Toplam Okunma 0
Görselde farklı renklerdeki  beşlik, onluk, yirmilik, ellilik ve yüzlük Kanada Dolarlarının karışık halde çekilmiş fotoğrafı yer alıyor.

Evet, yanlış duymadınız paraya aşığım. Öyle her istediğimi aldıracak, her istediğim yere götürecek çok paraya değil aşkım. Tek bir paraya aşığım. Benimki ilk görüşte aşk. Parmaklarım dokunur dokunmaz bağlandım ona. Yıldırım aşkım Kanada dolarını anlatacağım size şimdi.

İlk tanışmamız bankada oldu. Ben Kanada seyahatim için biraz sıradan doları Kanada dolarıyla değiştirmek istedim. Bankacı elime Monopoli parası sanabileceğim bir şeyler tutuşturdu. Parlak magazin dergileri gibi kaygan ve pürüzsüz banknotlar beni ilk anda çok şaşırttı. Derken elim paranın sol üst köşesine dokundu. Allahım! O da ne? Tam sol üstte altı hücresi de dolu bir altı nokta. Bu gerçekten Braille mi? Başka bir banknot aldım. Evet yanılmıyorum. Orada işte. Altı nokta duruyor. Derken fark ettim ki az sağında aynısından bir altı nokta daha var. Bankacının yüzlük olduğunu söylediği bir banknot aldım elime. İşte orada, tam sol işte bir altı nokta. Beş altı parmaklık bir boşluk ve derken bir altı nokta daha.

Bu güne kadar bankacının pek dikkatini çekmemiş anlaşılan, işaretlerin ne anlama geldiğini bilmiyordu. Hemen bir Google araması yaptım ve aşkımın dilini çözdüm. Kanada dolarının çok basit bir Braille sistemi varmış. Banknotun sol üst köşesinden başlayıp bir defter satırı gibi sağa doğru takip etmeyi temel alan basit bir sistem. Eğer en solda bir altı nokta varsa, bu en küçük banknot yani beş dolar oluyor. Eğer yanında aynısından bir altı nokta daha varsa, bu on dolar anlamına geliyor. Benzer biçimde üç tane altı nokta, yirmi; dört tane altı nokta da elli dolar demek oluyor. Yüz dolar yukarıda da söylediğim gibi biraz farklı. Yalnızca en başta bir altı nokta var, sonra iki üç ve dört numaralı altı noktaların yerleri boş ve beşinci altı nokta kabartılmış. Yani sadece bir ve beş kısımlarında altı nokta varsa, bu da en büyük banknot yüz dolar oluyor. İşte bu kadar basit. Braille bilmenize dahi gerek yok. Bayılıyorum hatta âşık oluyorum böyle basit, pratik ama hayatı müthiş kolaylaştıran tasarım, fikir, ürün ya da hizmetlere.

İnsan yerine konulmak için, toplumun para kazanan ve harcayan bir ferdi sayılmak için taa Kanada’ya mı gitmek gerekiyormuş diye kendi kendime sormadım, içlenmedim desem yalan olur. Hep altını çizdiğimiz şu evrensel tasarım denen şey var ya, işte bu ona güzel bir örnek. Bazen düşünüyorum da, bu evrensel tasarımın altını değil de üstünü mü çiziyoruz acaba? Neden hala kimse görmüyor?


Sesli Dinle

Yorumlar

Bu yazı için henüz yorum yok.