Toplam Okunma 0
Arka planında yeşil fon olan görselin sağ tarafında küçük, kumral bir kız çocuğu ellerini yüzüne kapatmış bir şekilde duruyor. Çocuğun omuzlarına kadar olan saçlarına taktığı pembe renkli tacında aynı renkte bir fiyonk bulunuyor. Göğüsten üstü görünen bluzu pembe ve sarı renklerde.

Devrim Nesin

devrimnesin@gmail.com

Milli Eğitim Bakanlığının 17.08.2024 tarihinde yayınladığı otizm bültenini okuduk. Hem otistik özne hem de özel eğitim öğretmeni olarak bülteni değerlendirdik ve bu değerlendirmelerimizin dikkate alınacağı umuduyla yazmaya karar verdik.

 

Bültenin tanıtımında “Genel Müdürlüğümüz tarafından farklı yetersizlik türlerine sahip ve özel yetenekli bireylere yönelik fasiküllerden oluşan görsellerle zenginleştirilmiş set hazırlığı devam etmektedir.” cümlesi yer almaktadır. Böyle bir çalışmanın yapılıyor olması sevindirici olsa da kullanılan söylemin ayrımcılığın inşasına katkıda bulunduğunu biliyoruz. Söylemler değişmedikçe hazırlanan her bülten, yapılan her çalışma ayrımcılık dilinin daha da özümsenmesine neden oluyor. Örneğin bu cümlede “farklı yetersizlik türleri” derken bahsedilen nedir?  “Yetersizlik türleri” yerine “yeti farklılığı” kullanılmalıdır.
Bu bülteni değerlendirirken de “sağlamcılık” süzgecinden geçirdik ve sağlamcı söylemleri not aldık. Bültendeki olumlu söylemlere de değindik:

 

  1. Bülten kapağında “Otizm Spektrum Bozukluğu” yazarken sonraki sayfada “Otizm Spektrumu” başlığı atılmış. Kapak dâhil olmak üzere tüm metinde “Otizm Spektrumu” kavramı kullanılmalıydı.
  2. Otizm bülteninde; otizm tanısı alan oğlan çocuklarının otizm tanısı alan kız çocuklarından daha fazla olduğu bilgisi verilmiş. Evet bu bilgi birçok literatürde geçiyor. Ancak tanılama sisteminin beyaz oğlan çocuğu odaklı olması kızların erken yaşta fark edilmemesine neden oluyor. Gerçekten görülme oranı oğlanlarda fazla mı, şaibeli. “Otizmde kadın fenotipi” kavramı ile ilgili yapılan birçok araştırma da var. Toplumsal cinsiyet rollerinin otizmde erken tanı alma üzerine etkisi ile ilgili çalışmalar da bültene eklenmeliydi. Kız çocukları yetişkinliğe kadar tanı alamayabiliyor. Ya da farklı tanılar altında yaşamlarını sürdürüyorlar.
  3. Otizmin “hafif, orta, ağır” düzey olarak kategorileşmesi yerine destek ihtiyacına göre kategorileşmesi, kişinin destek ihtiyacına odaklanıp damgalamanın önüne geçebilir.
  4. “Osb riski ifadeleri” yerine “Otizm Spektrumu görülme olasılığı” kullanılabilir.
  5. Otizm Bülteninin “Tıbbi tanılama” başlığında yer alan “Osb tanısı, çocuk ve genç psikiyatrisi uzmanları tarafından Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelerde yapılmaktadır” ifadesi güncelliğini yitirmiştir. Yetişkin psikiyatristleri de yetişkinlikte “OSB” tanısı koyabilir.
  6. Güncel literatürde; Konuşamama otizm spektrumu tanısı koymak için ön koşul olmamasına rağmen otizm bülteninde, otizm spektrumu tanısı için konuşamama veya geç konuşma, koşul olarak gösterilmiş.

Lisan edinememe, sözel lisan öğrenememe, otizm spektrumuna özgü bir belirti değildir. Ancak “konuşmama” uzun süre özgül bir otizm belirtisi olarak bilindi. (Atbaşoğlu ve Sakarya,2024:48)

