Toplam Okunma 0

Gülcan Altun: Öncelikle sizi tanıyabilmek adına kısaca Ezgi Yalınalp kimdir?                            

Ezgi Yalınalp: 2013 yılında yola çıkan Puruli Kültür Sanat’ın kurucu ekibindenim. Şu anda Puruli Kültür Sanat tarafından yürütülen Döngüyü Kırmak: Erişilebilir Sinema Projesi’nin koordinatörlüğünü yapıyorum. Aynı zamanda yine Puruli Kültür Sanat’ın bu sene 10. kez gerçekleştireceği Engelsiz Filmler Festivali’nin yönetmenliğini yürütüyorum.

Gülcan Altun: Puruli Kültür Sanat oluşumu hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?

Ezgi Yalınalp: Puruli Kültür Sanat 2013 yılında kurulmuş, kültür-sanat profesyonellerinden oluşan bir ekip. Bu çatı altında faaliyetlerimize başlamadan önce çeşitli film festivallerinde farklı pozisyonlarda çalışmıştık. Sonrasında kendi kurguladığımız etkinliklerle yola devam etme kararı aldık. Puruli Kültür Sanat’ın temel amacı, toplumun her bireyini kültürel hayata dahil etmek için film festivalleri, film gösterimleri, sinema ve görsel sanatlarla ilgili etkinlikler düzenlemek. Ana faaliyetimiz ilk kez 2013 yılında, “Bir arada film izlemek mümkün mü?” sorusundan yola çıkarak gerçekleştirdiğimiz Engelsiz Filmler Festivali. Engelsiz Filmler Festivali, film gösterimlerini ve yan etkinliklerini erişilebilir bir şekilde seyircisine sunan bir festival. Bağımsız Türkiye ve dünya sinemasından özenle seçtiğimiz filmlere sesli betimleme ve ayrıntılı altyazı ekleyerek erişilebilir mekanlarda seyircilerimizle buluşturuyoruz. Ayrıca festivalin iletişim kanalları, web sitesi gibi bileşenlerinin erişilebilir olmasına dikkat ediyoruz. 2013 yılında ilk kez Ankara’da gerçekleştirdiğimiz festival, 2015 yılından beri İstanbul ve Eskişehir’e de uğruyor. Festival, 2019 yılında BE IN! Erişilebilir Festivaller Ağı isimli uluslararası oluşumun kurucu üyelerinden biri oldu. Bizimle birlikte Klappe Auf! Kısa Film Festivali (Hamburg/Almanya), Oska Bright Film Festivali (Brighton/İngiltere), Festival Inclus (Barselona/İspanya), European Film Festival Integration You and Me (Koszalin/Polonya) ve The Extraordinary Film Festival (Namur/Belçika) inisiyatifi ile kurulan ağ, sinemayla ilgili etkinliklerde erişimin eşit bir şekilde sağlanmasını, engelli bireylerin sinemadaki temsillerinin artmasını ve bu konuların uluslararası arenada daha görünür ve tartışılır kılınmasını amaçlıyor. 

Gülcan Altun: Döngüyü Kırmak Projesi nedir ve adını nereden almıştır?

