine başlamanın önemini özellikle vurgulamak istediğim için bu kısmı biraz uzattım ancak bu önemli kısmın atlanmaması için bunu yapmam gerekiyordu. Şimdi biraz da 5-6 yaş gelişim özelliklerimden bahsedeyim sizlere.

Bilişsel gelişimime bakıldığında, 5 yaşından itibaren yaklaşık yirmi nesneyi sayıp kaç tane olduğunu söyleyebilirim. Nesneleri, uzunluklarına ya da genişliklerine göre sınıflandırabilirim. Sıraya dizilmiş olan nesnelerin sıra içindeki yerlerini “birinci, ikinci, üçüncü” şeklinde isimlendirebilirim. Haftanın günlerini de sırasıyla söyleyebilirim. Bu dönemde, çizgi çizme çalışmalarına daha fazla ağırlık verebilirsiniz. Bu tür çalışmaları desteklemek için örneğin, kağıdın iki noktasına düğme yapıştırıp bu iki düğme arasında (yani belli bir noktadan başka bir noktaya doğru) dik çizgi, eğik çizgi, yatay çizgi gibi çeşitli çizgiler çizmemi sağlayabilirsiniz. Kalemle çizdiğim çizgileri dokunarak hissedemeyeceğimden, tam üzerinden iple geçerek nasıl bir çizgi çizdiğimi bana dokundurarak gösterebilirsiniz. Aynı zamanda, bu tarz iple şekiller oluşturabileceğim eğitim materyallerini de satın alabileceğinizi bilmenizi isterim. Bu tür bir materyal sayesinde, iple çizdiğim çizgilere eş zamanlı olarak dokunabilirim. Bu dönemde bana çok basit matematiksel işlemler yaptırabilirsiniz. Örneğin, “2 kalemim var, 1’ini sana verirsem, kaç kalemim kalır?” ya da “3 oyuncağın vardı, doğum gününde 1 tane daha aldık, toplam kaç oyuncağın oldu?” gibi. Böylece zihnimde somutlaştırarak basit işlemler yapmamı sağlayabilirsiniz. Artık bu dönemde doğum günüm sorulduğunda, gün ve ay şeklinde ifade edebilirim. Olayları sıralayabilir, bir sonraki aşamada ne olacağını söyleyebilirim. Nesneler arasından “yarım ve bütün” olanları gösterebilirim.

Fiziksel gelişimimde de bu dönemde yine birçok değişiklik gözlemleyeceksiniz. Denge tahtasında ileri doğru yürüme, tek ayak üstünde durma, salıncakta sallanma ve salıncak durduğunda doğru hareketi yaparak sallanmaya devam etme, kaydırağın merdivenlerini çıkarak kaydıraktan kayma gibi büyük kas becerisi gerektiren hareketleri yapabildiğimi göreceksiniz. Tabii bundan önceki yazılarda da sürekli vurguladığım gibi tüm bu hareketlerin bana gösterilmesi gerekir. Az gördüğümden ya da görmemi hiç kullanamadığımdan, yapılan hareketleri akranlarım gibi taklit edemeyeceğimden, önce kendi bedeniniz üzerinde, sonra da benim bedenim üzerinde tüm bunları uygulayarak göstermeniz gerekir. Aksi halde, bazı hareketleri eksik ya da hatalı öğrenebilirim. Küçük kas becerilerim de aynı şekilde gelişmeye devam eder bu dönemde. Sınırları belirlenmiş bir çizimin içini boyayabilirim. Kabartılmış basit bir resmin etrafından makasla kesebilirim. Tabii bunun için de makası doğru tutma becerisini kazanmış olmam gerekir. Bu amaçla, basit şekilleri kesme çalışmaları yapmalısınız benimle. Basit kağıt katlama etkinlikleri de yapabilirsiniz. Origami adını verdiğimiz kağıt katlama etkinliği, benim için çok faydalı olacaktır. Çünkü kağıt katlama yoluyla oluşturduğumuz şekli tanımak ve isimlendirmek çok daha kolay. Burada tek yapmanız gereken şey, “Şöyle tutuyoruz, böyle katlıyoruz” şeklinde ifadeler kullanmak yerine, elinizi elimin üstüne koyarak birebir dokundurarak göstermek olmalıdır.

