Şeyma Büyükurvay Şatay Hakkında

E-posta Adresi:
1996 yılında Kırıkkale'de doğdu. Hacettepe Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik programından 2018 yılında mezun oldu. Öğrenciliğinden beri özsavunuculuk, engelli hakları ve çocuk hakları odağında çalışıyor. Öğrencilik yıllarından beri Eğitimde Görme Engelliler Derneği'nde aktif. Hali hazırda İzmir'de bir ilkokulda psikolojik danışman olarak çalışıyor ve online ortamda da danışan görüyor. Özellikle özsavunuculuk ve kesişimsel ayrımcılık konuları üzerine kafa yormayı, değişim için elinden geleni yapmayı sivil alan çalışmaları ve iş yaşamında hareket noktası alıyor.

Şeyma Büyükurvay Şatay Tarafından Yazılan Yazılar


Bir sivil toplum örgütünün ele aldığı konu engellilikle “ilgisiz” olabilir. Aslında engellilikle ilgisizlik söz konusu değildir, tam da bu nedenle “ilgisiz” kelimesini tırnak içinde yazdım. Yani bu yazının konusu, sivil toplum örgütlerinin engellilikten farklı bir hak alanında çalışıyor dahi olsa engellilikle mutlaka bir ilgisinin olduğu ve bu kesişimin engelliler açısından birtakım kapsayıcılık unsurları bulunduğu.


Yazın yayımlanmış bir yazının başlığını “Gözetilmek” diye koyduğum zamandan beri kafamda kelimenin farklı türevleri hakkında bir yazı kaleme almak var. Herhalde bu aralar o kadar türevinin türevi haller yaşadım ki, sonunda yazıyorum. Hem de çoğu zamanki gibi öyle yazıyı yetiştirebileceğim son günlerde değil de erkenden… Bence bu girişi biraz daha anlamlı bir hale getirmeliyim. Yazın erişilebilirliğin gözetildiği, dolayısıyla bir birey olarak benim gözetildiğim bir etkinlikteki deneyimime dair yazı yazmıştım.Devamını Oku...


Merhaba Değerli Okurlar! Bu yazıda heybemde bir dolu çaba, beklenti ve umut ile ördüğümüz bir eylem ile geldim. Eğitimde Görme Engelliler Derneği (EGED) İzmir Temsilciliği olarak düzenleyip yürüttüğümüz kampanya “Erişilebilir Toplu Taşıma İçin Dilekçe Eylemi” adındadır. En baştan söylemeliyim ki bu yazıyı kendi adıma yazıyorum ancak eylemi birlikte planladığımız arkadaşlarımın da görüşlerini aldım. Ortak kanımız ise yürüttüğümüz bu süreç bir başlangıç ve amacımız daha fazla kişi ile birlikte haklarımızı daha gür sesle savunmak.Devamını Oku...


“Falanca durağa şimdi geliriz, göğe bakalım.” Her zaman birlikte gülebiliriz. Duraklar gelir, otobüse bineriz, ineriz… Hayat akarken biz birlikte, yan yana olarak da olmadan da göğe bakarız. Hayatlarımızı birleştirmeyi kutladığımız bir düğünümüz oldu. Hatta düğünlerimiz… Bu satırlardan birinci yıldönümümüzde size eşim Hasan’la birlikte sesleniyoruz.

 


EEEH Dergi’deki yazıları ilgiyle takip ediyorum ve fazlaca kişi tarafından takip edildiğini görüyorum. Dergi toplumdaki engellilik algısı, evrensel tasarım ve farkındalıkla ilgili olumlu ve olumsuz pek çok şeyi yansıtarak birçok kişinin zihninde aydınlanmalar ve yeni açılımlar sağlamakta. Ben de, bir okul psikolojik danışmanının engelli öğrenci için ne yapması ve ne yapmaması gerektiği konusundaki yaşantı ve fikirlerimi, yaşama EEEH diyenlerin dergisinde paylaşmak istedim.


EEEH Dergi’deki yazıları ilgiyle takip ediyorum ve fazlaca kişi tarafından takip edildiğini görüyorum. Dergi toplumdaki engellilik algısı, evrensel tasarım ve farkındalıkla ilgili olumlu ve olumsuz pek çok şeyi yansıtarak birçok kişinin zihninde aydınlanmalar ve yeni açılımlar sağlamakta. Ben de, bir okul psikolojik danışmanının engelli öğrenci için ne yapması ve ne yapmaması gerektiği konusundaki yaşantı ve fikirlerimi, yaşama EEEH diyenlerin dergisinde paylaşmak istedim.