  1. Otistik kişilerin duyusal hassasiyetleri olabileceği bilinmesine rağmen “Duyu Dostu Kamusal Alanların” otistik öznelerin erişilebilirlik hakkı olduğu ve bu düzenlemelerin yapılması gerekliliğine dair hiçbir bilgi yok. Bu gibi durumlar yasal düzenleme eksiklikleri olarak katlanarak artıyor ve uygulamada yetersizliğe sebep oluyor. Okullar duyu dostu olmadan otistik öznelerin güvenli eğitim alabilmesi mümkün değil!
  2. Otizm hakkında mitler başlığı açılıp doğru bilinen önyargılara değinilebilirdi.
  3. Otizm bülteninde yer alan otistik çocukların akademik olarak akranlarından geride olduğu bilgisi, genelleme ve damgalama içermektedir. Otizm bir spektrumdur ve her otistik birbirinden farklıdır. Bu yüzden tanı sistemindeki maddelerin indirgemeciliğinden kaçınmak, doğru destek hizmetlerin birinci koşuludur. “Otistik çocuklar akademik olarak farklı düzeylerde destek hizmetine ihtiyaç duyabilir.” Söylemi kullanılmalıdır.
  4. Otizm bülteninde kullanılan çocuk fotoğrafları arasında sadece bir kız çocuğu bulunması, eleştirimizdeki 2. maddenin tezahürü olduğunu düşündürdü.
  5. Bültenin faydalı kaynaklar kısmında yer alan “Nisan otizm farkındalık ayı değil, otizm kabul ayıdır” söylemini görmekten memnun olduk. Farkındalık ile ilerleyemeyiz. Ayrımcılığa karşı kabule vurgu yapmalıyız.
  6. ‌Birçok kaynakta bu bültende olduğu gibi otistiklerin sosyal ve iletişim sorunlarından bahsediliyor. İletişimde oluşan bu sorun “çifte empati” kavramı ile ele alınmalı. İletişim sorunu sadece otistik öznenin sorunu değildir. Otistik aktivist Jim Sinclair’in (2012) otistik çocuğu olan ebeveynlere yaptığı konuşmanın bir kısmını eklemek istedik: Ana dili sizinkiyle aynı olmayan biriyle iletişim kurmak daha fazla çaba gerektirir. Ve otizm dil ve kültürden daha derine iner; otistik insanlar her toplumda “yabancıdır.” Ortak anlamlar hakkındaki varsayımlarınızdan vazgeçmeniz gerekecek. Muhtemelen daha önce düşündüğünüzden daha temel seviyelere geri dönmeyi, çeviri yapmayı ve çevirilerinizin anlaşıldığından emin olmak için kontrol etmeyi öğrenmeniz gerekecek. Kendi tanıdık bölgenizde olmanın, kontrolün sizde olduğunu bilmenin getirdiği kesinlikten vazgeçmeniz ve çocuğunuzun size kendi dilini biraz öğretmesine, kendi dünyasında size biraz yol göstermesine izin vermeniz gerekecek.

13- Otizm bülteninde, otistik öznelerin gelişim özelliklerinde; ya “zihinsel engelli” ya da “üstün yetenekli” olarak iki uçlu bir değerlendirilme yapılmış. Bu değerlendirme otizmin bir spektrum olduğu bilgisi ile çatışmaktadır. Böylesi bir değerlendirme otistiklerin doğru destek hizmetinin belirlenmesindeki en büyük engellerden biridir.

14-Faydalı kaynaklarda ASAN yer alırken Türkiye’deki otistik öz savunma grupları eklenmemiş. Oysa ülkemizdeki öz savunucuların da sesini yükseltmek görevimizdir. Biz de bunun için: “Merhaba! Spektrum”u gururla ekliyoruz.

Sonuç olarak Otizm Bültenin hazırlanması fikri güzel olsa da yazımızda belirttiğimiz maddelerin böyle bir bültenin otizmin kabulünü arttırma olasılığını düşürdüğünü belirtmek istiyoruz.  Özet olarak otizme dair güncel literatürdeki tartışma ve kavramlara değinilmemiş, medikal model ağırlıklı bir bülten olmuş. Nöro çeşitlilik tartışmalarını “sağlamcılık” kavramını “yetişkinlikte tanı alan otistik özneler” “çifte empati” kavramı gibi güncel literatür otizm bülteninde olmalıydı.

 

Kaynakça:

1- https://orgm.meb.gov.tr/www/otizm-bulteni-yayinda/icerik/2899

2-Atbaşoğlu C. Ve Sakarya D. (2024). Yetişkinlerde Otizm Spektrumu.İstanbul:Simurg Art Yayınları.

3- Sinclair, jim. “Don’t Mourn For us”, Autonomy, the Critical Journal of Interdisciplinary Autism Studies. 1/1(Ekim 2012).

4- Merhaba Spektrum

 


Sesli Dinle

Yorumlar

Bu yazı için henüz yorum yok.