Toplam Okunma 0

Barbara Pierce

 

Editörün Notu

Sizi okuyacağınız bu yazı hakkında derince düşünmeye ve Barbara Pierce’ın yazdığı “Ne Kadar Farklı Olurdu” ile mukayese etmeye davet ediyorum. Bugün NFB’nin bir ebeveynler bölümü var. Bu bölümün varlığı ve anne babasının o bölüme katılımı sayesinde Serena Castellano’nun hayatı sonsuza dek değişti. Serena’nın hikayesinin ismini “Ve Artık Ne Kadar Farklı” koydum ve neden öyle olduğunu göreceğinizi düşünüyorum.

 

Geçen Noel, beş yaşındayken kızımız Serena, Noel Babadan bir Beyaz Baston hediye aldı. Tabii ki bu hediye ilk önce beni ve babasını daha fazla heyecanlandırdı ama Serena’nın bir bastonun hayatına katacaklarını keşfetmesi uzun sürmedi. Bu uzun objeyi önünde tutarak, eşyalara burnuyla çarpmayı engelleyebileceğini anında anladı. Merdiven, basamak ve zeminde değişiklik gibi şeylerden önceden haberdar olacağını keşfetti. Artık tehlikeden korunmak için birisinin elini tutması gerekmiyordu. Artık özgürdü! Yeni aletini, var olan hareket becerilerine eklemesi bir buçuk hafta sürdü ve bundan sonra kimse onu durduramazdı. Kaldırım artık onundu. Daha önce kullanmadığı merdivenler, onlar da neymiş? Komşumuzun evinin yolu kolayca öğrenildi ve Selena bir paket vermek için oraya kadar gitti. AKM’de özgürce koridorları keşfedip yankılarla eğlenebilirdi. Asansör kapılarını bulmak basitti ve yürüyen merdivenler, bizim için olmasa da onun için çok büyük bir eğlenceydi. Artık ona evimizin sakin sokağında nasıl karşıdan karşıya geçileceğini öğretebilirdik. Diğer aileler gibi parka gitmeye başladık, bazen zorunda olduğumuz için değil de sırf zevk için el ele tutuşarak. Bir gün eşim ve diğer çocuklarımızla yakınımızdaki bir okula oy vermek için gitmiştik. Biz girişimizi yaparken Serena keşif için bizden uzaklaştı. Birkaç koridor ötede, okulun salonunda prova yapan bir orkestranın sesini takip etti. Koridordan aşağı ağır ağır yürüyen kişi, yeni bayan bağımsızlık.

Baston ne imkanlar açıyordu!

Düşünüyorum da, ulusal körler federasyonunun magazini Braille Monitör’de, bastonlarıyla poz veren körleri görmek bana biraz garip geliyordu. Körlükleriyle gurur duyduklarını mı göstermeye çalışıyorlardı? Bir şeyi ispat etmeye mi çalışıyorlardı? Ama sonra anladım ki beyaz baston körler için hem bir bağımsızlık sembolü hem de o bağımsızlığı gerçeğe dönüştürmenin temel bir aracı. Bastonu doğal bir şekilde bir fotoğrafta göstermek, körlerin hayatının normalliğinin bir ifadesidir.

Bu çektiğimiz Cadılar Bayramı resminde, baston elde, Prom Kraliçesi kızım Superman erkek kardeşinin yanında duruyor. Bu bir sergileme değil. Bizim için o bastonun Serena’nın elinde olması gayet normal bir şey. NFB’den arkadaşlarımız bir gün bahçemizde piknik için toplanmıştı. Bir ara serena diğerleriyle toplanarak baston karşılaştırmaya başladı. Bundan daha doğalı olabilir mi? Düşünüyorum da bastonu almamız ailemizde olan en önemli olay oldu bu yıl. Serena’nın bağımsızlık derecesini büyük ölçüde artırırken onunla beraber benim bağımsızlığımı da arttırdı. Büyükannesinin evinde onu merdivenlere yönlendirmemiz yeterli, artık taşıdığım her şeyle beraber ona da tutunmam gerekmiyor, kendi hızında özgürce ilerleyebiliyor. Kütüphanede, Serena’nın merdivenlerde düşmesinden veya çeşmeye çarpmasından korkmadan, elimdeki kitaplarla kendi başıma önden gidebilirim. Dostlarımızın evlerine gelince, merdivenlerde ve bahçelerde kendi başına gezebiliyor. Serena, benim yardımıma ihtiyaç duymadan, arabamızdan evimize kadar olan yolu kendi başına yürüyor. Her gün arabaya binip indiğimiz için bu beceri benim özgürlüğüm için çok önemliydi.

Baston, beklentilerimizi büyük derecede artırdı. Artık Serena’nın bağımsızca hareket etmesi doğal bir şey. Biz ondan bunu bekliyoruz ve en önemlisi, kendisi kendisinden bunu bekliyor. Eğer bastonu olmasaydı, Serena bu kadar hızlı bir şekilde bağımsızlık yolunda ilerleyebilir miydi? Bence hayır. Meraklılığı, keşfetme isteği kısıtlanırdı ve evimizin dört duvarı dışında bu kadar özgürce hareket edemezdi. Gelişimi gereksizce kısıtlanırdı.

Bastonların küçük kör çocuklara verilmesinin doğal bir şey olarak görülmediğine inanmak çok zor çünkü bir kör çocuğun bağımsızlığının gelişiminde en önemli dış etkenlerden birisi baston. Bir kişinin doğal bağımsızlığın bir çocuğun hayatında olmasına karşı çıkması hem anlaması zor hem de düşünmesi endişe veren bir şey. Baston bunu mümkün kılıyor. Kör çocukların, ebeveynlerinden doğal bir şekilde uzaklaşmalarını, herhangi bir çocuk gibi sürekli artan bir bağımsızlıkla hayatın içine dalmasını sağlayan bastondur. Birkaç hafta önce Serena’nın bastonu yolda bir çatlağa yakalanmış ve çekince kırılmıştı. Anında felaketin derecesinin farkındaydı. “Aamaan, artık el ele yürüyeceğiz.”


Sesli Dinle

Yorumlar

Bu yazı için henüz yorum yok.