Sosyal-duygusal gelişimime bakıldığında, 5-6 yaş arasında, kendimle ilgili kızgınlık, mutluluk gibi duygu durumlarımı size daha rahat ifade edebildiğimi göreceksiniz. Artık sizin sürekli gözetiminiz olmadan da belli bir süre 4-5 kişilik akran grubumla oyun oynayabilirim. Artık bu dönemde kendi arkadaşımı da kendim seçtiğimi göreceksiniz. Bazı oyunların kurallarını bilir ve akranlarıma açıklayabilirim. Yetişkinlerin rollerini de taklit ederim. Sizlerle yemek yeme esnasında sohbete katılırım. Oyunlarda farklı roller alma, rolün gerektirdiği sorumlulukları yerine getirme, basit hikayeleri canlandırma gibi etkinliklerde yer almaktan hoşlanırım. Gördüğünüz gibi bu dönemde bolca oyun oynama ve oynayarak öğrenme için anaokulunda olmam çok önemli. Çünkü oyunlarda en iyi akranlarımdan öğrenir ve onlara öğretirim.

Gelelim, son olarak dil gelişimine. Bu dönemde kavramlar konusunda çok daha fazla geliştiğime şahit olacaksınız. Bir sesin alçak mı yüksek mi olduğu, nesnelerin az mı çok mu olduğu ya da hangisinin en az ya da en çok olduğu konularında kavramlara daha da hakim olduğumu ve uygun yerde kullandığımı gözlemleyeceksiniz. Bir şeyin konumunu ya da hareket yönünü belirtmek için “içinde, uzağında, üstünde” sözcüklerini kullanırım. Bu dönemde, günlük deneyimlerimi anlattığım gibi basit fıkralar anlattığıma da şahit olacaksınız. Artık sadece her şeyin nedenini sormak yerine, siz bana bir şeyin nedenini sorduğunuzda, ben de size açıklayabilirim. Şimdiye kadar çoğunlukla ben soruyordum ya, artık siz de benden sözcükleri tanımlamamı isteyebilirsiniz. Tabii daha önce hiç duymadığım ya da anlamını bilmediğim sözcüklerin ne anlama geldiğini sormaya devam edeceğimden hiç şüpheniz olmasın. Bana farklı durumlar sunup belli bir durum karşısında ne yapacağımı sorarak hem muhakeme etme hem de problem çözme becerilerimin daha da gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz. Bir de dil gelişimim ile ilgili şunu da söylemeyi unutmayayım; zaman ile ilgili kavramları da doğru kullanmaya başlarım, “dün, bugün, yarın” gibi kavramları uygun yerlerde kullandığımı göreceksiniz.

Gördüğünüz gibi bu dönemde görme engelli bir birey olarak iyice bağımsızlaşıyorum. Tabii bu bağımsızlaşmada sizin rolünüz ve katkınız çok büyük. Bir de buna anaokulu eklenirse, hem öğretmenimin hem de akranlarımın katkısıyla özgüvenim daha da artacak ve benliğimi kazanacağım. Bu dönem için size son birkaç öneride bulunmak istiyorum. Benim hareketli oyunlar oynamamı, müzik ve dans etkinlikleri içinde yer almamı sağlayın ki hem vücut duruşum hem de koordinasyonum gelişsin. Unutmayın, vücut hareketlerini ne kadar doru yapar ve koordinasyonumu sağlayabilirsem, bağımsız hareketim o kadar gelişecektir. Bağımsız hareket, bağımsız yaşamı da beraberinde getirecektir. Çaba gösterdiğim ve zaman zaman az da olsa başarılı olduğum durumlarda, beni takdir edin ve yüreklendirin ki yeni şeyleri deneyimleme cesaretim artsın. Benimle yaptığınız etkinliklerde neler hissettiğinizi bana ifade edin. Böylece, ben de duygularımı ya da düşüncelerimi özgürce ifade edebilen bir birey olarak yetişebileyim. Söyleyecek o kadar çok sözüm var ki bitmek bilmiyor bir türlü. Ama artık sözlerimi toparlamam gerekiyor.

6 yaşa kadar gelişim evrelerimi size dilimin döndüğünce, kalemim yettiğince anlatmaya çalıştım. Bir sonraki ay artık son sözlerimi söyleyeceğim ve bu yazı dizisini tamamlayacağım. Biraz anaokulu dönemi, biraz ilkokul süreci ve biraz da genel olarak hayata dair ipuçları vererek size veda edeceğim. O zamana kadar merak içinde ve sağlıkla kalın.


Sesli Dinle

Yorumlar

Bu yazı için henüz yorum yok.