Ezgi Yalınalp: Döngüyü Kırmak: Erişilebilir Sinema projesi, 2021 Nisan ayında başladığımız bir proje. Bu projeyi Avrupa Birliğinin finansal desteğiyle AB Başkanlığı tarafından uygulanan Sivil Toplum Destek Programı Üçüncü Dönem kapsamında yürütüyoruz. 2022 Haziran ayına kadar devam edecek. 15 aylık dönemde Türkiye'de ve Avrupa'da sinemaya ya da kültüre erişim alanında çalışan sivil toplum örgütleri ile sinema sektöründen temsilciler ve politika yapıcıları bir araya getirerek çeşitli toplantılar, atölyeler, lobi faaliyetleri, raporlama gibi çalışmalar yapacağız. Ayrıca kamu spotu, anket gibi çıktılarımız da olacak. Amacımız, engelli kişilerin hangi nedenlerle sinemaya ya da sinema etkinliklerine erişemediklerini ortaya koymak ve bu sorunlara beraberce çözüm üretmek. Bildiğimiz gibi Türkiye’de ve dünyada engelliler en temel haklarından mahrum bir şekilde yaşıyorlar. Her türlü ürün, hizmet, mekan tasarlanırken, engellilerin ihtiyaçları göz önüne alınmıyor. Kültür-sanata erişimde de durum farklı değil. Görmeyen ya da az gören, duymayan ya da az duyan, ortopedik engeli olan ya da otizm gibi nöro-gelişimsel farklılığı olan kişilerin kültür-sanata erişimleri oldukça kısıtlı. Bu kişiler, kültür tüketicileri olamadıkları için bu alandaki üretime de katkıda bulunamıyorlar. Dolayısıyla bir kısır döngü söz konusu. Döngüyü Kırmak: Erişilebilir Sinema ismini bu kısır döngüden alıyor. Proje çıktılarımızla bu kısır döngüyü biraz da olsa aşabilmeyi hedefliyoruz.

Gülcan Altun: Projenin amacı nedir?

Ezgi Yalınalp: Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ndeki 27. maddeye göre “Herkes, topluluğun kültürel yaşamına özgürce katılma, sanattan yararlanma ve bilimsel gelişmeye katılarak onun yararlarını paylaşma hakkına sahip.” Herkesin kültürel hayata katılma hakkından eşit bir şekilde faydalanıyor olması gerekiyor ancak maalesef gerçeklik bundan çok uzak. Oysa ki kültür, insanları bir araya getiren çok önemli bir bileşen. Özellikle pandemi döneminde bunu çok daha net bir şekilde anladık çünkü küresel ölçekte hepimiz uzun bir süre bu haktan mahrum yaşadık. Konsere, sinemaya, tiyatroya gidemez olduk ve salgın öncesi dünyada fiziksel düzenlemelerin yetersizliği yüzünden sinemaya, tiyatroya, konserlere gidemeyen kişilerin yaşadıklarını küresel bir şekilde deneyimledik. Döngüyü Kırmak: Erişilebilir Sinema Projesi, temel olarak engelli kişilerin, ya da bizim kullanmayı daha çok tercih ettiğimiz bir ifade ile “engellenmiş” kişilerin, kültürel hayata katılma hakkını teslim etme yolunda atılmış bir adım. Bildiğimiz gibi görme, işitme ya da ortopedik engeli olan kişiler için farklı nedenlerle sinemaya erişim mümkün olmuyor. Sinemalarda ya da dijital gösterim platformlarında; filmlerde sesli betimleme, işaret dili çevirisi ya da ayrıntılı altyazı bulunmayabiliyor. Sinema mekanları erişilebilir olmayabiliyor ya da sinema etkinliklerinin duyurulduğu iletişim kanalları erişilebilir olmayabiliyor. Biz bu proje ile sinemaya erişimin önündeki engelleri tanımlamayı ve tarafları bir araya getirerek bu sorunlara beraberce çözümler üretmeyi amaçlıyoruz. Engellilerin sinemadaki temsillerini güçlendirmek ve Türkiye'de erişilebilir kültürel etkinlikler düzenleyen kurumlar arasındaki işbirliğini arttırmak da projenin hedefleri arasında. Proje, uzun vadede politika yapıcıların bu tür çalışmalara ilgisinin artmasını ve gerekli düzenlemeleri yapmalarını hedefliyor.

Gülcan Altun: Proje katılımcıları arasında pek çok farklı ülkeden kuruluşlar göze çarpıyor. Bunlar hakkında da biraz bilgi vermeniz mümkün mü?