3-6 Ağustos tarihlerinde Öğretmen Ağı adlı bir sivil toplum örgütünün etkinliğine bir eğitim paydaşı psikolojik danışman olarak katıldım. Buradaki deneyimimle gözetilmek konusunu sizlerle düşünmek istedim bu sayıda.

 


Yoksulluk çalışmalarıyla ilgili okumalar yapma isteğinde olduğum zamanlardayım. Bunun kararını aldım çünkü uzunca bir süre önce vardığım farkındalıkla alakalı en azından daha fazla bilgim olmalıydı. Bu yazıyı yazmama sebepse tam olarak sözünü ettiğim farkındalığı paylaşmak ve açıkçası yazıma ya da paylaştığım konuya dair gelecek dönütler, fikirler olursa onlarla da düşüncemi zenginleştirmek; bir de deniz içinde balık gibi etrafımızdaki denizi çok da bilmez halimi paylaşacaklara ulaşmak istedim.

 … Devamını Oku...


Görmezden gelme davranışının bir başka adı çoğu zaman “bencillik” diyebiliriz. “Sen görme engelli olduğun için anlamıyorsun ama buranın manzarası bir harika” diyen kişinin tavrı mesela… Bulunduğu manzarayı; eşsizliği, ortamın devinimi, nesnelerin perspektifindeki ahengi görerek algılar, öylece keyif alır. Buna da alışmıştır. “Görme engelli olduğun için sen kötülükleri görmüyorsun” diyen kişi de bunu söylerken kötülük diye bahsettiklerinin gözle görünen yanlarını canlandırır zihninde.


“Türkiye bir deprem ülkesidir.” Bu gerçeği ertelediğimizden daha fazla iliklerimize kadar hissettiğimiz günlerden geçiyoruz. İşlerimin deprem gündemiyle arttığı, yazı yazmak istediğim ama bilgisayar başına geçmeyi akşama kadar ertelediğim zamanımdan sesleniyorum sizlere. Bir psikolojik danışmanım, çocuklarla çalışıyorum ve depremzede olmasa da depremi travmatik olarak deneyimleyen çocuklara ebeveyn yaklaşımı hakkında yazıyorum.


Arada bir, tıpkı körlerle ilgili “kırmızı beyaz baston kullanan bir görme engelliye rastlarsanız, kullananın aynı zamanda sağır olduğuna işarettir” safsatası gibi başörtülü kadınların terapi yapamayacağına dair bir safsata, hem de alanın saygın insanlarından biri görülen Üstün Dökmen aracılığıyla dolaşıma giriyor.


Hem geçtiğimiz ay “Engelliler Haftası” olması sebebiyle engelliliğin daha çok konuşuluyor olması ve dolayısıyla sağlamcı tutumların da daha çok dile gelmesiyle hak temelli sözü çoğaltmak hem de karantina süreci öncesinde davet edildiğim ancak süreç dolayısıyla iptal olan psikolojik danışma ve rehberlik alanıyla ilgili programda yapacağım sunum konumun daha çok içimde kalmaması arzusuyla bu yazıya başlıyorum. Mart ayının üçüncü haftasındaki etkinlik sunumumun içeriğini başka bir bağlamda ifade etme arzum sonunda erteleyiciliğimi yendi.


EEEH Dergi’deki yazıları ilgiyle takip ediyorum ve fazlaca kişi tarafından takip edildiğini görüyorum. Dergi toplumdaki engellilik algısı, evrensel tasarım ve farkındalıkla ilgili olumlu ve olumsuz pek çok şeyi yansıtarak birçok kişinin zihninde aydınlanmalar ve yeni açılımlar sağlamakta. Ben de, bir okul psikolojik danışmanının engelli öğrenci için ne yapması ve ne yapmaması gerektiği konusundaki yaşantı ve fikirlerimi, yaşama EEEH diyenlerin dergisinde paylaşmak istedim.


EEEH Dergi’deki yazıları ilgiyle takip ediyorum ve fazlaca kişi tarafından takip edildiğini görüyorum. Dergi toplumdaki engellilik algısı, evrensel tasarım ve farkındalıkla ilgili olumlu ve olumsuz pek çok şeyi yansıtarak birçok kişinin zihninde aydınlanmalar ve yeni açılımlar sağlamakta. Ben de, bir okul psikolojik danışmanının engelli öğrenci için ne yapması ve ne yapmaması gerektiği konusundaki yaşantı ve fikirlerimi, yaşama EEEH diyenlerin dergisinde paylaşmak istedim.