Toplam Okunma 0
Güzel bir Aralık ayından herkese selamlar. Bu ay sizlere sıvı ölçerden bahsetmek istiyorum. Sıvı ölçerin ne olduğunu, neye benzediğini ve nasıl kullanıldığını anlatacağım ama çok çok yeni bir keşif daha yaptım, bunu sizlerle paylaşmak istiyorum. Benim için çok kolaylaştırıcı oldu bu yöntem. Umarım sizler de benim gibi faydalanabilirsiniz.
Peki neye benzer, nedir bu sıvı ölçer ve ne işe yarar? Bu cihazlar farklı farklı boyut ve tasarımlarda olabiliyor. Mesela bizim kullandığımız iki model vardı. Bunlardan ilki; “Bir yumurtanın yassılaşmış hali gibi” desem sanırım bir fikriniz olacaktır. Diğer model ise daha çok bir kibrit kutusuna benziyordu ve şu an biz bu model bir cihaz kullanıyoruz. Sıvı ölçerin hem sesli hem titreşimli hem de sesli ve titreşimli türleri mevcut. Ben son zamanlarda çevremde en çok sesli olan türüne denk geldim. Bu yazımda size sesli sıvı ölçerden bahsedeceğim.
Sıvı ölçeri çoğu kör biliyordur ama ilk defa duyanlar için kısa bir tanıtımın ardından kendi keşfime geçmek istiyorum. Bu cihazlar, kumanda pili veya saat pili gibi güç kaynaklarından besleniyorlar. Titreşimli olanları genelde saat pili ile çalışıyor ve nispeten diğer sesli modele göre daha ufakça. Diğer sesli modellerde pek çok çeşit var aslında. Ben bizim elimizdekini tarif edip yaptığım denemeyi bu cihaz üstünden aktarmak istiyorum.
Ürünü, çubuklu tarafı bardağın içine gelecek şekilde tam oturacak biçimde yerleştiriyoruz ve sıvıyı yavaş yavaş doldurmaya başlıyoruz. İki türlü ses duyacağız. İlk duyduğumuz sesler kısa kısa biplemeler şeklinde olacak. Bu sinyal, sıvımızın dolmaya başladığını bizlere haber veriyor. Tıpkı “Perşembenin gelişi çarşambadan belli olurmuş” misali. Doldurmaya devam ettiğimizde artık sinyal tek bir sese dönüşüyor. Bu sesi duyduğumuzda bardağımızın dolduğunu anlıyoruz. İlk başta kullanırken biraz zor gelebilir ama zamanla sıvı ölçer kullanarak çayımızı ya da kahvemizi doldurmaya başladığımızda alışıyoruz.
Belki bu cihazı ilk kez deneyenler herhangi bir risk almak istemeyebilir. Bunun için de çeşitli soğuk sıvılarla bu cihazı test edebilirsiniz. Tabii ki şunu da unutmamak lazım, bu cihazların çeşitli nedenlerden ötürü hata yapabildiği de oluyor. Örneğin; pili bitmeye yakınsa, erken doldurma veya dolsa bile dolduğuna ilişkin sinyal sesi gelmeyebiliyor. Ara sıra böyle şakalara maruz kalabilirsiniz. Bazen de sıcak sıvıların buharları size erken bir “Doldu” sinyali verebilir ama siz çayınızı yudumlamaya başlarken daha çayınızın bardağın ortasını ancak geçtiğini fark edebilirsiniz.
İşin teknik kısımlarını burada bırakıp başka bir konuya geçmek istiyorum. Geçenlerde kızımı doktora götürmüştük. Doktor, kullanmamız için antibiyotik yazdı. Antibiyotik ara ara kullanıyoruz. Önceleri eczacıdan hazırlamasını rica ederdik. Birkaç kere Be My Eyes’ı arayarak kamerayı şişenin karşısına koyup hazırlamıştık. Bitiş çizgisine geldiğimizde gönüllü kameradan gördüğü için bizleri yönlendiriyordu. Bu sayede hiç zorlanmadan antibiyotiğimiz hazır oluyordu. Eh tabii bazen de internetin, kameraların veya ışığın gazabına uğradığımızda, eşim şişenin dolduğunu ancak taşınca fark edebiliyordu. Bunlar da gülün dikenleri işte, neylersiniz? Tamam biz bu yöntemi kullanarak antibiyotikleri bir şekilde hazırlıyorduk. Peki kendimiz hazırlamak istiyorsak ne yapacaktık? Sadece bir merak için aldım sıvı ölçeri elime, koydum şişeyi tezgaha ve başladım önceden kaynatılmış ve dinlendirilmiş olan suyu doldurmaya. İlk sesi duyduğumda doldurmayı bıraktım. Parmağımla şişenin içindeki çizgiyi kontrol ettiğimde gerçekten de suyun çizgiyle aynı hizada olduğunu fark ettim. Bendeki mutluluğu görmeniz lazım. Şişenin kapağını kapatıp ilacı sallamaya başladım. Baktım, her şey yolunda görünüyor. Bu yöntemle ayrı ayrı seferlerde üç şişe antibiyotik hazırladım. Sıvı ölçeri birçok kez kullanmıştım ama bir gün ilaç hazırlamak için kullanacağım aklıma bile gelmezdi. Belki icat edenler bile bunun için kullanılabilir diye düşünmemişlerdir, ne dersiniz? Önceki yazılarımdan birinde çocuklarımıza körcül ilaç içirme yöntemlerinden bahsetmiştim. Tekrar okumak isteyenler için bağlantısını buraya da ekliyorum:
https://eeeh.engelsizerisim.com/yazi/bebekler-icin-korcul-yontemlerle-ilac-kullanimi
“Bir körün evinde mutlaka sıvı ölçer olması gerekir” diyemem ama “Olursa da güzel olur” diyebilirim. “Hiçbir işime yaramaz” demeyin sakın. İmkanınız varsa bir şekilde edinmeye çalışın. Kim bilir sizler de daha farklı denemeler için kullanırsınız sıvı ölçeri.
Bazen kendi kendimize erişilebilirliği sağlarken yorulduğumuz zamanlar hepimizin oluyordur. “Bunun başka bir yolu yok mu?” dediğinde, bulduğun her çözüm seni bir kör olarak daha güçlü ve özgür hissettirecekse neden denemeyesin ki yeni yöntemleri?