Ezgi Yalınalp: Engelsiz Filmler Festivali’nin 2019 yılında kurucusu olduğu BE IN! Erişilebilir Festivaller Ağı’ndan yukarıda bahsetmiştim. Bu ağa dahil olan üyelerle uzun zamandır diyalog halindeyiz. Bu festivalleri yerlerinde ziyaret ettik, onlar bizi ziyaret etti, birlikte film gösterimleri ve paneller gerçekleştirdik. Almanya, İngiltere, İspanya, Polonya ve Belçika’da faaliyet gösteren bu festivaller, Döngüyü Kırmak: Erişilebilir Sinema Projesi’nin partnerleri olarak projeye katkıda bulunuyorlar. Söz konusu festivallerin yapısı aslında birbirinden epeyce farklı. Örneğin İngiltere’deki Oska Bright Film Festivali, öğrenme güçlüğü olan kişiler tarafından çekilmiş filmlere yer verirken ya da ekibini bu kişiler arasından seçerken, Almanya’da bulunan Klappe Auf! Kısa Film Festivali dünya sinemasından güncel kısa film örneklerini erişilebilir olarak gösteriyor. Belçika’da bulunan The Extraordinary Film Festivali ise tüm programını “engellilik” temasına sahip filmlerden ya da engelli sinemacıların ürettiği filmlerden oluşturuyor. Fakat bu festivallerin erişilebilirliği yaygınlaştırmak ve sinemada engelli temsillerini güçlendirmek gibi ortak bazı amaçları ve gündemleri var. BE IN! Erişilebilir Festivaller Ağı olarak bu konuların uluslararası bir düzeyde daha görünür olmasını amaçlıyoruz ve bu doğrultuda ortak çalışmalar gerçekleştiriyoruz.

Gülcan Altun: Söz konusu ülkelerde sinema erişilebilirliği hakkında bilginiz var mıdır? Buralarda durum nasıldır?

Ezgi Yalınalp: Sinemaya erişim konusunda bu ülkelerde ne türden güncel gelişmeler olduğunu yakından takip ediyoruz. Bu ülkelerde ne tür yasal düzenlemeler söz konusu? İyi uygulama örnekleri neler ve sinemaya erişim konusunda uygulanan teknolojik yenilikler hangileri? Döngüyü Kırmak: Erişilebilir Sinema Projemiz kapsamında yapılacak faaliyetlerden biri, “Erişilebilir Mekan Sertifikası”nın tanımlanması ve tanıtılması olacak. Bu kapsamda sertifika kriterleri, projenin ortakları ve iştirakçileri ile sinema ve erişilebilirlik alanında çalışan aktörlerin ve temsilcilerin katkılarıyla tanımlanacak. Sertifikasyon sürecinin ana hatlarını çizmeden önce, Avrupa ülkelerinde bu konudaki iyi uygulamalar üzerine bir araştırma yaptık. Bu araştırma ile sorduğunuz soru ile ilgili önemli düzenlemeler ortaya konuyor.

Gülcan Altun: Döngüyü Kırmak kapsamında ne tür faaliyetler planlanmaktadır?

Ezgi Yalınalp: Proje kapsamında Erişilebilir Mekan Sertifikası, Erişilebilir Gösterimler İçin Minimum Kota Uygulaması, engelli bireylerin sinemadaki temsillerini artırmaya yönelik faaliyetler, engelli bireylerin sinemayla ilişkili etkinliklere katılımının önündeki engelleri tanımlamaya yönelik faaliyetler, İlgili aktörlerle networking faaliyetleri, Erişilebilir Kültürel Etkinlikler Web Portalı’nın kurulması gibi birbirinden farklı çok sayıda faaliyet ve çıktı gerçekleştiriyoruz. Bu faaliyetlerle ilgili ayrıntılı bilgiye www.puruli.org adresinden ulaşabilirsiniz.

Gülcan Altun: Sizi yakalamışken Engelsiz Filmler Festivali düşüncesi nasıl ortaya çıktı?

