Toplam Okunma 0

Merhaba sevgili dostlar, bu ay çok karmaşık duygularla selamlıyorum sizleri. Benim, naçizane yazarlıkta Altıncı yılım olmak üzere ama Dergimiz Yedi yaşını tamamlıyor; sevinç, coşku, heyecan, mutluluk, umut içimde el ele tutuşmuş; hayallerin çaldığı müzikle çılgınca dans ediyor.

Şöyle bir çeviriyorum eski sayfaları, kimi zaman dertleşmişim sizlerle, kimi zaman deneyimlerimi paylaşmışım; bazen bir yasal düzenlemeyi konuşmuş; bulunan bir erişilebilirlik çözümünü coşkuyla karşılayıp sevinmiş ya da karşımıza çıkan erişilemezlikle dertlenmişiz; bazen de dergidaşım Gülcan’dan rol çalıp tarifler vermişim sizlere. Kısacası hep bir iç döküş, hep bir kendini anlatma olmuş bu güzel köşem. Sizler de sıkılmadan beni dinlemiş; benimle sevinip benimle öfkelenmişsiniz. Kimi zaman e-postalarınızla anlattınız bana, kimi zaman yüz yüze görüşmelerimizde paylaştınız duygularınızı.

Her ay başka bir coşku, telaş, heyecan ve rahatlama sizlerle buluşmak. Ben öyle yazısını ayın başında yazıp gönderip hem kendini hem dergidaşlarını rahatlatan bir ekip arkadaşı değilimdir. Tamam, bazen gönderdiğim de olur ama genelde son anları sevenlerdenim. Derginin sayısının tamamlanmasına az zaman kala, bir telaş gönderirim yazımı. Önce ekip arkadaşlarım okur; sonra sizin beğenilerinize sunulur. İşte dergimiz hazırlanıp yayına alınıp duyurusu yapıldıktan sonra yaşanan tatmin duygusu, mutluluk ve sizlerden gelecek dönüşleri beklemek var ya başka hiçbir şeye değişmem o anları.

Benim kişisel serüvenim üzerinden aslında tüm dergidaşlarımın duygularını aktarmaya çalıştım sizlere. Keşke mümkün olabilse de dergimizin mail ve WhatsApp gruplarında geçen yazışmaları sizlere aktarabilsem. Nasıl bir coşku, heyecan, telaş ve tamamlanmayla gelen tatmin duygusu yaşandığını serebilsem gözler önüne. Ama eminim siz dergimizin her yazarının, hatta konuk yazarlarının her satırından hissediyorsunuz bunu.

Yedi yıl önce birkaç güzel insanın aklına düşen fikirle doğuvermiş dergimiz. O günden bu yana, her sayısında bin bir esintiyle selamlıyor sizleri. Yolculuğa başlarken ekipte olan dostlarımızın kimi aktif olarak aramızda değilken; yolda yepyeni kalemler katıldı kervanımıza. Kimi zaman bir direnişin fitilini ateşledik; kimi zaman bir erişilebilirlik meşalesini kucakladık. Her ne olursa olsun, başaracağımıza, gücümüze ve ekibimize hep inandık. Hala o inançla devam ediyoruz yolumuza ve inanıyoruz ki bizden sonraki kuşaklar, bir başka Şubat’ta Yetmiş yaşını kutlayacaklar dergimizin.

Eşitlik kılavuzumuz, erişilebilirlik yol arkadaşımız, engelsizlik hedefimiz ve bu ilkelerle damıtılıp gelen yazılarımız ise, tarihe düştüğümüz notlarımız; bundan yüz yıl sonrasında, kalmışken bu günler tarihin tozlu sayfalarında; o tozları aralayıp bu döneme ışık tutacak mumlarımız.

Elbette bu güzellikler hep siz değerli okuyucularımızla gerçekleşiyor. Her birinize, kendim ve tüm ekip arkadaşlarım adına, Yedi yıldır bize inandığınız ve bizi yalnız bırakmadığınız için ayrı ayrı teşekkür ederim. Zaman zaman kalemleriyle bize yol arkadaşlığı eden konuk yazarlarımıza da ayrıca teşekkür ederim. Bir kocaman teşekkürü de kalemlerimizden akan yazılarımıza sesiyle hayat veren gönüllü seslendiricilerimize göndermek istiyorum. Herkes iyi ki var ve bu kocaman aileyle birlikte biz Dergimizin daha nice yıllarını kutlayacağız. İyi ki doğdun ve iyi ki varsın EEEH Dergi.

Not: Önümüzdeki ay küçük prensimi karşılayacağım ve onu bu dünyaya, kendimi de anneliğe alıştıracağım için birkaç aylığına sizlerden ayrı kalacağım. Bu süreç tamamlanıp yeniden sizlerle olana kadar kendinize iyi bakın ve EEEH Dergisiz kalmayın.


Sesli Dinle

Yorumlar

Bu yazı için henüz yorum yok.