Ezgi Yalınalp: Engelsiz Filmler Festivalini, kültür-sanat hayatına katılımın bir hak olduğu düşüncesinden hareketle, herkesin eşit koşullar altında film izleyebildiği bir festival olarak 2013 yılından beri düzenliyoruz. Festival çok basit bir sorudan: “Bir arada film izlemek mümkün mü?” sorusundan yola çıkarak kurgulanmış bir etkinlik. Türkiyede bir yıl içinde 100’ün üzerinde film festivali vb. etkinlik düzenleniyor. Bu etkinliklere görme, işitme ve ortopedik engeli olanlar katılamıyorlar. Oysa birtakım düzenlemeler yapıldığında bir arada film izlememiz, aynı mekanları paylaşmamız, tanışmamız, filmler üzerine sohbet etmemiz mümkün. Bunu fark ederek Engelsiz Filmler Festivalini tasarladık. Yani her ne kadar bazen öyle algılansa da festival “yalnızca engellilere yönelik” bir etkinlik değil. “Bir aradalık” her zaman üzerine basa basa vurguladığımız bir kavram.

Gülcan Altun: Son olarak, benim çok merak ettiğim ve olmasını çok istediğim bir şey hakkındaki düşüncenizi merak ediyorum. Çok ünlü film organizasyonları dahil tüm festival ve etkinliklerde "En Erişilebilir Film" gibi bir kategori de olsa ve filmler bu alanda da yarışsa, sizce nasıl olur?

Ezgi Yalınalp: Türkiye’de üretilen çoğu filmde sesli betimleme, ayrıntılı altyazı, işaret dili çevirisi gibi erişilebilirlik uygulamaları maalesef bulunmuyor. Yalnızca çok nadiren, konuya duyarlı bazı yapımcılar bu uygulamaları filmlerine yerleştiriyor. Dolayısıyla, böyle bir ödül kategorisi güzel bir fikir gibi görünse de ödülü verecek film çok zor bulunacaktır. Ancak konuyla ilgili yasal düzenlemeler yapılırsa, bu öneriniz anlam kazanabilir. Döngüyü Kırmak: Erişilebilir Sinema Projemiz kapsamında hazırladığımız bir broşür var. Burada filmlerin erişilebilir hale getirilmesi için Avrupa’dan ve dünyadan iyi uygulamalara yer veriyoruz ve yasal düzenlemelerin neler olabileceği ile ilgili önerilerde bulunuyoruz: http://www.puruli.org/upload/Node/45323/files/Erisilebilir_Gosterimler_Icin_Minimum_Kota_Uygulamasi_Tanitici_Brosur.pdf adresinden broşüre ulaşabilirsiniz.

Broşürde yer verdiğimiz bazı iyi uygulama örnekleri Türkiye’de de uygulanarak filmlerin erişilebilirliği bir istisna olmaktan çıkarılabilir. Örneğin Alman Federal Film Kurulu (FFA - Filmförderungsanstalt) yapım veya dağıtım için fon sağladığı tüm filmlerin erişilebilir olmasını zorunlu kılıyor. Polonya Film Enstitüsü, fon sağladığı yapımlarda sesli betimleme ve ayrıntılı altyazı hazırlanmasını ve Ulusal Film Arşivi’ne teslim edilecek kopyaya bu uygulamaların eklenmesini zorunlu kılıyor vb. Türkiye’de de sinema eserlerine fon sağlayan kurumların destekledikleri yapımlara sesli betimleme ve ayrıntılı altyazı hazırlama yükümlülüğü getirmesi, sinema salonlarının tüm film gösterimlerini ayrıntılı altyazı ile gerçekleştirmesi veya bunun için bir minimum kota belirlenmesi gibi çözümler uygulanabilir. Hep söylediğimiz gibi erişilebilirliğin acilen “istisnai” değil, “standart” bir pratik haline getirilmesi gerekiyor.


Sesli Dinle

Yorumlar

Bu yazı için henüz yorum yok.